"peki öyle olsun atıştırmalık olarak istediğin bişi var mı? Yani ne istersin?" bana bir srüe baktı ve "sen ne istiyorsan" dedi. "cidden yardımcı olmuyorsun Derek. Soru soruyorum şurada ya."
"tamam sakin. Seçimi sana bırakmak istedim çünkü zevkine güveniyorum."
"o zaman umarım meyvelerle aran iyidir."
"senin aran iyiyse bir sebebi vardır. Bu yüzden iyi olur meraklanma."
Abur cubur tüketmezdim en fazla patlamış mısır yerdim. Hızlıca mandalina, üzün ve yeşil elma yıkayıp dilimledim ve tabağa koydum. Birlikte arka terasa çıktık. Buranın manzarasını seviyordum.
İkimizde koltuğa geçtiğimizde ilk konuşan bendim" film seçimi sende. Ben çok film bilmiyorum rast gele bizimkiler bişi açtığında denk geldiysem. Onlarda tekrar tekrar izliyorum. "
" neden? "
" bilmem belkide beni çeken bişiyi barındırıyordur. Ya da yeninin getirisinden korkuyorum. Şöyle ifade etsem daha anlaşılır olucak yeni olunca çalışamazsın böyle bir garip gelir neyse ya ben anlatamadım bir türlü. Sen aç işte. "
" sakinleş, ne demek istediğini anlıyorum. Ve seveceğini düşündüğüm bişi açıcam. "
Derek kalkıp filmi açtı. Güzel bir aksiyon filmiydi. Tekrarlı izlenime alınacak türdendi. Filmin ortalarındaydık "alışabildin mi?" diye bir soru yönelti. "evet gayet rahattım."
"sevindim." film bitmişti ikimizde oturuyorduk. "cora'yı çağımanın sebebi neydi?"
"ne o? Sende mi güvenmiyorsun bana?"
"hayır. Güveniyorum sadece merak ettim."
"biraz birileriyle vakit geçirmeye ihtiyacım vardı. Mesela ben bu şekilde oturup birileriyle film izlemezdim ilgimi çeken bir sahne olursa ben o esnada geçerken filmin ismine bakar sonra izlerdim. Yani ne biliyim bir an öyle söyledim ona da"
"bunda bir sorun yok bunu bilmeni istiyorum. Bu tarz şeylere bazen ihtiyaç duyarsın. Ve yapmamanın nasıl bir his olduğunuda biliyorum."
Tüm samimiyetini ortaya koymuştu bu kelimeleri sarfederken. Eli tam elime gidiyordu ki telefonu çaldı. Arayan kişi Coraydı, yeteri kadar çalıştıklarını ve onu alabileceğini söylemişti.
Telefonu kapadıktan sonra ayaklandı." gitmem gerek. Bunu tekrarlamalıyız bence" dediğinde kapıya ilerliyorduk. "bilemem bakarız." diye yanıtladım. O ise ceketini alıp çıktı. Derek gittikten sonra etrafı toparladım.
Etrafı toparlarken aheste davrandığım için saat gece bir olmuştu. Saati umursamadan kendime bir kahve yapıp laptopumun başına oturdum ve işlerime koyuldum. Kendimi rahat bir konumda hissettiğimde telefonumdan saate baktım. Saat 3 tü.
Laptopumu kapadım. Dinlendirici gözlüklerimi çıkardım. Odama gidip üzerimi değiştirdim ve banyoya gittim. Saçlarımı toplayıp cilt bakımı için ürünlerimi çıkardım. Beni rahatlatan şeylerden biriydi. Bakımı yaptıktan sonra odama döndüm.
Bergamot lu bir tütsü yaktım ve kendimi yatağa bıraktım. Kendimi huzurlu ve mutlu hissediyordum. Kendimi güzel bir uykuya bıraktım. Sabah uyandığımda ilk önce komodinde duran şişemden su içtim.
Banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım. Dişlerimi fırçalayıp mutfağa gittim ve bir kaseye yoğurt koyup üzerine bir kaç çeşit meyveden az az koydum. Çalışma odama geçip işimin başına koyuldum. (alışmışsınız siz vahiyle para gelen karakterlere benimki çalışınca şaşırdınız tabi)
Yaklaşık 2 saat kadar gelir gider kontrolü yaptım ve diğer şeyleri hallettim. Gayet iyi bir yatırım ve doğru finansal bilgiyle yürütüyordum.
Mutfağa gidip bulaşıkları yıkadım. Odama gidip spor yapmak için giyindim ve boşaltırım odalardan birini spor odası yaptığım için kendimi tebrik edip sporumu yapmaya başladım. Yaklaşık bir buçuk saatte spor yaptım.
Ilık suyla dinlendirici ve güzel bir duş aldım. Duştan çıktıktan sonra telefonum çalmıştı arayan kişi Coraydı. Beni onlara çağrıyordu ve önemli olduğunu söylediği için hazırlanıp gittim.
Stiles ta oradaydı "evet ne oldu?" dediğimde cora " yarın veli toplantısı var." sorar gözlere bakıyordum. "hani sen velim olarak gelmiştin ve stiles abisinin eşi demişti ya. Müdür abin ve eşi birlikte gelsim dedi."
"niye mal mı?"
"neden bilmiyorum." bıkkın bir nefes verdim. "birde bir yüzük ayarlayabilirsen iyi olur. Bir temizliğin bu kadar uzun sürmediğini herkes bilir." demişti cora
"hallederim bugün. Toplantı kaçta?"
"saat akşam 7 de"
"ben alırım seni akşam" diye araya girdi Derek. "tamam başka bişi yoksa gidiyim artık malum yüzük alıcam daha" diğerleri sessiz kalınca çıktım. Rastgele bir bijuteriye girdim ve bir tektaş aldım. Zaten gerçek olup olmadığına kimse bakmazdı.
Eve gittim. Öğlen öğünümü yedim. Saat akşam saatlerine yaklaştığında gardırobumun önüne geçtim. Üzerime v yaka siyah bir triko altıma ise siyah kot giydim. Üzerime deri ceket giydim. O sırada ise Derek gelmişti.
Aşağı indim postal botlarımı giyip çıktım. Arabaya binince yüzüğü taktım. Dernekte düz bir alyans takmıştı. "istemiyorsan yapmak zorunda değilsin."
"istemediğim bişiyi bana kimse hiçbir kuvvetle yaptıramaz Derek. Boş vaktim vardı ve birinin okul hayatımda göz önünde"
"tamam o zaman."
Yıl boyunca sessiz kalmıştık. Arabadan indiğimizde Derek elini sıkıca tuttu. Ona baktığımda "unutma biz aşık bir çiftiz." dediğinde aynı şekilde elini tutmuştum.
Bir kaç öğretmenden sonra müdürün odasına girdik. "bay ve bayan hale buyurun lütfen." Derek elimi bırakınca bir boşluğa düşer gibi oldum. Bunca zamandır elimi tutması bu kadar normal ve rahat hissettirmesi garipti.
Derek ile karşı karşıya oturuyorduk. Müdür ilk ellerimize bakmıştı yüzüğü kontrol ediyordu." bay hale kartınızın bana karşı tavrından umarım haberdar olmuşsunuzdur. Çünkü hiç hoş değildi."
"eğer sen kendi tavrını düzeltseydin benim karım sana ona göre muamele gösterirdi. Sen kendini neden bu kadar düşürüyorsun ve öğrencin yerine bana karımı şikayet ediyorsun. Benim karım yaptıysa bir bildiği vardır ve haklıdır. Eğer onunla problemin varsa bu senle ilgilidir. "
Neden bilmiyorum ama güzel hissetmiştim."peki ııııı cora iyi bir öğrenci ama aşırı fevri geçen gün yaşanan olay"
"merdivenlerden itildiği için tepki gösterdi diye fevri diyemezsiniz." diye sözünü kestim. "hanımefendi sakin olur musunuz"
"emin ol bu sakin halim."
"peki. Onun dışında derslerinde iyi bir öğrenci diğer öğretmenleri ilerde görüştünüz varsayıyorum."
"evet görüştük. Yalnız benim karım ile aynı noktaya biraz daha geniş değinmem gerek. Bir daha böyle bir olay yaşanır ve kardeşime zarar gelirse emin olun bu sakinlikle kalmam" Derek elimi tutunca birlikte çıktık.
Okuldan çıktığımızda el ele olduğumuzu arabanın yanına gelince farkettim. Derek sürücü koltuğuna ilerliyordu ki onu durdurdum. "Derek. Cidden biliyorum şu sıra çok soğuk davranıyorum aşırı tepki verebiliyorum ama tam olarak toparlanmış değilim."
"avyanna bu sorun değil anlıyorum biliyorsun dimi."
"sadece özür dilerim." bir anda bana sarılmasını beklemiyordum. "gerek yok. Özür dilemene gerek yok. Normal bir durum yaşıyorsun."
"teşekkür ederim. Anladığın için teşekkür ederim."
Arabaya bindik ve beni eve bıraktı. Eve girdiğimde hızlıca odama gidip üzerimi değiştirip yatağıma girdim. Uykuya dalmadan aklıma bir çok düşünce dolmaya başlamıştı. Bu düşüncelerin hiç birini kestiremiyordum. Bu belirginsizlikle birlikte uykuya gözlerimi kapadım.
.
.
.
.
Evet bir bölümün sonuna daha geldik tekrar aynı cümle istediğiniz olayları yazabilirsiniz yakınlaşma mı? Ya da farklı bişi mi? Sizleri seviyorum umarım beğenirsiniz. Oylamayı lütfen unutmayın. (1002 kelime)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
am I falling in love?
FanfictionJennefer için alfa sürüsü ile gelen kız deucalion'nun kızı. Becon hillse geldikten sonra ortaya çıkan gerçeklerle birlikte Julia ile birlikte babasını da ortadan kaldırmaya karar verir.