7. Gün

135 21 7
                                    

Do Koridoru olarak adlandırılan bölge boyunca bir sürü kapı bulunmaktaydı. Hepsinden de telli çalgıların birlikte, uyum içinde çıkardıkları hoş melodiler yayılıyordu. Hepsinin ortasında tiz bir çığlığın duyulması bu güzel sesin durmasına hiç de engel değildi.

"A-Ama sen... Nasıl olur?" Rin yerde kekelerken SeeU ise aynanın karşısına geçip saçlarını kabartıyordu.

"Oliver geldiğinde ağzını açmadın. Kaldı ki onun yapım aşamasından haberdar değildin."

"Ama sen... Sen dün yapılmış olsan bile bu kadar kısa sürede gelişmiş olman, en azından bu kadar kısa sürede uyum sağlaman imkansız."

"Belki dün uyanmadım." Rin'in kulağından çıkan dumanlar kulaklığın altından kaçak veriyordu.

"Ne... demek bu?" SeeU bu durumdan sıkılmış gibi iç çekti.

"Diyorum ki, Airi'nin size söylemediği çok şey var." Rin'in soğutucuları birden aktifleşti ve dumanlar durdu. SeeU neden böyle bi şey dedi ki? Airi-san onlardan ne saklıyor olabilirdi ki? Ayrıca neden saklama gereği duysun?

SeeU yanından geçip kapıya yönelirken Rin neden buraya geldiğini hatırladı. Bacağındaki somon yere düştüğünde çıkıp fırlamıştı.

"Nerede bu?" diye viyakladı. Bunu demesiyle SeeU olduğu yerde durdu. Eli tam kapı koluna gitmişti.

"Ne nerede?"

"Bacak derim bir süredir yırtık ve somonlar çıkıp duruyor." SeeU yandere olsa da iyi ve nazik bir yanı da vardı. Rin'in yanına eğilip hemen arkasındaki somonu yerine taktı.

"İşte. Oldu. Madem derin yırtık, o zaman kıyafetlerle kapa." Rin'in yanakları istemsizce kızardı. SeeU'nun böyle şevkatli olabileceğini tahmin etmemişti. Aslan yeleli kız küçüğün kalkmasına yardım etti. "Hadi diğerlerini bulalım. Ha bir de! Bunu kimseye söyleme. Anlaştık mı?"

-Time Skip-

"Luka. Rin'i gördün mü?" Miku etrafında bir tam tur atıp minik kızı aradı ama bulamadı.

"Um. Onunla Haku ilgileniyordu.

"N-N-Ne? B-Ben.. Şey.. Öyle.. Iıı..." etrafta deli gibi koşturmaya başlayan Haku sonunda Gakupo'nun sırtına çarpıp yere oturdu. Teto'ysa pencere tarafından onları izliyordu.

"Len. O senin kardeşin." dedi Kaito otoriter bir sesle.

"Pff! Olabilir. Ama bu sürekli birlikte takılacağımız ve ona bebek bakıcılığı yapacağım anlamına gelmez." Gakupo gözleri fıldır fıldır dönen Haku'yu Len'in üstüne bıraktı. İkisinin de kafalarında kuşlar uçuşmaya başladı.

"Üzgünüm Haku. Ama iyi yanından bak, bir işe yaradın." diye dalga geçti Gakupo.

"O havalı halin nereye kayboldu?" Yukari'nin gözleri siyah çizgilere dönmüştü.

"Bakın! Rin-chan!" hepsi Miko'nun minik parmağına baktı. [yazar gökkuşağı kusuyor *^*] Rin yanında SeeU ile geliyordu. Onun burada olması hepsi için büyük bir süpriz olmuştu ama Rin kadar şaşırmamışlardı.

"Gördünüz mü? Airi-san bizden bir kardeşimizi saklamış!" diye viyakladı Rin. SeeU bu işlerden sıkılmış gibi bakışlarını başka yöne çevirip kollarını kavuşturdu. Oliver ise gülümsüyordu.

"Ne var?" dedi Mayu.

"SeeU, hala üzerinde çalışılan ve en gelişmiş model. Vocaloid'lerin kişilikleri yapım aşamasında belirlenir. Ancak onun ki kendi iradesine bağlı olarak şekilleniyor. Yani gerçek anlamda yapay zeka. Hareketleri önceden programlanmamış. Ne isterse onu yapıyor."

"He? Onu özel yapan ne?" Neru ellerini beline koydu. Bayağı kıskanmıştı. Onlarda olmayıp onda olan ne vardı?

"Bilgisayar çağında yeni bir başlangıç." dedi SeeU. "Detaylarını ona sorarsınız. Benim pek bir bilgim yok." çaktırmadan gülümsüyordu. [p*ç smile misali]

"Bizene SeeU'nun daha gelişmiş olmasından?" hepsi Rook'a döndü. SeeU'nun da havası birden söndü. "Bizler diğer herkesten özeliz. Bizler Vocaloid'leriz. Kendimizce de özeliz. Sadece SeeU, fazladan bir özelliğe sahip diye kıskanmamıza gerek yok." SeeU bu duruma öfkelenip ona dil çıkardı. Tabi röfleli oğlan da bol durmayıp ağzıyla osuruk sesi çıkardı.

"Pisleşme!" Tei'nin kafasına vurmasıyla yerle bütünleşti.

"Çocuklaşmayın." dedi Meiko. "Gidelim mi? Yeni kardeşimizşe geçireceğimiz ilk günün tadını çıkaralım."

Secret Time After School {Vocaloid}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin