¹

963 134 101
                                    

Minho her zamanki gibi okula gelip çantasını sırasına koymuştu. Biraz oturduktan sonra elinde telefon ile Felix gelmişti, "Minho bı baksana hele."

"Gene ne sikim var" diyip telefonu eline aldı ve Felix'in gösterdiği videoya baktı. "Kanlı para diye bı oyun varmış, bu aralar baya popüler. Oynaması da eğlenceli ve kolay." Diye oyunu anlatmaya başlamıştı Felix. Minho bi yandan telefona bakıyor, bi yandan da Felix'i dinliyordu. En son Felix anlatmayı bitirdiğinde, yarım ağız sırıtıp "Bu oyunu Jisung ile oynasak mı? Hem zaten ezik, bi bok yapamaz. Ellerini yara ederiz" dedi. Bu fikir Felix'e de mantıklı gelmişti, diğerleri geldiğinde onlarada oyunu anlatıp Minho'nun dediğini sordu. Diğerleride kabul edince Jisung'un gelmesini beklediler. Jisung sınıfa girdiğinde Minho, arkadaş canlısı bi tavırla Jisung'un yanına gitti, "Jisung! Baksana bi." Jisung, Minho'nun sesini duyunca arkasını dönüp ona baktı.

"Bi tane oyun var, kanlı para. Sende oynasana bizimle? Tabii biliyosan." diyip kıkırdadı. Jisung zorba bir şekilde gülümseyip kabul etti, Minho onun canını çok yakmıştı şimdi sıra Jisung'taydı. Çantasını sırasına koyduktan sonra Minho'nun sırasına geldi, Felix cebinden bozuk para çıkarıp Jisung'a uzattı. Jisung ilk yapışında parayı tutturdu ve Minho'ya uzattı, Minho oynamayı fazla bilmediği için parayı düşürmüştü. Elini masaya koyup beklemeye başladı, Jisung parayı alıp Minho'nun eline attı. İlk atışta kanatmıştı, Felix, Hyunjin ve Changbin sadece izliyorlardı, onlarda şaşırmıştı çünkü Jisung'un bu oyunu yıllardır oynadığını bilmiyorlardı.

Bir süre oyunu oynadıktan sonra Minho'nun elleri yara bere içindeyken Jisung'un elinde bi çizik bile yoktu. "Noldu Minho efendi? Bakıyorumda yüzün solmuş." Diyip sırıtarak sırasına geçti Jisung. Minho sinirle Jisug'u izliyordu, bu oyunda onun gibi bir eziğin nasıl bu kadar iyi olduğunu anlamış değildi.

...

Okul çıkışı Minho, Jisung'u takip edip evine gitmişti. Jisung evin önündeyken arkasından bağırmıştı. "Hey sincap kafa!" Jisung Minho'nun sesini duymayı beklemiyordu, arkasını dönüp Minho'ya baktı, "Ne var?" Minho yavaş adımlarla Jisung'un yanına geldi ve konuştu.

"Sabah ellerimi ne hâle getirdin haberin var dimi?" Jisung alaycı bi sırıtışla Minho'nun ellerine bakındı "Evet var, pişmanda değilim." Minho ellerini yumruk yapıp Jisung'a kaşları çatık bı şekilde baktı "Peki sence ben bunun intikamını almaz mıyım?" Diyip yumruğunu Jisung'un suratına geçirdi. Jisung sarsılıp yere düştü, Minho ikinci yumruğunuda attıktan sonra Jisung'un karnına tekme atmaya başladı. Jisung'un bir süre sonra ağzından kan gelmeye başlamıştı. Minho en sonunda durup Jisung'a baktı, Jisung'un yerden kalkacak gücü yoktu. Bi iki kere kalkmayı denedi ama tekrar düştü, Minho ise ona sırıtarak bakıyordu. Yaptığından pişman değildi ama olacaktı. Bir süre daha Jisung'a baktıktan sonra arkasını dönüp gitti.

Jisung kalkmaya çalışıyordu ama basaramiyordu. Ağzından ve burnundan kan geliyordu, etrafta yardım edecek kimse yoktu. En sonunda sürüne sürüne bı ağacın kenarına gidip sırtını yasladı. Karınını açıp baktı, morarmıştı. Biraz ağacın kenarında dinlendikten sonra gücünü toplayıp eve gitti...

π

Yeni bı fic ile karsinizdayim.
Yb için:

5 oy
10 yorum

Kanlı Para -MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin