29

42.7K 1.9K 148
                                    

İyi okumalar.💗

Pusat'la oturduğumuz koltukta onun telefonundan galerisine bakıyorduk. Askeriyedeki komutanları göstermiş, bir de çocukluk fotoğraflarını göstermişti.

"Bak, bu teyzem." Sarı saçlı gözlüklü bir kadınla Pusat yan yana duruyordu. Pusat daha küçüktü. "Lisedeydim bu fotoğraf çekildiğinde, teyzem o zamanlar yapamadığım şeyleri bana öğretiyordu falan. Matematikten 90 aldığımı hatırlıyorum."

Duyduğumla şaşırıp sevgilime baktım. Bir elim onun kucağında, diğer elim de kendi kucağımdaydı. Başım ise omzuna yaslıydı. "90 mı? Benim en büyük derdim matematikti.. Keşte teyzen bana da öğretseydi." Gülerek söylediğim şeyle Pusat'ta gülümseyip yanağımdan öptü. "Yerim seni de, derdini de."

Gülümsediğimde başımı tekrar omzuna yaslayıp telefonuna baktım. Bir aile fotoğrafı açmıştı. Kardeşi muhtemelen daha küçüktü, uzun boylu esmer bir adam ayaktaydı. Yanında da kısa saçlı, kumral bir kadın duruyordu. Çok güzeldi.

Pusat'sa tam ortada durmuş doğum günü pastasına heyecanla bakıyordu. "Bu babamla tek fotoğrafım, pastam çok güzeldi bugün. Okan kıskanmıştı." O dediği şeylere gülerken ben somurtarak ilk cümlesini düşünüyordum. İçim burkulmuştu.

"Pusat, üzülmüyorsun değil mi?" Kucağındaki elimi ensesine yerleştirip boynundan öptüm. Pusat bana gülümsüyordu. "Üzülmüyorum bitanem. Çok uzun zaman oldu artık, merak etme."

Başımı sallayıp ona baktığımda o da burnumun ucundan öpüp "Güzel sevgilim benim, bebeğim." deyip önüne döndü. Çok aşıktım.

Birden telefonu kapatıp koltukta bana döndü. "Beren, sana bir teklifim var." Biraz gerilsem de belli etmemek için bende ona doğru döndüm.

"Neymiş?" Ellerimi tuttuğunda parlayan gözlerle bana bakıyordu. "Ben diyorum ki.. annemle mi tanışsan?" Vücudum hemen stresle dolmuştu. Ya annesi beni beğenmezse, ya bilmeden yaptığım bir şey ona ters gelirse diye düşünüp durdum.

"Beren?" Sevgilimin sesiyle kendime gelip ona baktım. "Pusat, bak ben çok geriliyorum. Ya annen beni beğe-"

"Öyle bir seçeneği yok. Ayrıca Okan ona bahsetmiştir zaten. Şimdi ararım, ikisiyle de konuşursun. İstemiyorsan konuşmasak da olur." Başımı iki yana sallayıp yerimde hareketlendim.

"Sadece biraz stres yapıyorum. Daha önce hiç konuşmadım, yaptığım bir şeyi beğenmezse diye korkuyorum." Pusat bana doğru yaklaşıp iki elini yanaklarıma yerleştirip dudaklarımdan sıkıca öptü.

"Benim bebeğim, güzelim. Böyle düşünme tamam mı? Hem annem öyle biri değil, gerçekten değil. Hemen kaynaşacağınıza eminim." Dedikleriyle stresim biraz daha azalmıştı. Ona gülümseyerek baktım.

"Tamam o zaman, konuşalım. Ara hadi."

"Bak, kendini zorlama. İstemiyorsan sıkıntı yok." Pusat benden ayrılıp ellerimi tuttu. "Hayır hayır, konuşalım. Sıkıntı yok."

"Tamam o zaman." Elindeki telefonu tekrar açıp annesini görüntülü aradığında bende yanına doğru yaklaştım. Görüntümüzden saçlarımı düzeltip, sürdüğüm rimelimi kontrol ettim. Pusat ise beni gülümseyerek izliyordu.

Bende ona gülümsediğim sırada annesi aramayı açtı. "Oğlum?" Gülümseyen yüzüyle kameraya baktı. Beni gördüğü an daha da gülümsediğinde bende gülümsedim. Sesi çok tatlıydı, kendisi de öyleydi.

KATONA | YARI TEXTINGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin