11.Bölüm

120 91 17
                                    

LoneFighter_1032 ithafen yazılmıştır.

Kapı yavaş yavaş gıcırdayarak açıldı.Korkuyla kapıya bakarken kapının ardındaki kişinin Mert olduğunu gördüm.
Mert "Siz burada ne yapıyorsunuz? " diyince hemen atıldım "Hiç bir şey yapmıyoruz." dedim bariz olan tedirginliğimle.

Mert sorgulayıcı bakışlarını üstümden çekmeden tekrar konuştu "O yüzden mi ben kapıyı açtığımda hepiniz korku filminden çıkmış gibi bana baktınız" diyince Ece "Bir şey yapmıyoruz cümlesinin nesini anlamadın?" dedi hafif bir sinirle.

Mert bıkkın bir nefes verip "Tamam tamam sakin,bir şey demedik" diyip tiyatro salonundan ayrıldı.Mert dışarı çıkınca rahatlayarak derin bir nefes aldım.

Berk "İnandımı sizce?" dediğinde önce kimseden ses çıkmadı ama sonra Abim "Hareketlerimize dikkat edelim, bizden şüphelenmiş olabilir" diyince düşünceli bir şekilde kafamı salladım.Kolumdaki saate baktığımda saatin geç olduğunu ve artık uyumamız gerektiğini düşünerekten kızlara dönüp "Kızlar geç oldu artık uyumamız lazım" dedim ve Tiyatro salonundan çıktım.Yatakhane kapısına vardığımda kızlar da arkamdan geliyorlardı.Yatakhane kapısını açıp içeri geçtim ve hiç oyalanmadan pijamalarımı alıp banyoya geçtim.Banyodan çıktığımda kızların benim yatağımda oturmuş,kaşlarını çatmış bir şekilde beni beklediklerini gördüm.

"Ne oldu niye hepiniz bana böyle bakıyorsunuz?" dedim tek kaşımı kaldırarak "Onu sen bize söyleyeceksin Vera asıl sana ne oluyor,neyin var,niye böyle düşünceli düşünceli ortalarda geziyorsun?" diye beni soru yağmuruna tutan Bade de benim gibi tek kaşını kaldırmıştı.

"Dedim ya hiç bir şeyim yok"
Melis "Vera bari bize yalan söyleme gözlerinden okunuyor yalan söylediğin" dediğinde bıkkın bir şekilde nefesimi verip konuşmaya başladım "Doğum günümü kutladıktan sonra, yatakhaneye geldik ya" dedim Arya da "Ee sonra" diyince devam ettim "İşte yatakhaneye geldiğimizde ben yatağıma doğru yürürken yatağımda bir hediye kutusu olduğunu gördüm" tepkilerini ölçmek için yüzlerine baktığımda hepsi devam et dercesine yüzüme baktı.Kaldığım yerden devam ettim "Kutuyu açtığımda içinden çok zarif bir yüzük ve not çıktı.Notta aynen şunlar yazıyordu" diyerek notu ve yüzüğün olduğu kutuyu çıkarıp onlara gösterdim.Arya notu alıp sesli bir şekilde okumaya başladı

"İyi ki doğdun Vera.Umarım bütün hayatın senin kadar güzel olur.Hayatından başarı ve mutluluk hiç eksik olmasın.Umarım aldığım yüzüğü beğenirsin.İlk gördüğümde sana benzettim.Çünkü senin gibi güzel ve senin gibi zarif.En yakın zamanda bu yüzüğü benim takmam dileği ile."

Arya notu okuduğunda hepsi şok içerisinde birbirlerine bakıp ve imalı bir şekilde bana döndüler.

Melis "Demek gizli hayran ha?" dedi gülümseyerek.Bade de "Bu gizemli kişiyi çok merak ettim doğrusu" dedi kıkırdayarak.Ece de boş durur mu "Enişte hızlı çıktı yanlız" dedi sinsi bir şekilde gülümseyerek.

Dirseğimle karnına geçirdiğimde dudaklarını birbirine bastırarak gülmesini bastırmaya çalıştı.
Kızlara dönüp "Öncelikle Ece enişte, menişte yok daha çocuğun kim olduğunu bilmiyoruz.İkincisi ben de çok merak ediyorum bu gizemli kişiyi." dedim onlara bakarak.

Arya "Tamam bu konuyu şimdilik kapatalım çünkü eğer şimdi uyumazsak yarın uyanamayacağız" dediğinde hepsi dağılıp yatağına geçti.Bende yatağıma geçtiğimde gözlerimi kapattığım gibi uykuya daldım.

******

Sabah Melis'in sesiyle uyandım.
"Hadi kızlar uyanın artık.Vera uyan,hadi Bade uyanın artık" diye bağırarak başıma gelip beni kolumdan tutup kaldırdı ve Banyoya doğru sürükleyerek bu sefer de Bade'ye doğru yürüdü.Bu sırada ben de banyoya girip günlük rutinlerimi halledip,okul formasını giydim.Bade de uyanıp ardımdan banyoya girip hemen hazırlandı.Herles hazırlanınca yemekhane'ye gittik.

Her zamanki yerimize geçtiğimizde kahvaltımızı edip dersler için sınıflara doğru yol aldık.

Arya ile sınıfa doğru yürüdük.Sınıfın kapısına geldiğimizde gözlerim ilk olarak Mert'i aradı.Malum dün bizi yakalamıştı.Bende eğer şüpheleniyorsa diye yüzünden belki bir şeyler yakalarım diyerekten onu aradım ama sınıfta yoktu.Arya ile birlikte sıramıza geçtiğimizde dersin başlamasına 20 dakika vardı.Defter ve kitabımı masaya koyduktan sonra Arya ile birlikte sohbet ettik.Sohbet ediyorken arada bir kapıyı kontrol ediyordum ama gelen giden yoktu.

Dersin başlamasına 3 dakika kalmıştı ama Mert veya arkadaşları daha ortalarda yoklardı.Kalan sürede oyalandım fakat değişen bir şey yoktu.
Masadaki kalemimle oynarken Arya kolumu dürttü.Kapıya doğru baktığımda Meltem Hoca içeri geçti ve ardından Mert ile arkadaşları da sınıfa girdi.

Mert'in yüzüne baktım ama hiç bir şey anlamadım.Sınıfa girir girmez bana baktı ve bir ara gözü boynumdaki kolyeye gidip tekrar bana döndü.Yüzünde hafif bir sinir ve sanki... sanki biraz da kırgınlık vardı.

Hemen yerine geçip oturdu.Ders boyunca sessiz sakin arkamda oturuyordu.Hoca bir ara soru sorduğunda dalgın olduğu için duymadı bile.Bütün gün böyle sessiz sakin oturdu.

Şimdi ise son dersteyiz.Ama hoca'nın işi çıktığı için ders boştu ve dersin bitmesine de 4 dakika vardı.

Zil çalar çalmaz sınıftan çıkıp Arya ile kızları bekledik.Onlar da çıktığında yemekhane saatine kadar ders çalıştık ve şimdi ise yemekhaneye gidiyorduk.

Yemekhaneye indiğimizde Abimlerin yanına geçip oturduk.Ben tam yemeğe başlarken telefonum bildirim sesi ile titredi.

0534*******:"Kolejdeki gizemleri çözmeye çalıştığınızı biliyorum."

Bölüme oy verip⭐,yorum yapmayı 💬 unutmayın.

Kitap hakkında merak ettiklerinizi alayım➡️

Bahçeşehir Kolejindeki GizemlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin