Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
^^
"Gyu'm bebeğim güzelim hadi içeri girmeme izin ver ne olursun."
1 saate yakın oldu, Jun bana onun kaldığı odayı gösterdi ama... Ama açmıyor ki o kapıyı.
"Gyu'm biliyor musun bir kedi geldi evimize. Senin duvarının önünde kıvrılıp yatıyor. Aşkım ama görsen nasıl güzel, sana benziyor..."
Yine ses yok... Ses bile çıkarmıyor. Sanki orada değilmiş gibi..
"Gözlerini özledim Gyu..."
Sesini tekrar duysam be güzel çocuğum...
"Yavrum ne olursun sadece bir kere sesini duys-"
Karşımda duran kişi halis mi? Rüyadayım değil mi ben?.. Kapıyı açmadı aslında değil mi?
"Gyu'm, aşkım..." "Sarı laleler bize uygun mu Terry?" "Umutsuz aşktan güneşe değişmiş anlamı sarı lalelerin. Sende öyle parlayacaksın çiçeğim." "Kurtarır mısın beni bu karanlıktan?" "Elimi tutman yeterli."
Uzattığım elimi tutan ellerini öyle özlemişim... Ah Beomgyu, her zerrene aşığım. Her zerren için yanıp tutuşuyorum.
×××××××××××××××××××××××××××××××× Bölüm atmak aklıma geldi ha
