İNTİKAM KOKUSU

Mutlu Yıllar Sevgilim

Multimedya : Irmağın elbisesi, ayakkabısı, saçı ve makyajı..

Cem Adrian- Mutlu yıllar sevgilim

Çaresizdim. Allah'ım ne olur bir mucize olsun kurtulayım ellerinden. Gözlerimi kapattım sakinleşmek için, titriyordum. Adamların ismimi seslenmesi kulağımda çınlamaya başladı. "Irmak, Irmaaaaak!" Gözlerimi açtığımda yataktaydım. Karşımda Akın, şaşkın yüz ifadesiyle bana bakıyordu. Ne yani rüya mıydı hepsi? Rüzgarın yüzüme çarpmasıyla anladım kabusun sebebini. Her zamanki Irmak, yine açık unutmuştu pencereyi. Rüya olduğuna emin olmak için etrafıma baktım oturur pozisyona gelerek. Bir Akın vardı bir de ben. Başka birinin olmadığını görmek bana derin bir nefes aldırdı. Akın'ın yüz ifadesi hala aynıydı. Ne olduğunu anlamaya çalışıyordu galiba. Meraktan çatlatmamak için "Kabus gördüm, o adamlar buradaydı, beni öldürecekler sandım." dedim kesik kesik çıkan sesimle. Sarılmasıyla ağlamaya başladım. "Korkma!" dedi "Ben varım." Güven içinde olduğunu hissettirecek tek yerdi Akın'ın kollarının arası. İyiki vardı. "Saatin kaç olduğunu farkında mısın?" dediğinde telefonu elime alıp saatin yedi olduğunu gördüm. Daha kötüsü alttaki yirmi iki cevapsız aramaydı. Ne uykuymuş bendeki de? Adamın meraktan göbeği çatlamış resmen. Başımı eğip ellerimle oynarken kaçamak bakışlar attım masum gülümsemeyle. Bunu bir özür bakışı olduğunu saniyesinde anlayan kocam, ellerini birbirine çarparak, "Hadi hadi uykucu, açlıktan ölmeden gidelim" dedi. Bende bu ses tonu ve hareketlerin özrü kabul olduğunu bildiğim için sevinçle ayaklandım. Dolaptan kırmızı, omuzdan tek kola transparan üzeri desenli, straplez elbisemi çıkartıp üzerime geçirdim. Altına da simli gri, yüksek platformlu ayakkabımı giydim. Makyaj olarak biraz düşündükten sonra simli gri buğulu bir göz makyajı ve kırmızı bir rujla aynayı çatlatmadan saçıma geçtim. Hızlı bir şekilde maşaladıktan sonra yandan perçemimi bırakıp topuz yaptım elimden geldiğince. Takılarımı da taktıktan sonra eksik olan tek şeyin Akın olduğunu anlayınca hemen aşağıya indim. Merdivenden inerken Akın'ın hayran bakışlarına ıslıkları da eşlik etti. Buna sadece tebessümle karşılık verdim. Evden çıktığımda Akın arabanın kapısını açmış binmemi bekliyordu. Yanına gittiğimde "Buyrun Irmak Hanım." demesiyle " Teşekkürler Akın Bey, çok naziksiniz." diyerek oturdum. Akın da bindikten sonra yola koyulduk. Vardığımızda kapıda restaurant sahibi bizi karşıladı. İçeri girince kimsenin olmaması beni şaşırttı. Oturduğumuzda karşımdaki deniz manzarası kendimden geçmeme yetmişti. Akın'ın "Nasıl buldun hayatım mekanı?" demesiyle ona döndüm. "Tek kelimeyi geç bütün kelimeleri kullansam anlatamam, harika. Ama neden kimse yok?" dediğimde "Bizi kıskanabilecek onlarca insanı düşündüğün için hayatım." diyerek gülümsedi. Susarak bende içten bi gülümsemeyle karşılık verdim. Yemeklerimizi bitirip şaraplarımızı yudumlarken arkadan şarkının sesi yükselmesiyle Akın ile göz göze geldik.

" Benim için siler misin geceyi gökyüzünden?"

"Benim için tutar mısın kendi ellerinden?"

"Benim için okşar mısın saçının her telini?"

"Kendin için yakar mısın mumları bu gece?"

"Mutlu yıllar"

"Mutlu yıllar sevgilim" . . .

--------

Arkadaşlar nasıl olduğunu bildirseniz gerçekten çok mutlu olurum. Eksiklerim, yanlışlarım varsa affedin. Sizleri çok seviyorumm :*