Bahçeşehir Kolejindeki Gizemler

18.Bölüm

vea_ksoo ithaf edilmiştir.

"Yanlış duymadım değil mi" diyen Abime baktım.Hayır kesinlikle yanlış duymamıştı.

"Yok ben de duydum."diye söyleyince Mert ona bakıyordum.Gerçekten şaşırmış bir hali vardı.

Bir dakika bir dakika Mert'in soyadı Demir,E müdürün soyadı da Demir  yoksa akrabalar mı acaba? Beynimin içinde Mert Demir,Mehmet Demir isimleri dönerken daha fazla içimde tutmayıp ona döndüm.

"Mert" dediğimde sakince "Efendim" dedi."Hani senin soyadın Demir ya,Müdürün de soyadı Demir.Sadece soy isim benzerliği mi yoksa bir akrabalık bağınız var mı?"dediğimde başını yere eğip ensesini kaşıdı.

Berk "Aynen.Sizin soy isimleriniz aynı bir bağınız mı var?" dediğinde bu sefer söz hakkını Bade aldı "Mert Müdürü tanıyor musun?" diye sorduğunda,Mert kafasını kaldırıp teker teker hepsinin gözüne bakıp ardından gözleri bende durdu.

"Evet müdürü tanıyorum." diyip biraz durdu ve ardından devam etti "Müdür benim babam" dediğinde küçük çaplı bir şoka girdim.
Mert müdürün oğluydu.

Arya şaşkınca "Nasıl yani?Şimdi sen Müdürün oğlu musun?" diye sorunca Mert başını salladı ve Arya "Şuan kafam çok karışık" dediğinde kafamı salladım.Gerçekten benim de kafam çok karışmıştı.Az önce Okul ile ilgili,daha doğrusu babası ile ilgili şeyleri okurken ciddi anlamda çok şaşırmıştı.
Ben bunları düşünürken aklıma bir şey dank etti.

FLASH BACK

Müdür
"Sevgili öğrenciler ben okul müdürünüz Mehmet Demir.Okulumuzun tadilatı ve onarılması için okulu boşaltmamız gerekiyor.Bizde siz eğitiminize devam edin diye komşu okulumuz olan Bahçeşehir Kolejinde eğitim-öğretime devam edicez." diyince

Mert "İyi de duyduğum kadarıyla o okulda bazı öğrenciler kaybolduğu için okul kapatılmış." demişti.

FLASH BACK END

Acaba Mert bu kaybolan öğrenciler hakkında ne biliyor?

Beni bu düşüncelerimden ayıran ses abimindi.

"Mert sana bir soru sormak istiyorum" diyince Mert "Tabi ki.Dinliyorum" dediğinde abim devam etti "Şimdi senin baban bu okulun müdürü ve bu okulda birtakım olaylar olmuş,öğrencilerin kaybolması gibi.Senin bu olaylar hakkında bir bilgin var mı?" dediğinde hepimiz merakla Mert'e baktık.Benim merak ettiğim sorulardan birtanesiydi.

Mert "Hayır.Hiçbir bilgim yok"dediğinde "Peki o zaman,madem bir bilgin yok okulun ilk günü biz konferans salonunda iken müdür bizim bu okula gelmemiz gerektiğini söylediğinde nasıl kendinden emin bir şekilde buradaki öğrencilerin kaybolduğunu söyledin." dediğimde Bade "Aynen sanki bir şeyler biliyormuş gibi emin konuşuyordun" dediğinde Mert oflayarak tam da anlatacağı sırada kütüphanenin ışıkları yanıp söndü ve tamamen gitti.

Abim telefonunun fenerini açıp etrafa tuttu ve kapıya doğru ilerlerken kapının kilitlenme sesi kulaklarıma doldu.Hepimiz koşarak kapıya doğru ilerledik.Abim kapının kolunu tutup aşağı indirip tekrar kaldırdı ama birisi kapıyı kilitlemiş ve bu yüzden açılmıyordu.

Duyduğum sesler ile korkuyla yanımdaki kişinin kolunu sıkıca kavradım.Etraf karanlık olduğu için kim olduğunu bilmiyordum ama şuan bunu düşünmeyip sadece yanımdaki kişinin kolunu sıkıca tutuyordum.

Abim arkasını dönüp feneri oraya tuttuğunda raflardan kitaplar düşmüştü.Yerde bir kaç kitap vardı.Gözüme takılan şey ise az önce okuduğumuz kitabın açık bir şekilde masada durmasıydı.Ama şaşırdığım şey bu değil kitabın bir kaç sayfasının koparılmasıydı.

O sayfalarda ne yazıyordu ki koparıldı.Ayrıca biz tek şuan burada vardık kim o sayfaları koparmış olabilir ki?

Geç gelen bölüm için gerçekten de çok üzgünüm.😔

Her bölüm atacağım dediğimde illa ki bir şey oluyordu.Neyse ki bugün tamamlayıp atabildim.

Lütfen bölümden oy💬ve votelerinizi⭐ eksik etmeyin.
Şimdiden destekleyen herkese teşekkür ederim.😊❤