Ferdi'den.
Yola çıkmış arıyorum, kaybettiğim aşkımı.
Bana toz pembe görünmez, sensiz dünyam çok karanlık.
Arıyorum seni, bulamıyorum. 2 yıldır oturduğum yerden arıyordum seni, şimdi ise günlerim yollarda geçiyor.
Eskiden olsa bir sıkıntın olunca direkt bana koşardın. Ne oldu bize Arda'm?
Her şey benim suçumdu değil mi? Bunu kabullenebiliyorum. Gel çık karşıma artık! Söv bana, içinden geldiği kadar söv, razıyım buna. Yeter ki gel artık, ben ben geldim buradayım. N'olur sen de çık artık karşıma bebeğim!
Yine yolda yürüyordum. Param çok azalmıştı, ne yapacağımı bilemiyorum. Altay'ı mı arasam? Hayır, sadece mesaj atacaktım.
İban'ımı yolladım ve, sen ne yapacağını biliyorsun reis yazdım. O da zaten direkt göndermişti.
Sonra bu gün rezarvasyon yaptırdığım otele gittim. Anahtarımı aldım ve odama çıktım. Çantamı bırakıp çıktım ve otelin restoranına geldim, çünkü acıkmıştım.
Masama oturdum ve siparişlerimi verdim. Sonra gözüme üç kişi takıldı. Oha bunlar Real Madrid'in topçuları Bellingham ve Modric'ti! Sonra diğer kişiye baktığımda gözlerim fal taşı gibi açıldı. Arda'mıydı o? Baktığımda tüm yollar ona gidiyordu. Kumral saçlar, yeşil gözler... Bu sefer gerçekten o idi. Ben de futbolcuyum. Belki Bellingham ve Modric beni tanıyordur. Yemeğim, daha doğrusu tatlım gelmişti. Teşekkür ettim ve tatlımı yemeye başladım. Tatlım bitince ağzımı sildim. Sonra yanımdan Arda geçti, fakat beni farketmedi. Tuvalete gitmişti. Hayır, gitmeyeceğim. O gelecek zaten. Onların masasına ilerlerdim ve oturdum.
"Merhaba!"
"Merhaba?"
"Ah, seni tanıyorum! Sen galiba, Ferdi Erenay Kadıoğlu, Fenerbahçe?"
"Evet, tam kendisi. Sen de Bellingham. Sen de Modric. Beni tanımanıza şaşırdım."
"Arada görüyoruz, gerçekten çok iyi topçusun."
"Sizden bu sözleri duymak beni duygulandırdı, teşekkür ederim."
"E neden gelmiştin?"
"Ben... Arda'yı tanıyorum."
Dediğim gibi Arda geldi. İyi insan lafın üstüne gelir derlermiş. O geldiği gibi ayağa kalktım. Arda'nın gözünden bir damla yaş düştü, benim gözümden de...
"Erenay..."
"Arda, Arda'm. Gel dedin, geldim. Buldum seni.."
Ona kollarımı açtım ve bana sarıldı, ben de sarıldım tabii ki. Onun kokusunu içime çektim. Ah lanet olsun, onun güzel kalbini nasıl kırabilmiştim ben? Tam bir aptalım, tam bir aptal!
"Her şey için özür dilerim Arda. Ben tam bir aptalım, senin duygularını farkedemedim. Her şey benim suçum-"
Sözlerimi dudaklarıma kapanan dudaklar kesti. Saliselik bir öpücük bırakmıştı dudaklarıma.
"Sus Erenay. Seni seviyorum. Ve hiç bir şeyin suçlusu sen değilsin."
"Teşekkür ederim, ben de seni seviyorum Arda."
Sonra tekrar sarıldık. Sonra masaya oturduk.
"Arda senin bahsettiğin Ferdi Erenay Kadıoğlu?"
"Evet Bellingham, o."
Elini uzattı, tuttum. Selamlaştık yani. Sohbetimiz bittikten sonra ayağa kalktık Arda ile beraber.
"Görüşürüz beyler. Ha bu arada biz İstanbul'a giderken tatile gelme sözünüzü unutmadım, unutturmam."
Modric göz kırptı, ben de öpücük attım ve Arda ile elele mekandan çıktık.
"Arda ben hemen yandaki otelde kalıyorum, geliyor musun?"
"Artık seninle bir saniye bile ayrı kalmayacağıma göre, bu geliyorum demektir."
Sonra yandaki otele girdik. Odamın olduğu kata çıktık ve odamın kapısını açtım. İçeri girdik.
"Arda..."
"Erenay..."
Kapıyı kilitledi ve tekrar yanına geldim. Dudaklarına kapandım. Biraz sonra karşılık verdi. Ellerini omuzlarıma koydu, ben ise beline koydum. Sonra yavaşça yatağa doğru adımladık. Arda yatağa yattı, onu altıma aldım ve tekrar öpüşmeye başladık. Dudağını ısırdığım sırada inledi. Fırsat bilip dilimi içeri yolladım. Terlediğim için üstümde olan geçen sezonun Fenerbahçe formasını çıkartıp yatağın yanına fırlattım. Arda'da tişörtünü çıkarttı ve bir yere firlattı. Arda benim Fenerbahçe şortumu indirdi ve fırlattı, ben de aynı işlemi onun eşofmanına yaptım. Yatağa oturdum, Arda'da benim kucağıma oturdu. Biraz daha öpüştükten sonra alınlarımızı dayadık. Sonra Arda bana gülümsedi, ben de ona gülümsedim ve tekrar dudağından öptüm. Sonra ayağa kalktık. Arda'nın boxerını indirdim, kendi boxerımıda indirdim. Arda'yı duvarla arama aldım ve yüzünün her tarafını öptüm. Boynunu öptüğümde güldü.
"Ya Erenay, huylanıyorum!"
"Şşh!"
Boynunu öpüp, ısırmaya devam ettim. İz bırakmayı düşünmüyordum. Arda'yı ters çevirip duvara yasladım.
"Hazır mısın?"
O başını sallayınca direkt içine girmiştim...
...
Bunlarda çok çabuk baristiklarina göre en yakın sürede muhtemelen bu fici final yaparim hadi hayirlisi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Farklı Dünyaların İki İnsanı-ArFer
Fiksi Penggemar"Sonra aramıza, şehirler, ülkeler, belki dünyalar girecek. Hiç karşılaşamayacağız. Kader ağlarını örmeyecek bizi bir araya getirmek için. Sonra birimiz ölecek, diğerimiz bunu hiç bilmeyecek..."
