³ (everything is real)

696 57 89
                                    

"Çok güzel kokuyorsun."

Aman Tanrım biri konuşmuştu! Yemin ederim biri konuşmuştu bir ses duyduğuma emindim, ve birisi hala arkamdaydı. Bu çok korkunçtu.

"İmdat! yardım edin!" Diye bağırdım, çok korkuyordum.
Korkunç bir histi. Yoksa bu ev için konuşulan şeyler doğru muydu?

Hayır, hayır olamaz inanmıyordum. Ama arkamdaki görünmez kişi ve o ses? Neydi bu bu ne sikimdi?

"K-kimsin se-sen?!" Dedim haykırarak ama yerimden milim oynayamıyordum. Bu çok sinir bozucuydu.

"Kim olmamı istersin?" Ne, ne demek istiyordu, ne saçmalıyordu?

"Ne-ne diyorsun?" Dedim korkuyla arkamda bir şeytan olmalıydı! Ne yapmalıydım bilmiyordum. Sadece çok korkuyordum. Sadece düşünme yetimi kaybetmiştim.

"Ki-kim olduğunu s-söyle lütf-lütfen." Dedim artık korkudan ölecektim ne yaşıyordum ben burda neydi bu hiç aklım almıyordu o haberler doğru muydu, bu eve taşımakla hata mı etmiştim? Jimin'i dinlemediğim için mi bunlar olmuştu, O haberler gerçekten de yaşanmış mıydı bu evde?
Benim tek bildiğim yerimden kıpırdayamadığımdı, yerime bir çivi ile sabitlenmiş gibiydim.

"Ecelin desem?" Demişti ve boğazımda eller hissetmiştim hiç göremediğim bir kişi tarafından boğuluyordum. Nefes alamıyordum. Bu sefer sesim de çıkmıyordu, nefesim de.

Bağıramıyor, konuşamıyordum.
Sanki boğazıma prangalar kapatılmış ve ben ölecekmişim gibiydi. Nefes alamadığım için başıma ağrı girmeye başlamıştı, yüzümün bir domates gibi kozardığına emindim kan yüzüme toplanmıştı.

Kımıldayamadığım için bir çaba da gösteremiyordum. Öylece ölecektim.

"Ne o ecelini beğenemedin mi Jeon Jungkook?"

.

Gözlerimi hızla açtığımda nefes nefese kalmış ve terlemiştim.
Hızlı hızlı nefesler alıp etrafıma bakındım. Tanrım! Çiçekleri sularken bahçedeki çimenlerin arasında yorgunluktan uyuya kalmıştım.
Gördüklerim hepsi bir rüyadan ibaretti. Ne mutfağa gidip ramen çıkartmıştım. Ne de, suyu ocağın üstüne almıştım. Hepsi bir rüyaydı!
Tanrım şükür ki!

Hızla kalkıp lavaboya gittim. Ellerimi ve yüzümü yıkayıp kendime gelmeye çalıştım.
Resmen rüyamda, olmayan bir varlık tarafından boğdurulmuştum. Hiç akıl kârı şeyler değildi-ki rüyaydı- sanırım açlıktan ve evi taşımanın yorgunluğundan böyle olmuştu, ah cidden delirmiş olmalıydım.

Hızla üst kata valizlerimi çıkrattım daha kıyafetlerimi düzmemiştim. Yukarı çıkıp hem kıyafetlerimi düzüp, hem de terleyen üstünü değiştirecektim.

Ağır valizleri merdivenden sürte sürte yukarı çıkartıyordum odamı henüz belirlememiştim kendime yeni bir yatak alana kadar aşağı kattaki kanepede yatacaktım.

Ailemin evinden geldiğim için onlardan sadece elbiselerimi alıp çıkmıştım. O yüzden evimde pek fazla bir şey yoktu. Yatağım bile.
Yatağım gelene kadar salondaki kanepede uyuyacaktım.

Yukarı çıkıp önceden orda olan gömme dolaba kıyafetlerimi düzecektim.

Siyah kapılı oda daha ferah ve manzarası denize baktığı için orayı karar vermiştim odam olarak.

Kapıyı açtım içeri girdim ve eve bakmaya geldiğimdeki yazının duvarda olmadığını gördüm ama arka duvarda başka bir yazı vardı.

Her şey gerçek.

Ne? Geçen geldiğimde bu yazının burda olmadığına emindim. Ya da var mıydı bu yazı burda, Acaba vardı da ben mi görmedim?

Kendi kendimle çelişkiye düştükten sonra, yazıyı siktir edip valizimden kıyafet çıkarmaya başladım. Önce banyo yapsam iyi olacaktı.

Kıyafetler ile birlikte banyoya ilerledim. İçeri girdim ve kıyafetlerimi elbise sepetinin üstüne bıraktığım gibi duşa kabinin suyunu ayarladım, sonra yavaş yavaş üstümdeki kıyafetleri çıkarmaya başladım. Tişörtümü ve eşofmanımı çıkratıp sıcak suyun altına girdim.

Sıcak su ile mayışmışlık hissi gelirken
Gözlerimi yumdum gerçekten bugün o kadar yorulmuştum ki bu banyo çok iyi geliyordu. Banyodan sonra gidip bir şeyler yemeği planlıyordum. Sonra da uyurdum.

Düşüncelere dalmışken, su aniden kesildi. Ne olduğuna bakmak için gözlerimi açtım ve musluğu kontrol ettim. Ama bir şey yoktu tekrar musluğu açıp suyun üzerime akmasını sağladım. Gözlerimi tekrar kapatarak suyun tadını çıkarmaya çalıştım. Ama yine su aniden kesildi

"Bu ne ya musluk mu bozulmuş?" Diye söylendim kendi kendime.
Sonra musluğu açmaya çalıştım ama açılmamıştı. Sanki sıkışmış gibiydi.
Zorlaya zorlaya musluğu hafif bir çevirdiğimde yukardan başıma bir kaç damla su(?) Damlamıştı. Elimi başıma attığımda şok içinde kalmıştım. Çünkü elimde su değil kan vardı. Hızlıca duşa kabinden çıkıp, duşa kabine baktığımda bir şok daha geçirmiştim. Çünkü duşa kabinden su akmak yerine foşur foşur kan akıyordu. Ve kanın üstünden de dumanlar kalkıyordu.

"B-bu ne?!" Diye korkuyla soludum.
Kanlar neredeyse banyonun zemininde birikmiş ayağıma kadar gelmişti. Yoğun kan kokusu burnuma geldiğinde öğürmüştüm. Aşırı derecede kan kokusu vardı hızla ağzımı tuttum daha klozete yetişmeden banyoda kustum. İçim çıkana kadar kusmuştum bir şey yemediğim için de sadece su gelmişti midemden.

"Hey Jeon sürprizimi beğenmedin mi? Sana hoşgeldin kutlaması yapmak istemiştim."  Arkamda yükselen sesi duyduğum anda beynim uyuştu ve kendimi kaybedip, yere düştüm.
O an hatırladığım tek ses bu ses olmuştu.

"Tüh beğenmemiş gibisin."

***

Ne yazıyorum ben ya kskdk
Neyse arkadaşlar, yorum yapın lütfen yorum yaptığınız zaman bölüm atma isteği geliyor
Hayalet okuyucu olmayın pls

Neyss

Öpenzii💋

THE HOME | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin