Tüm bedenimi ateşiyle harlayıp izlerini bırakmıştı tüm hüneriyle. Jimin insanın aklını başından alan güzelliği ile bacak aramdan çıkıp dudaklarında dilini gezdirmiş ve beni utandırmıştı.
''Dudaklarınınki gibi deliğininde tadı çok güzel "
Utançla başımı yana eğdiğimde büyüklüğü az önce dudakları olan yere konumlayıp üzerime yatmıştı. Başımı çevirip göz göze gelmemizi sağlayıp "Biraz acıyacak ama söz veriyorum kısa sürecek "demişti. Acıyı önemsemiyordum. Bedenim alışıktı çünkü. Dokunuşları beni özenle hazırlayışı yetiyordu.
"Sorun değil " dediğimdeyse dudaklarımı öperken büyük ve kalın varlığını içimde hiss etmiştim. Acıyla yaşaran gözlerim kapanırkenKulağıma bu güne kadar duymadığım güzel sözleri fısıldamıştı. Öyle güzeldi ki acıyı unutmuştum.
"İyimisin haraket edeyimmi? "