9

2 0 0
                                    

Hazal...
Karan ile konuşmamızın ardından 2 hafta geçmişti. Ve ben daha ne cevak vereceğimi bilmiyorumdum. Çünkü bir yanım intikam almak istiyor ve bir yanım istemiyordu.

Bulut'la tam olarak ayrılmıştık. Şöyle söyleyeyim, ben tam olarak ondan ümidimi kesip her yerden onu engellemiştim. Ama her seferinde engellediğimde yeni hat alıp tekrar yazıyordu. Bu sefer onu engellemeden önce onunla konuşmak istemediğimi, ayrılmak istediğimi ve beni artık rahat bırakmasını söyledim. O da ilk başta itiraz etse de kabul etti. Ve yaşadığım her şeyi kapattım artık hayatıma devam etmeye karar verdim.

Sabah 08.00
Yatağımdan kalktım ilk başta duvara boş boş bakıp olanları düşünmeye başladım. Ne kadar çok olay yaşamıştım. İlk başta Bulut'un nerdeyse 2 aydır beni aldattığını ve karşıma Karan denen adam çıkıp bana intikam almak istediğini ve benimle sevgili olmak istediğini söylemişti.

Düşüncelerimi bir kenara bırakıp banyoya girdim ve üstümdekileri çıkarıp duşa girdim. 15 dk sonra çıktım ve yüzüme bakım yağları sürüp dışarı çıktım odama girip üstüme siyah crop ve siyah tayt giydim.

Odamdan çıkıp mutfağa girip kahvaltı hazırlamaya başladım. Tabi ki başlamadan önce hoparlörden "Olsun" şarkısını açtım. Bağıra bağıra şarkıyı söyleyerek kahvaltı hazırladım.

Kahvaltımı yaptıktan sonra dışarı çıktım. Sahile doğru yürümeye başladım. Sahil havası iyi geliyordu...

Karan...
Hazal'a sevgili olma teklifini sunduktan sonra düşünmek için zaman istediğini söyledi. Haklıydı aslında pat diye söylemiştim. Bulut'la sevgili olduklarını duyunca bayağı şaşırmıştım. Yine piç Bulut yapicagini yapmıştı. Nyse Bulut'u boşverip Hazal ile ilgili araştırma yapmıştım. Hazal gerçekten çok güzeldi. Mavi gözleri, kumral saçları, beyaz teni ve daha nicesi vardı. Onu bana çeken bir şey vardı.

Eğer bir gün Hazal'a evlenme teklifi edersem ona kar tanesi kolyesi ve pırlanta yüzük alacaktım.

Sabah 10.00
Sabah kalktım elimi yüzümü yıkadım ve kahvaltımı yapıp şirkete geçtim. Eğer sen mafyasın nasıl şirketin var derseniz benim değil ölen babamın şirketiydi ve bana miras olarak kalmıştı.

Şirkete geldiğimde direkt odama geçtim. Ve sağkolum Aren yanıma gelip toplantı olduğunu söyledi hemen toplantı odasına gittim. Toplantı odasında gördüğüm kişi beni şaşırttı.
Toplantı odasına gelen kişi ise Emre Canoğlu'ydu.

Emre: Neden geldiğime şaşırdın herhalde Karan?

Karan: Nasıl şaşırmayayım normalde hiç gelmezsin ne oldu bir anda?

Emre: Şöyle ki İtalya'ya gitmemiz gerekiyor çünkü mallarda sıkıntı varmış hem işleri hallettikten sonra İtalya'yı gezeriz ne dersin?

Ben size bahsetmeyi unuttum Emre benim liseden arkadaşım üniversiteyi aynı yerde okuduktan sonra o kendine şirket açmıştı ben de mafya olmuştum.

Karan: Valla ne diyeceğimi bilmiyorum kardeşim. Peki misafir getirsem senin için sıkıntı olur mu?

Emre: Getir kardeşim getir kim bu misafir? Lannn yoksa bana sevgili yaptım deme valla düşer bayılırım.

Karan: Lan bi sakin sevgili falan yok sadece bir tanıdığım. Hem sen de Christina'yı getirirsin olmaz mı? (Christina Emre'nin eşi)

Hayat Seninle GüzelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin