♟️FRAGMAN

7.3K 930 549
                                    

Kitabın fragmanı aşağıdadır ⬇️

Arkadaşlar ilk kez fantastik olmayan bir kitap yazacağım o yüzden çok heyecanlıyımmm. Baştan söyleyeyim kitaba bölümlerin ne zaman geleceği BELLİ DEĞİL sadece size bir ön gösterim için fragmanı ve videosunu yayınlıyorum ♡

Buraya kitaba başlama tarihinizi ekleyebilirsinizzz

Türkçe isimleri fark ettiniz miii 😂

Dışarıda gök bağrından bıçaklanmışçasına gürlüyordu. Yağmur patır patır sesler çıkararak pencerelere vururken orada öylece dikiliyordu. Dışarıda kopan fırtına kızın gözlerinde nefes alıyor gibiydi. Baştan aşağıya sırılsıklam olmuştu. Saçlarından çenesine akan sular eşiğe damlıyordu. Açık kapıdan dışarıda ıslanmaya devam eden kıza bakan adam ise şaşkındı.

Kız ona gelmişti.

"Kullan beni." Adam soğuk yüzünden çenesi titreyen kıza kaşlarını çatarak baktı.

"Kullan beni... kullan ki sana istediğin bütün bilgileri getireyim. Onu mahvedecek, seninse listene bir çentik daha atabileceğin o bilgileri."

Çakan şimşeğin ışığı ikisinin yüzüne birden vurarak bir saniyeliğine de olsa geceyi aydınlattı sonra yine o soğuk, ıssız ve izbe yere yani adamın gözlerine geri döndü.

"Karşılığında?" Adam bu dünyada karşılıksız hiçbir şeyin olmadığını çocuk yaşta, sokakta öğrenmişti. Kimseye güvenmemesi gerektiğini en güvendiklerinin sırtına geçirdiği bıçaklarla ezberlemişti.

O kız da farklı değildi.

Kız yutkundu. Buraya geldiğinde artık geri dönüşün olmayacağını biliyordu. İhanet... İhaneti öğrenilirse yaşatmazlardı. Yeraltında Efendi lakabıyla nam salmış bu adam hayatındaki canavara kıyasla çok daha tehlikeliydi. Ateşle oynuyordu biliyordu ama başka çaresi kalmamıştı.

Onu kafese kilitleyen bir canavardı.

Kafesi açanda ancak bir canavar olabilirdi.

"Karşılığında... beni öldürmeni istiyorum."

Zahir Kara, yeraltına hükmeden beş ailenin başındaki adam; nam-ı diğer EFENDİ. Başta devlet olmak üzere bütün mafya babalarını dize getirmiş bu adamın herkesin bildiği ancak kimsenin anmadığı bir adı daha vardı.

Dördüncü.

Bu adın tabuymuşçasına anılmamasının ise tek bir sebebi vardı o da; Bu isim EFENDİNİN yalnızca öldürdüğü büyük başların ölü bedenlerinde bıraktığı imzaydı. Roma rakamıyla 'IV.' şeklinde yazılan bu ad Zahir Kara'nın sembolüydü.

İlya Çakıcı.

Doğduğu günden beri kendine has kafesinde büyütülmüştü. Kalbine adı gibi yağmur yağıp duran bu masum kızın tek istediği bir gün o yağmurdan boğularak da olsa kurtulabilmekti. Ancak baba kisvesi adı altında kafesinin gardiyanı olarak başına dikilen adam yüzünden ne yeryüzünde ne de yeraltında ona nefes almak haramdı.

"Bileklerindeki izler senin yaşam yaraların mı?"

"İntihar izlerim."

Kafasını iki yana salladı. "Yazık, benim gördüğümü göremiyorsun demek."

Kız sessiz kalınca adam gözlerinin içine bakarak "Sen onlara bakınca yalnızca ölmek isteyen bir kız görüyorsun. Bense babasına rağmen inatla hayata tutunmaya çalışan güçlü bir kadın görüyorum. Babasının korkusuna rağmen ölmekten korkmayan ama yaşama arzusundan da vazgeçemeyen."

"Ben... sadece bitsin istiyorum." Yorgundu, öyle yorgundu ki dışarıdan yirmili yaşlarında gösterse de içi kendi cesedinin çürük kokusuyla doluydu.

"Sana istediğini vereceğim İlya. Seni öldürüp yeniden yaratacağım." Adımın üstüne yemin ederim.

Nasıl nasıl nasıllll sevdiniz mii?? Düşünceleriniz nelerrr🥺

Bir gün burada da görüşmek üzere bebeklerim ❤️

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 18, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

EFENDİ |Yakında|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin