Su arminin ağzından;
Güneş ışınlarının odayı doldurmasi ile uyanmıştım. Saate baktığım da 10 du. 11de orda olmam gerekiyordu. Bu telaşla hemen yataktan kalktım. Eylül ile savaş hala uyuyorlardi. Yavaşça odadan çıktım. Kendi odama doğru geldim. Bugün çok özenli olmam gerekiyordu. artık insanlar dış görünüşe önem veriyorlardı. Çünkü insanları dış görünüşle yargılamak önyargılı olmak adeta 1 ihtiyaç gibiydi. Herhangi bir tanımadığınız insanı ilk olarak istemsizce dış görünüşü ile yargılarsınız aslında bu çok normal çünkü karşınızdaki insanı tanımıyorsundur aslında bu yüzden dış görünüşümüz ne kadar iyi bir insan olsak da kimliğimizdir. özensiz bir insan olarak düşünürsek ona hemen bir kulp takılacaktır. Ilk gördüğünüz bir insanı ilk olarak dış görünüşüyle onu tanımaya çalışırsınız. Zaman ilerledikçe hareketlerine bakarsınız bu yüzden de bugün çok özenli olmam gerekiyordu. Elbise dolabına doğru yürüdüm. Dolabıma baktığımda giyecek bir şey bulamadım. Kararsız kaldım. En sonunda siyah beyaz çizgili eteğimi seçtim. Hava burada serinledi bu yüzden de hırka taşımak istemediğimden uzun kollu bir tişört giydim. giydiklerimle uygun olan çantamı da aldım. Ayakkabı olarakta babetleri mi giymeyi düşünüyorum. Sonra ne oldu aklıma geldi topuklu ayakkabılarımı baktım bayadır giymiyordum. Onları alarak aşağı indim yavaşça. Savaş ve eylül uyanmadığı için mutfaktan bir kalem bir kağıt alıp staja gidicem yazdım magnetle kağıdı buzdolabına tutturdum. Acele acele evden çıktım geç kalmak istemiyordum. Okulun telefon numarasını tuşladım ve gideceğim staj şirketine öğrendim. Hemen bir taksi çevirip adresi verdim. Şirketin önüne geldiğimde çok büyük bir bina ile karşılaştım. Hemen danışmaya giderek staj için geldiğimi nereye gitmem gerektiğini söyledim. Şirket ölü gibiydi. Kimse doğru düzgün konuşmuyordu. kadın sadece bana kafa sallamıştı. Gösterdiği odaya doğru giderken aklımda binbir türlü şey vardı ne yapacağımı bilmiyordum ayrıca çok heyecanlıydım. Odaya girdiğimde tam tamına benimle aynı durumda 10 kişi ile karşılaştım. Onlarda hiç konuşmuyor çok sessizdi. Ben de hemen bir kenara geçip beklemeye başladım. Içeri yaşlı bir adam arkasından da kokusunu çok iyi tanıdığım. Gözleriyle bana acı çektiren adam girmişti. Asıl soru onun burada ne işi olduğuydu.
Şu an onu bile umursamıyordum. Çünkü odaya girdiği andan itibaren bütün kızlar ona bakıyordu. Hepsini öldürmek istiyorum adeta içime bir kıskançlık duygusu sarmıştı. Keremin odaya girdiğinde tepkisini merak ederken sadece bacaklarımı bakıyordu. Ne var diye tekrardan ben baktım da bir şey bulamıyordum. Yuh ya resmen bacaklarımı dikizliyor bu diye düşünürken babası olduğunu sandım yaşlı adam ona dönerek sen seç ben gidiyorum dedi. kerem masaya oturarak ilk önce ona bakan kızın adını sordu. Bu resmen beni deli etmek istiyordu. Sonra hiçbir şey demeden dosya mı elimden aldı. Göz gezdirdi."Tamam sen bugün başla"
Ona öldürücü bakışlarla bakıyordum. Staj umurumda bile değildi. Oda gülüyordu. Yanima biri daha seçerek adının rüzgar olduğunu duyabildim diyerlerine el salladı. Bize odalarimizi gösterdiler.
"Hanfendi kerem bey 2014 dosyasini istiyor."
"Tamam getiriyorum"
Şimdide kerem bey olmuştu. Odaya girdiğimde ağzı açık bi şekilde hala bacaklarıma bakıyordu dayanamayıp.
"Yuh artık yani önüne baksana"
"O etek ne!!!!!"
"Etek bildiğin nolmus ki"
"Su beni deli ediyosun. Bir an çekiyor bir an itiyorsun anlamıyorum ya. Bide cok normalmis gibi staj günü böyle bi etekle geliyosun amacin ne?"
"Sanane ya kimsin sen karışma"
Cok sinirlenmisti. Sanki beni öldürmek istiyor.
"1 olarak bana bağırma. 2 olarak sakın ama sakın bu şirkette bu kadar kısa bir etek giyme. 3 olarakta sakın bana kim olduğumu sorma beni göstertmek zorunda bırakma sonucu kötü olur şimdi çıkabilirsin. Ha birde 4 olarak kahvemi orta şekerli içerim. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cağlayan çocugu
Teen FictionÇağlayan'ın içinde geçen bu hikaye bize aşk getirecektir. terkedilmek bizim hikayemizin başlangıçıdır.