11.Bölüm

22 3 1
                                    

Özlediğim hastane koridorlarındaydım yeniden. Çalışmayı seviyordum. Küçükken de hiç yerimde durmak istemezdim. Bu yüzden de annem bana iş verir,beni oyalamaya çalışırdı. Bayadır çalışmadığım için nöbetimle beraber biraz zor geliyordu şuan. Fakat alışacaktım tabiki. Ben acilde hastalara bakarken yanıma Mert geldi.

"Naber Arya?"dedi.

"İyiyim Mert sen nasılsın?"

"İyiyim sağol. Molaya çıkmıştım da bi bakayım dedim napıyosun diye."dedi.

Kesin varya Alp ile konuşmuştu ve bana dikkat etmesini söylemişti.

"He yani asla Alp'le konuşmadın öyle mi?"dedim. O da "Ne alakası var sen de iyice abarttın yani Alp öyle birisi mi." Tamda öyle birisiydi. "Evet?"

"Aman iyi gidiyorum. Gerçi şimdi gidince de Alp gitmeni söylemiştir dersin sen ama ben kendi hür irademle gidiyorum bil yani. Hadi kolay gelsin sana."dedi.

"Peki madem. Sana da kolay gelsin."dedim.

*******

Mert gittikten sonra 1 saat kadar daha çalışıp molaya çıkmak istemiştim. Kafeteryadan çayımı alıp boş bi masa bulup oturdum. Bir kaç gündür çalışıyordum ve beni Alp alıp bırakıyordu. O gün Alp'e bir şeyleri itiraf ettikten sonra kendimi daha rahat hissediyordum açıkçası.

Çayımı içerken kolumdaki saate baktım. Saat 4.52 idi. Nöbetimin bitimine 3 saat kadar falan vardı. Aslında beklediğim kadar da yorulmamıştım. Saate baktıktan bir kaç saniye sonra telefonuma mesaj gelmişti.

Alp:
Yoruldun mu güzelim? Nasılsın?
(4.53)

Arya:
Eh işte yoruldum biraz ama iyiyim. Sen nasılsın?
(4.53)

Alp:
İyiyim bende seni merak ettim. Çıkacağın zaman haber ver de beraber gidelim evimize.
(4.54)

Alp'e tamam yazdıktan sonra çayımı içip işime devam ettim. Eğer işiniz insanlarla aşırı derecede içli dışlı olmanızı gerektirecek bir iş ise bazen sınıfta kalabilirdiniz. Acile gelen SÖZDE hastalar bazen bi tık sinirlenmenize neden olabilirdi.

"Beyefendi burnunuz elbette ki akabilir. Şu anda bunu durdurma gibi bir şansım yok. Dediğim gibi eve gidip güzelce dinlenin. Sabaha bişeyiniz kalmaz."

"Yahu neden anlamıyosun doktor. Yaz işte bana bir ilaç gideyim ben."

"Beyefendi ne acillik ne de doktorluk bir durumunuz var. İnanın şuan daha fazla yapabileceğim bir şey yok. Sadece bir burun akıntısından ilaç veremem."gibi olaylar işte.

Az önce tam olarak bunu yaşamıştım. Böyle böyle çalışmaya devam ettim işte. Saat 8 olmuştu ve mesaim bitmişti. Alp'e mesaj attım ve gelip beni alabileceğini söyledim. Daha sonra üstümü değiştirdim ve çıkışa doğru ilerledim.

Dışarı çıktığımda Alp arabanın önünde beni bekliyordu. Hemen yanına ilerledim ve ona sarıldım. Anında karşılık verdi ve o da bana sarıldı.

"Çok özlemişim seni."dedim.

"Bende seni özledim kiraz kokulum. Hadi evimize gidelimde güzelce dinlen."

Başımı salladım ve ayrıldım sıcacık bedeninden. Arabaya geçtik ve eve doğru yol almaya başladık. Ama eve gitmek istemiyordum. Daha doğrusu istiyordum ama açım. Ve katiyen eve gidince hazırlamayacağımı biliyordum.

"Alp bir şey isteyebilir miyim?"ardından hemen devam ettim. "Kahvaltıya gidelim mi bir yerlere açım ama eve gidince direkt uyumak istiyorum."dedim.

"Gidelim tabiki Arya'm. Bende sana teklif edecektim aslında ama yorgunsundur diye düşündüm."dedikten sonra kahvaltı etmek için bir restoranta geldik.

SEN ve BENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin