6

430 39 9
                                    

Baş ağrısı, susuzluk, uyku sersemliği ve bu yaşadığı acılar yüzünden uyanan bir adet Kim Taehyung.

Olduğu yeri idrak etmesi bir kaç dakikasını aldı, daha iki gündür misafir olduğu bay jeon'un evindeydi.

Aklına dün yaşadığı olaylar yavaşca gelirken olduğu yerde kaldı. Son hatırladığı şey arabada uyukladığı ve jungkook'un bir şeyler söylediğiydi.

Kesinlikle ne dediğini hatırlamıyordu.

Üstüne baktığında ise dün giydiği kıyafetler değilde, farklı kıyafetler gördü.

Üstünü jungkook'mu değiştirmişti?

Yanaklarına yayılan kızarıklıkla duvarda ki saate baktı, saat daha yediydi erkendi. Yani o'na göre, uykuyu seven biriydi ve saat dörde kadar bile uyurdu.

Yavaşca doğruldu ve çıplak ayaklarının soğuk zemine değmesine sebep oldu. Yavaş ve küçük adımlarla odadan çıkarak mutfağa ilerledi.

Jungkook'un uyanıp uyanmadığını bilmiyordu, sadece su içmek istiyordu. Mutfağa girdiğinde ise burnu sızlamıştı, jungkook üstü çıplak ve altında siyah bir eşofman ile elindeki tablete bir şeyler yaparak kahve içiyordu.

Daha o'nu fark etmemişti, taehyung karşısında ki adam yüzünden bir şey diyemezken jungkook o'nu fark etmişti.

Bakışlarının kesişmesiyle ne yapacağını bilemezken, elini kaldırdı ve yanındaki bardağı düşürdü. Bardak tuzla buz olurken ağzından küçük bir çığlık çıkmıştı istemsizce.

Eli ağzında bir şekilde cam kırıklarına bakarken jungkook büyük bir sakinlikle kalkıp yanına ilerledi. Taehyung tam ondan özür dileyeceği sırada jungkook koltuk altlarından tuttu ve hiç zorlanmadan kaldırarak yandaki masaya oturttu.

"B-ben çok özür dilerim efendim." Sesinin titremesine engel olamayarak özürlerini sıralarken jungkook bedeninde bir yara olup olmadığını kontrol ediyordu.

Bakışları, taehyung'a dönerken gözleri kızarık bir şekilde cam kırıklarına baktığını gördü. Eli saçlarına giderken tutamları okşamaya başladı.

"Sorun değil, sadece bir bardak." Fakat taehyung onu dinlemiyormuş gibi kırık bardağa bakmaya devam ediyordu.

Jungkook'un eli bu sefer çenesine gitti nazik bir şekilde, ona bakmasını sağladı. "Çok özür dilerim efendim, gerçekten çok aptalım." Onun bu kelimelerine sadece kafasını onaylamaz bir şekilde salladı büyük olan.

"Taehyung, sorun değil dedim değil mi?" Sorusunun cevapını almak istiyormuşcasına ona bakarken, yutkunmasına engel olamadı taehyung.

Çünkü çok derin bakıyordu.

Gözlerinin içine bakarken sadece kafasını sallayabildi. Jungkook ondan uzaklaştığında derin bir nefes vermişti, dikkatle ne yaptığını izlerken kırık cam parçalarını aldığını gördü.

Hemen oturduğu masadan indi ve eğilerek toplamaya başladı. Eğer kendisi kırdıysa kendisi temizlemeliydi, jungkook arkasını döndüğünde ise onu görmesiyle hemen seslendi.

"Tae ne yapıyorsun, lütfen bırak onları." Fakat taehyung yine o'nu dinlemiyor, dikkatlice temizlemeye devam ediyordu.

"Sana seslendiğimin farkındasın değil mi." Umursamazlığı sinirlerini gerirken onu nasıl durduracağını düşünüyordu. "Taehyung bırakır mısın onları?"

O'nu dinlememekte ısrarcı olan taehyung, elindekileri mutfağın köşesinde olan çöp kutusuna atarken. Kendisine bir zarar gelip gelmeyeceğini umursamıyor gibi görünüyordu.

oh home | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin