Slytherin ortak salonuna adım attım.Duvarlar masif taştan yapılmıştı ve tek ışık duvarlar boyunca uzanan,elektrikten ziyade büyü gibi görünen küçük lambalardan geliyordu.Şöminenin üzerinde Salazar Slytherin'in bir tablosu duruyordu,biraz fazla tapınağa benziyordu.Gözleri karşı duvara yapışan bir parşömen tomarını çevreliyen bir kaç öğrenciye baktı.
"Merlin,eğer bir daha Tracey Davis'e takılıp kalırsam sırf bir noktaya değinmek için kendimi Gryffindor kulesinden atarım" diye mırıldandı Pansy.
Parşömene doğru yürürken daha iyi analiz edebilmek için gözlerimin odada dolaşmasına izin verdim.Mimari eminim babamın takdir edeceği bir şeydi.Burası da sıcaktı,şömineler ortamı mükemmel şekilde ısıtıyordu.
22 numaralı odada kı adımı Pansyninkiyle eleştirdiğimde neredeyse rahat bir nefes aldım.Daphne,adının Millicent Bullstrode olduğunu görünce bir kaç şikayette bulundi ve merdivenlerden yukarı çıktı.Pansy beni kızlar yurduna götürürken heyecanlı görünüyordu.Onun coşkusu bulaşıcıydı.Bana iki yatak ve iki gardrobun bulunduğu oldukca geniş odanı göstermek için kapıyı açtı.Solumdakı köşede banyoya açılan bir kapı vardı.
Oda zümrüt yeşili nevresimler ve perdelerle çok katı bir temaya sahipti.Etrafıma hızlıca göz atıp banyoyu kontrol ettiğimde,yerde ve duvarlarda koyi renkli fayanslar olan bir duş,lavabo ve tuvalet olduğunu gördüm.Mekanın tüm estetiği oldukça güzeldi ve küçük bir sığınak olsa da şimdiden kendimi rahat hissettim.
Pansy: Yani ne düşüyorsun?
Violet: Aslında oldukça hoş düşündüğümden daha iyi.
Pansy,sandığı ve çantalarının olduğu kapının karşısındakı yatağa doğru ilerlemeden önce bana gülümsedi.Kendi eşyalarımın kapının sağındakı yatağın yanında olduğunu gördüm ve onları buraya okul elflerinin göndermiş ola bileceğini düşündüm.
Pansy: İlk duşu ister misin?
Violet:İyiyim,yarın duş alarım
Pansy başını salladı ve kıyafetlerini de yanına alıp banyoya girdi ve kapıyı kitledi.
Bagajımdam kendi pijalarımı çıkardım ve hızla üzerimi değiştirdim.Kendimi çarşafların altına sokarken bu günün nasıl geçtiğini düşündüm.Babamın fikirleri kafamda dolaşırken bile burası güzel görünüyordu.Döndüm,gözlerimi kapadım ve yarın ki kabustan kurtulmam için iyi bir gece uykusu çekmeye çalıştım.
Uyandığımda kendimi sersemlemiş hissettim.Önceki gecenin anıları beynimi doldurdu ve Pansy'nin hala sayvanlı yatağının yorganının altında olduğunu gördüm.Duvardaki saat bana saatin 7'yi biraz geçtiğini söylüyordu. Sonra komodinin üzerinde bulduğum ders programını kontrol ettiğimde ilk dersimin 8.30'da olduğunu gördüm.Bu bana kendimi şık göstermem ve hızlı bir kahvaltı yapmam için biraz zaman verdi.
Pansy'yi uyandırmayı düşündüm ama onun bir sabah insanı olmayabileceğini ve eğer uyanık olmasaydı onu ayrılmadan hemen önce uyandıracağımı düşündüm.Soğuk zemin beni serserlemiş halimden sarstı ve hafifçe ürpermeme neden oldu.Sıcak suyun endişelerimi gidereceğini umarak banyoya gidip duşa girdim.
Aynen öyle yaptım ve kaynayam suyun altında uzun süre kaldıktan sonra havlumla banyodan çıktım.
Etrafta birinin olmasına alışık olmadığım için yatakhaneye girdiğimde neredeyse sıçradım.Pansy köşedeki masaya eğilmiş,orada yarattığı aynada göz kalemini mükemmelleştiriyordu.
Pansy:Günaydın,nasıl uyudun?
Violet:Oldukça iyi,sen?
Pansy:Bende iyi,her neyse ilk önce hangi dersin var?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐒𝐩𝐢𝐫𝐚𝐥𝐬 //𝓜𝓪𝓽𝓽𝓱𝓮𝓸 𝓡𝓲𝓭𝓭𝓵𝓮 ✰
Fanfiction"Var olmayan yıldızlara uzanıyordum,kasıtlı umutlardan doğan fantezilere kapılmıştım.Kendimi kaderin yoluna attım çünkü sürüklenmek istiyordum" Sevdiklerimiz adına aptalca şeyler yaparız.Kendimizi sahte sözlere adıyoruz ve sonunda her şeyin yoluna g...