Bugün birinin doğum günü... iyi ki doğdun.
21-10
Elfida
1 Bölüm | Feda Izmaran
Elfida | Feda etmek anlamındadır. Bu sözcük bir şeyi gözden çıkarmak anlamında da kullanılabilmektedir.
Julia Michaels - Heaven.
Camilia Cabello - Shameless
Her çiçek kendi hızında büyür...
Bir ses, bir çığlık, bir sen.
Ve belki de bir ben...
İçimde bir ses vardı. İçimde bir ses bana bazen ne yapacağımı haykırıyordu ve bunu yaparken de hep acımasızdı. Bir şeyi yapmak istediğimde o sesi duyuyordum, bazen bana engel, bazen de bana yardım ediyordu. İstediğim neydi biliyor musunuz? Kafamın içindeki sesi susturmak ve ben bunu yapamıyordum. Sonra vazgeçtim ve o sesleri duymaya kendi özgür ifademle istedim. O sesleri duydum, bazen anlayamadım, denedim ama olmadı, canım yandı.
Herkes bugüne kadar kendini anlatmış, ben anlatmasam da olur...
Beni sever mısın bilemem ama ben kendimi çok seviyorum, o bana yeter.
Bir mesaj sesi, "Selam Elfida, bugün müsait mısın? Seninle çok önemli bir konu hakkında konuşmak istiyorum."
"Buyur?"
Görüldü ve birkaç saniye sonra ekranda 'yazıyor' kelimesi çıktı. "Senin mekânında buluşalım, saat dokuz senin için uygun mu? Az kaldı zaten."
"Tamam."
"Görüşürüz. >3"
Dolabımda gördüğüm siyah elbiseyi elime aldım ve yavaşça üzerime geçirdim. Elbisemin içinde sutyen olduğu için başka bir sutyen giymeyi tercih etmedim. Siyah elbisemde V seklinde göğüs ve sırt dekoltesi vardı, dekolteleri sevdiğim için bu benim için sorun değildi. Elbisemin askıları ince olduğu için elbisem çekici görünebiliyordu. Boynuma beyaz inci bir kolye taktım. En az bir saat önce duş aldığım için saçım hala ıslaktı. Ellerimle saçımı taradım ve yukarıya doğru güzelce topuz yaptım, öyle sıkı bir topuz olmadığı için rahattım. En az iki saat önce beyaz duvarımın kenarına koyduğum siyah topuklarımı elime aldım ve onları sakince ayağıma geçirdim. Aynanın karşısına ilerledim ve kendimi süzdüm. Siyah elbisem, siyah topuklu ayakkabılarım, boynuma taktığım inci kolyem güzel görünüyordu, yakışmıştı. Tırnaklarımı az önce siyaha boyadığım için tırnaklarımla çok ilgilenmedim. Yavaşça dudaklarımı araladım ve yavaşça dudaklarıma yakışacak bir kahverengi ruj sürdüm. İlk önce ruj sürmeyi seviyordum. Kendimi aynada birkaç saniye süzdükten sonra telefonu elime aldım ve yabancı bir şarkı açtım. Şarkının ritmi öyle güzel geliyordu ki, topuklularımla ritme uydum ve yabancı şarkıyı kendim söylemeye başladım. Yüzüme güzel bir makyaj yaptıktan sonra masanın üzerinde uzun inci küpelerimi kulağıma geçirdim. Yanıma sadece telefonumu alacağım için bir çantaya ihtiyaç duymadım, ki zaten gideceğim yerde bir çantam vardı. Telefonumu elime alıp, odamdan çıktım ve dış kapıya ilerledim. On beş dakika önce taksi durağını aradığım için taksinin gelmesini çok beklemedim.
Aradan çok vakit geçmeden varacağım adrese geldim ve taksiden inip etrafıma baktım. Birkaç saniye sonra taksi gaza basıp gitti. Biraz yürüdükten sonra sokağın köşesinde bir bar gördüm, mor ve beyaz ışıklarla Elfida yazıyordu. E harfi büyük harfle yazılmıştı ve uzundu diğer harflere göre.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
elfida
RomanceElfida. Elfida demek feda etmek demektir. Elfida demek O demekti. Elfida, bendim.