O gün güzel bir yağmur yağıyordu. Koşarak kaçmaya çalışanlar, ıslanmamak için kenera saklananlar, şemsiyesi ile Kuğul takilanlar. Bense yolu ortalamış, ellerim cebimde, ağzımdan bir sigara üzerine bir kaç damla yağmur düşmüş. Sonra yağmur hızlandı uzun saçlarımın ucundan damlalar düşüyordu. Olduğum yerde biraz durdum. Önce gözlerim doldu. Sonra bir kaç damla yağmur ile birlikte aktı gitti. Aklıma gelmişti. Zaman üzerinden çok sular akıtmış olmasına rahmen benim kalbime bir damla su değmemişdi. Tam olduğum bu sokakta tam bu kaldırımda tam da durduğum yerde ben onun elini o ise şemsiyesi tutuyordu. Yine böyle yağmur yağıyordu. Durdu bana baktı ve masum bir öpücük koydu sol yanağıma sonra geri çekildi. Sonra tekrar sol yanağımı öptü, sonra yine öptü. Tam dönüp yüremeye başlayacaktı. Tuttum cenesinden sağ yanağımı ona doğru çevirdim. Baktı, güldü ve sonra tam üç kere öptü. Iste bu anı vardı aklımda. Saniyesi, saniyesine hatırladım. Ilerdeki bir metre yüksekliğinde falan olan duvara oturdum. Biraz ağladım. Sonra ayağa kalktım ve yanımda olmayan ve beni böyle ağlatan kişiye bir mesaj yazdım "yağmur yağıyor. Bir saat sonra dersin var. Şemsiyeni unutma." Ve yine cevap gelmemişti. Bundan önce attıklarıma gelmediği gibi. Bazen oturup düşünüyorum da ben mi yanlış yaptım yoksa o mu yanlış insandı.
Yağmur da yürürken dikkat et, ayakların ıslanırsa hasta olursun.
Bilirim sen bot giymeyi sevmezsin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Erik ve Tuz
Teen FictionBazı güzel anılar yazılmaya değer ezbere bildiğim şiirler yada güzel cümleler içimden ne gelirse biraz amatör ama olsun okumak isteyen olur diye yazıyorum. hikaye değil deneme olarak yazıyorum. yorumları 4 gözle bekliyorum