3. Gün

175 27 4
                                    

Yaklaşık bir hafta olmuştu ve hiç bir sorun yoktu. Vocaloid'ler hallerinden çok memnundu. Taa ki müdürün sabah duyurusunda verdiği habere kadar.

"Üzülerek söylüyorum ki, okulumuz yakında kapatılacaktır. Lise kısmına yeni öğrenci alınmamak şartıyla birinci sınıflar mezun olana kadar devam edecektir. Daha küçük sınıfların başka okullara nakilleri için ailelerin en yakın zamanda beni görmelerini istiyorum." bütün bahçede büyük bir gürültü koptu.

"Ama bu haksızlık!" diye viyakladı Miku.

"Çok kötü. Böyle güzel bir okulun kapanması çok yazık." dedi Luka.

"Ben ayrılmak istemiyorum." diye ağlamaya başladı Teto. Tabi Neru kafasına yumruğu atana kadar.

"Sersem! Biz mezun olana kadar okula devam edeceğiz. Ama asla altımız olmayacak. Hiç birine işkence edemeyeceğim.''

"Bu konuda bir şey yapılması gerek." dedi Tei. Hepsi ona şaşkın şaşkın bakınca tekrar kaşlarını çattı. "U-Umrumda olduğundan değil. Kardeşlerimin üzülmesini istemiyorum, ondan."

"Ne yapacağız?" dedi Miku sıçrayarak. Senseilerinin onları toparlayıp sınıflara götürmesiyle Miku'nun sorusu cevapsız kaldı.

Haftalar içinde çoğu çocuk okuldan ayrıldı. Ritsu'nun hiç bir yaşıtı okulda kalmamıştı.

"Yapabileceğimiz bir şey olmalı." dedi Rin. Okulun kalabalık sınıfı onlarındı. Konuşmaları duymak için bağırmak gerekti. Oliver ve Len düşünmeye başladılar.

"Eğer okulun bir başarıı olursa daha çok kişi gelir. O zaman okul kapatılmaktan kurtulur." dedi Oliver.

"Haklısın!" Len yerinden fırladı. "Geçen gün beni futbol -ing terk- takımına almak istediler. *fısıldyarak* Airi-san dans için yaratılığımız için bacak yapımızın daha güçlü olduğunu söylemişti. Bu bize bir başarı sağlayabilir."

"Evet evet. Ayrıca bazı aktiviteler düzenlesek, örneğin yardım kampanyaları." dedi Rin. Aklından başka şeyler geçtiği çok belliydi. Ampül gibi parlıyordu.

"Anlaşıldı. Bunu diğerlerine de söyleyelim o zaman. Kesin dah başka bir sürü şey buluruz." dedi Oliver. Sensei sınıfa girince tüm sınıf yerlerine geçti. Oliver tahtaya geçip önce sınıfı saydı, ardından bir tebeşir alıp koca harflerle tahtaya bir yazı yazdı.

BURASI BİZİM OKULUMUZ

"Onun için küçük bir yardımda bulunmak istemez misiniz?" bütün sınıf onu desteklemeye başladı. Kardeşleriyle konuştukları şeyleri anlattı. Sensei bile onu destekliyordu. Hepsi kendi fikirlerini söylüyor, kabul görenler bir kenar, daha sonra üzerinde durulması için not alınıyordu.

Çocukların attığı küçük bir taşın oluşturduğu dalga yavai yavaş büyüyordu. Gün sonunda tüm okula haberi yayıldı. Müdürün bile kulağına gitmişti. Ve öğrencilerin okul için gayret etmeleri onu mutlu etmişti.

"Şuna bakın!" Miku telefonunu kardeşlerine uzattı.

"Bu bir anime -Love Live-." dedi Mayu. Miko dışındaki tüm Vocaloid'ler bahçedeki çimlerin üstüne oturmuşlardı ve Miku'nun ortalarına koyduğu telefona bakıyorlardı.

"Hayır o değil! İçeriğine bakın. Bizim gibi onların da okulu kapanma eşiğinde ve yaptıklarına bakın."

"Okul idolü." dedi Kaito. "Eğer sahneye çıkacak olursan kimliğini açık edersin.''

"Metak etme. Onu düşündüm."

"Ne düşündün çok merak ediyorum." Luka gözlerini devirdi.

"Hazır olun. Dilinizi ısıracaksınız."

Secret Time After School {Vocaloid}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin