Ertesi sabah Sigma Arisu'dan önce uyanmıştı, muhtemelen o kadar içtikten sonra ayılması kolay olmayacaktı. Kızı uyandırmamaya çalışarak yataktan kalktı ve kıyafetlerini değiştirip dışarı çıktı, Arisu'nun birkaç saat daha uyumasına izin vermeye karar vermişti. Restoran katına inip kahvaltı ettikten sonra çalışma odasına çıktı. Birkaç saat sonra Arisu da uyanmıştı. Ağrıdan çatlayacak gibi hissettiren başını eliyle ovalarken bir yandan nerede olduğunu anlamaya çalışıyordu, muhtemelen dün geceye dair hiçbir şey hatırlamıyordu. Yataktan kalkıp hazırlandı ve saate bakıp restoran katına indi, Sigma muhtemelen çoktan yediğinden ona söylememişti. Kahvaltıdan sonra Sigma'nın odasına çıktı o da. Kapısı çalıp açıldığında Sigma kafasını kaldırıp gelene baktıktan sonra neredeyse içinde boğulduğu kağıtlara geri dönmüştü.
"Günaydın."
"Günaydın. Şey, Sigma..."
"Yine hatırlamıyorsun değil mi?"
Arisu suçunun farkında bir yüz ifadesiyle gülümsedi adama. Sigma ise iç çekip cevap verdi.
"Hatırlamamaya devam et, cezan olsun."
"Sigmaa! Çok zalimsin!"
"Bu iyi halim. Kim odana getirip üstünü değiştirdi sanıyorsun? Defalarca söylememe rağmen beni dinlemedikten sonra orada bıraksam bile haklıydım."
"Peki. Evet, öyleydin. Ama biraz kafa dağıtmaya ihtiyacım vardı."
"Kafa dağıtmak için güzel bir yol seçmiyorsun."
"Yine mi aynı konu? Aynı şeyleri söyleyip durmandan sıkıldım."
"Ben de aynı şeyleri yapıp beni dinlememenden sıkıldım."
"Sen benim ailem değilsin!"
"Sana bunları benden başka söyleyebilecek biri var mı?"
Arisu'nun yüzü düştü ve sessiz kaldı bir süre. Sigma söylediğinin farkına anca varmıştı.
"Özür dilerim, öyle demek istemedim."
"Sorun değil. Haklısın."
Sigma bu konuyu değiştirmeye karar vermişti artık.
"Nabokov yarın sabah infaz edilecekmiş. Sevindirici bir haber, değil mi?"
Arisu beklemediği bu haberle duraksadı birkaç saniye, ardından başını öne eğip hafifçe gülümseyerek yanıtladı.
"Evet, öyle. Teruko'dan mı öğrendin?"
"Evet. Bu sabah aradı."
"Sende numarası var mı ki?"
"Fyodor'u bilirsin."
"Tabi ya. Sanırım onu küçümsemeyi bırakmalıyım."
Odada derin bir sessizlik oluştu birkaç saniye boyunca, bunu bozan yine Arisu oldu.
"Bir dakikalığına telefonunu alabilir miyim? Kendiminkini odamda bırakmışım da."
Sigma masanın üstündeki telefonu Arisu'ya doğru ittirip birkaç dosyayı rafa koymak için arkasını döndü. Arisu hızlıca telefonda bir şeyler yapıp geri masaya koyduktan sonra ayağa kalktı.
"Ben artık gideyim, yarım kalan birkaç işim var."
"Öğlen yemeğine beraber gideriz öyle değil mi? Sabah seni uyandırmak istememiştim."
"Tabi, olur."
Arisu tam çıkmak için kapıya yönelmişti ki Sigma onu durdurdu.
"Arisu, tuhaf davranıyorsun. Bir sorun mu var?"
![](https://img.wattpad.com/cover/329620537-288-k805966.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sky Casino | Gökyüzü Kumarhanesi
FanfictionSigma'nın kumarhanesinde o güne kadar her şey normaldi, o gelinceye dek. Herkesin ortasına bomba gibi düşmesinden en çok kim hasar alacak? Ufak bir ipucu; hedefleri arasında Meleğin Çürüyüşü var, ama en çok da belirli bir kişi. Beyler bayanlar, kahr...