Yeni bir şeye başlıyorum hadi bakalım.
**
*
-Günümüz 2023-
"Jungkook emin misin? Bak bu ev hakkında çok söylentiler var. Çok korkunç!"
Neredeyse üç gündür Jimin, Jungkook'un başının etini yemişti. Jungkook, deniz kenarında ıssız bir sahilde ev tuttuğu için çok endişeliydi.
"Of Jimin cidden amma abarttın, ve böyle saçma şeylere inanman da beni korkutuyor." Dedi Jungkook. Artık arkadaşının akıl sağlığından şüphe etmeye başlamıştı. Akıl kârı şeyler söylemiyordu.
"Ya Jungkook sen eski haberlere bakmadın mı Tanrı aşkına?!" Diye sert bir şekilde çıkıştı arkadaşı onun adına gerçektende endişeliydi.
"Bakmadım, haberlerde çoğu şey yanlış sırf kitleleri çok olsun diye yalan dolan haberler uyduruyorlar. Ve o haberler kaç yıl önceye ait Jimin. Haberlerde gördüğün her şeye inanma derim." Dedi Jungkook. Çünkü Jimin'in dediğine göre 1923 yılından beridir o eve taşınan herkese musallat olan ve oradaki kimseyi sağ çıkarmayan bir adam olduğunu söylemişti Jungkook'a bunu söylerken de çok ciddiydi.
"Ya Jungkook sonuçta böyle bir olay olmazsa uyduramazlar böyle bir şeyi, o evdeki haberler kaldırılmış ama bir kaç fotoğraf sızdırılmış. O eve gitmemelisin."
Demişti. Karalı bir sesle, çünkü o evden o kadar ürkmüştü ki arkadaşını o eve göndermek istemiyordu."Jim lütfen sende başlama biraz kafamı dinlemek istiyorum, böyle saçmalıklara inanmayacağım. Aile evinden bıktım biraz sessizlik, biraz rahatlık istiyorum." Dedi dingin bir sesle arkadaşını ikna etmeye çalışıyordu.
"Of Jungkook bu inatçılığın yüzünden başına çok büyük belalar açılacak." Dedi arkadaşının kafasına vurarak.
"Hiç bir şey olmaz, merak etme sen böyle saçma şeylere de inanma lütfen ben sana demiyor muyum bu kadar TV izleme diye hm?" Dedi Jungkook alaylı bir sesle.
"Ya saçma değil bekle sana göstereceğim bir saniye bekle." Dedi telefonunu cebinden çıkarmaya çalışırken. Arkadaşını ikna etmeye kararlıydı.
"Şuna baksana."
"Bir de şuna bak."
"Tanrım!""Bunlar evin çevresindeki görüntüler!" dedi Jimin korkuyla.
"Tanrım, Jungkook çok korkunç!" Dedi Jimin Dehşetle, ama Jungkook'un umrundaymış gibi durmuyordu.
"Tamam diyelim ki bu olaylar o zamanlarda olmuş aradan kaç sene geçmiş Tanrı aşkına adam ölmüş gitmiştir!" Dedi Jungkook bıkkın bir ses tonuyla.
"Ya Jungkook çok inatçısun cidden, bak o evde götün sıkışınca beni arama tamam mı." Dedi Jimin. Arkadaşını düşünmekte suç olmuştu.
"Ne yani oraya gidince evime gelmeyecek misin?" Dedi Jungkook arkadaşına.
"Hayır tabiki de gelmeyeceğim." Dedi Jimin, Jungkook'a karşı sıkı tutumuyla.
"Peki öyle olsun, gelme hı." Dedi Jungkook nasıl olsa evin güzel olduğunu görünce gelecekti.
_
Jungkook o söylentilere rağmen yine de o eve gelmişti. Gelmesi zor olmuştu ama yine de emlakçı ile beraber gelmişti. O emlakçı da pek tabii evin o söylentilerini duymuştu ama evini kiralayabilmek için kendi deyimi ile bir 'keriz' bulmuştu.
"Evin salonu tam denize bakıyor. çokta ferahtır, ev biraz eski çok eskiden babamdan bana kaldı işte." Dedi Jungkook'u ikna etmek ister gibi.
"Güzelmiş bayağı ben çok sevdim şehir hayatından uzak sıcacık bir ortam. Harika!" Dedi Jungkook ellerini birbirine çarparak. "Peki yarın kontratı imzalarsınız istediğiniz zaman da eşyalarınızı taşırsınız." Dedi emlakçı mutlulukla.
"Şey yapalım ben yarın kontratı imzalayayım ve bir de eşyalarımı getireyim ne kadar hızlı olursa benim için o kadar iyi." Dedi Jungkook aceleyle aile evinden ne kadar çabuk kurtulursam o kadar iyiyim düşüncesindeydi.
"Siz nasıl isterseniz."
"Tamam. Ben biraz daha evi gezeyim, geliyorum." Dedi Jungkook. Emlakçı kafasını tamam dercesine sallamıştı.
Jungkook mutluydu çünkü kendi evi olacaktı kurallardan uzak sessiz bir ev.
Yavaş adımlarla üst kata çıktı ev küçük sayılmazdı hatta büyüktü de, ev toplam beş odalıydı ama odaları da büyüktü alt katta iki oda, mutfak, lavabo, banyo, üst katta; üç oda, ve bir tane daha banyo vardı. Güzel bir evdi dış cephesi biraz eskiydi ama içi güzeldi tahtadan yapılmış bir evdi.Jungkook'un gözü siyah renkli bir kapıya takıldı. Dikkatini çekmişti. O yöne doğru yöneldi belki bu yaptığı şey yanlış bir şey olabilirdi ama merakı onu durduruyordu.
Kapının önüne gelip bir cesaretle elini kulpa attı korkmamalıydı sonuçta o bu evde yaşayacaktı belki bu odayı severdi ve bu oda onun odası olurdu, neden olmasın?Elini kulpa atıp kapıyı açtı içerisi karanlıktı elini içeriye pek girmeden duvarlara değdirip ışın düğmesini aradı. Nihayet bulmuştu ışığı açtığında gözlerini etrafta gezdirdi gözü içerdeki duvar yazısına takılı kalmıştı.
(A'yı görmezden gelin ve o aynayı da duvar olarak düşünün kdkeoekd KB)
**
Welcome to hell arkadaşlar
Yeni bir fıc yeni bi umuttt
Umarım seversinizz :o
Görüşürüz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
THE HOME | Taekook
FantasyJungkook, zengin ailesinden kaçıp ıssız bir deniz kenarında ev tutmaya karar verir ama o evin 1987'de katil, uyuşturucu baronu Kim Taehyung'un evi olduğundan haberi yoktur. "kimsin?!" "evin sahibi."