5. Bölüm

68 6 7
                                    

"gidelim hadi cora da artık iyi" diye devam etti Derek. "siz gidin ben Julia'nın sözünde durup durmadığından emin olucam"

"o zaman kalırım. Ne yapıcağız belli değil seni tek bırakamam. Söz verdim bir kere" hafifçe tebessüm ettim. "cora gitsin. Dinlenmesi gerek onun için tehlikeli olur." dedim.

Stiles gelip Corayı aldı ve gittiler Derek ile İkimizdik. Koridorda ilerliyorduk. "Emin misin avyanna?" gözlerim yeşil gözlerine döndü "ne konuda"

"babanın ölümünü izleme konusunda" bir anlığına donar gibi oldum. "emin olmak zorundayım. Başka çarem yok." içim buruktu ama beni öldürecek biriydi o, o Babam değildi o sadece birisiydi. Kendi kendime yıllardır beni sevdiğine inandırdığım biriydi.

Sesler yükselince bişilerin başladığını anlamıştım. Derek ile ilerlemeye başladık. Merdivenlerin başına gelmemize önüme bir bedenin düşmesi bir oldu. Bu babamdı. Yüzü nerdeyse tanınmıycak haldeydi.

Ne hissetmem gerektiğimi bilmiyordum. Hiç bişi istemiyordum. Bu doğrumuydu bilmiyordum. Kafamı kaldırıp yukarı baktığımda Julia ile göz göze geldim. "emin ol Julia seni burda görürse bir daha bağışlamam. Becon hills ten gidiyorsun."

"emin ol bende bu lanet yere bir daha gelmem" yanımdan geçip gitti. Bir süre ayaklarımın dibinde olan babama baktım. Aklım ise babam olduğunu reddediyordu. O sadece birisi diyordu beynim. En çok nefret ettiğim bir o kadar sevgisine ihtiyacım ve istek duyduğum birisiydi o sadece.

Öldüğünden emin olduğumuzda Derek ile birlikte hastane dışına çıktık. "iyi misin?" Derek seslenmeye aldığımın farkında bile değildim. "ha? Iyiyim iyiyim." inanmamış gibi bakıyordu. Bende iyi değildim zaten "emin misin?"

"iyiyim ve daha iyi olucam. Güven bana Derek hale. Hadi git cora ile vakit geçir. Seni cidden seviyo ve değer veriyo. Eminim ki diken üstündedir bişi olucak diye."

"öyle planlıyorum. Dikkat et"

"sende hale"

Ikimizde yollarımızı ayırmıştık. Eve varmama az kalmıştı ve ben yaklaştıkça adımlarım yavaşlamıştı göğsüme bir ağırlık çökmüştü. Biri yada bişi elini göğsümden sokmuş ve kalbimi sıkıyor gibiydi.

Anahtarımı çıkardığımda tek yapmak istemediğim şey olduğunu farkettim. Yıllarca görmediği sevginin kölesi olmuş biriydim ben. İçeri girdiğimde ise herşey çok garipti öyle hissettiriyordu. Olduğum yere oturmuş kalmıştım kalkamıyor yada bişi yapamıyordum.

En sonunda aklımda canlanan seni göstermediği sevgiye köle eden birinden kurtuldun düşüncesi ile kendimin en iyi dönemine getireceğim aklıma geldi. Ayağa kalktım. Ceketimi koltuğa fırlatıp hızlıca üst kata çıkıp duşa attım kendimi.

Duştan çıktığımda ise herşey akan suyla gitmiş gibiydi. Yenilenmiş gibi hissediyordum artık bendim sadece ben. Giyindikten sonra aynı karede olduğum tüm fotoğrafları atmıştım.

Yanına bir kaç atıştırmalık  ve şarap alıp televizyon karşısına geçtim. Hayatım şimdi başlıyordu. Bu sefer kontrol bendeydi.

.
.
.
.
Bu bölüm böyle oldu bir daha ki bölüm için sorularım var?
Yakınlaşma olsun mu?
Yine aksiyonlu bir bölüm mü olsun?
Veya sizin isteğiniz var mı?
Oylamayı unutmayın sizleri seviyorum.

am I falling in love? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin