¹⁵

349 36 26
                                    

══════⊹⊱≼≽⊰⊹══════

"Gitmem gerekiyor. Birazdan gelirim." keskin adımlarla kapıya doğru ilerlerken arkandan bir ses duyuldu. "Tch, iyi. Çabuk ol."

Yüzünü sıkıntılı tutmaya çalışarak koridorlarda dolaştın. Tuvalet bulunan koridora geldiğinde birkaç dakika dikkatsizce yürüdün Armin sana elinde bir ton dosya ile çarpmadan önce.

Sarışın eleman çarpmanın etkisinden düşmese de, biraz geriledi. Elindeki dosyalar içinse aynı şeyi söyleyemezdin. Armin'in gergin şekilde arda arda gelen özür dilemelerini dinlemeğe devam ederken yere saçılmış dosyaları toplamaya çalıştın.

"Sorun değil Armin. Bu herkesin başına gelir." Bir yandan düzenlerken diğer yandan kağıtların arasından aradığını bulmaya çalıştın. Sonunda mavi kapaklı dosyayı önüne itti Armin endişeli bakışlarla.

Teşekkür edercesine bir bakış attın çocuğa ve dosyayı diğer elindeki kağıtların yanına koyarmışcasına hareket ettin. Mavi dosyayı ceketinin içine sıkıştırdığında arkanda kalan kameranın bunu görmediğine emin oldun.

Senin için gereksiz olan diğer dosyaları çocuğa uzattın gülümsemeyle. Armin gergin gülümsemesiyle baştan beri söylediği teşekkürlerin ve özür dilemelerinin arasında belgeleri göğsüne bastırdı ve hızla uzaklaştı.

Ayrıldığınızda adımlarını tuvalete yönlendirdin. Kapı görüş alanına girdiğinde hızlandın ve içeriye girip kabinlerin birine ilerledin. Levi'nin temizlik takıntısının şirkete iyi şekilde yansımasına teşekkür ederek derinden nefes aldın. Sırtını kapıya verip ceketinin içinden dosyayı çıkardın dikkatlice. Telefonunun kamerasını açıp dosyanın her sayfasını çekmeye başladın. Heyecandan elinin titremesi sana biraz sorun yaşatsa da, sonunda işe yarar foroğrafların olmuştu.

Mesajlara girdin ve başta gelen ilk üç kişiye fotoğrafları yönlendirdin. Ulaştığına emin olduğunda mesajlardan ve kendinden sildin.

Dosyayı önceki gibi ceketinin içine saklayıp kabinden çıkmadan önce birkaç dakika beklemek zorunda kaldın. Tuvaletten çıktığında olabildiğince normal davranmaya çalıştın çünkü hiç kimseyi şüphelendirmek istemiyordun.

Bu sefer yavaş adımlarla ilerlerken saatine baktın. Armin'i etrafda göremediğin için hafiften tedirgin olmaya başlasan da, koridorun başında hızla gelen sarışını gördüğünde rahatladın.

Yine elinde dosyalarla gelen Armin nefes nefese sana yaklaşıyordu. Gerçekten çok iyi rol yapıyor diye düşünmeden edemedin.

Elinle yolunu kestin onu durdurmak için. "Hop, hop! Dur bakalım. Bu ne acele?"

"Yanlış doyaları götürmüşüm!" Derinden aldığı nefeslerinin arasında sana cevap vermeye çalıştı Armin. "Bunu nasıl yaptım bilmiyorum..."

"Sakin ol iyi çocuk, dünyanın sonu değil. Biraz su iç kendine gel." Tam yanınızda olan suluğu göstererek konuştun. "Ver şunları bana. Suyunu iç sen."Kucağındaki dosyaları işaret ederek konuştuğunda sana baş sallamayla cevap verdi Armin. Üst üste düzenle yığılmış kağıtları bir kolunla tutmaya çalışırken ceketinin altındaki dosyayı diğer elinin parmaklarıyla tutup çektin ve hemen dosyaların altına yerleştirdin. Kenardan onları düzenliyormuş gibi görünmeye ve arkanı kameraya vermeye çalıştın.

"Doğru dosyaları götürdüğüme emindim açıkcası. Ancak bay Ackerman ilk sunumu yaparken ikinci sunuma ait dosyaların bazılarını yanlış getirdiğimi gördüm. Vakit kaybetmeden onları almaya gitmeliyim."

princess || levi ackermanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin