Querencia~Olivia Black

16. Bölüm: AY VE GÜNEŞ

Medya: Yeni gelen kız

Koyduğum şarkıyı dinleyin derim , mükemmel bir şarkı . Bu ve diğer bölümlerin vibenı veriyor . Şarkı size hangi karakteri anımsatıyor?

.

.

.

 Güneş battı , Ay doğdu. İkisinin kavuşmasının imkanı yoktu.

   Sonunda evime, yani Hogwarts'a gelmiştim. Burası benim yuvamdı ve her zaman öyle kalacaktı. Çabucak kıyafetlerimi dolabıma yerleştirdikten sonra her köşesinde bir anım olan odamın içinde gezinmeye başladım. Siyah ve yeşilin hükmettiği bir odaydı, bazı kısımlarında beyaz da kullanılmıştı. Sonra vaktimin çoğunu geçirdiğim balkonuma gittim, gökyüzünü izlemek için her zaman idealdi. 

Hemen minderlerden birine oturdum, köşede duran kitaplardan birini aldım. Çok dikkat çekici bir görünümü vardı, iki el vardı kitabın kapağında. Bir kadın ve bir erkeğin eli, sımsıkı tutmuşlardı. Querencia yazıyordu üstünde, ne anlama geldiğini bilmiyordum. İlk defa görüyordum bu kitabı, daha önce burada değildi. Merakla sayfalarını karıştırırken altı çizili bir cümleye denk geldim. 'İnandıklarımız bizi güçlendirir elbette fakat asıl gücümüzü aldıklarımız, bize inananlardır.' 

Ben cümleyi okurken Draco geldi ve yanıma oturdu. Kaşındaki ve dudağındaki yara iyileşmişti. Onu görünce kitabı yerine bıraktım.

Draco'ya dönüp, "Bu kitabı sen mi aldın? İlk defa görüyorum." diye sordum.

Gülümseyerek, "Evet,yani hayır. Aslında yatağımın üstünde buldum. Sen gelmeden önce görmüştüm ve okumaya başladım." dedi. Bu yıl okula 1 gün gecikmiştim. Evdeki sorunlarla mücadele ettiğim içindi, Harry'de benim yüzümden geç gelmişti.

Ben de kitap okumayı çok severdim fakat bu evdeyken mümkün olmuyordu. Genelde Hogwarts'ta olduğum zamanlar kafamı dağıtıp kitap okumaya vaktim oluyordu.

Güneş çoktan batmış, Ay gökyüzünde yerini almıştı. Bu balkonun en sevdiğim yanı da buydu zaten. Çoğu odada balkon yok.

Draco yanımdaki Querencia isimli kitabı alıp kaldığı yerden okumaya devam etti."Hani sen kitap okumayı sevmezdin."

Gözlerini kitaptan ayırmadan ,"Sevmiyorum ama bu kitap ilgimi çekti." diye yanıtladı. 

Konuyu değiştirerek, "O gün nasıl yanıma geldin?" diye sordu. Kitabı kapattı, merakla yüzüme baktı.

"Unuttuğun bir şey var galiba." diyerek kıkırdadım.

"Ne?"

"Animagus olabiliyorum, biliyorsun."

"Neye dönüştün?" diye sordu.

"Yani, ilk başta içimden dinozora dönüşmek geldi ama sonra dedim babam beni zor fark eder falan ben de kuşa dönüştüm." diyerek alaya aldım.

Gözlerini devirip kitap okumaya devam etti.  "Dumbledore yarın üç büyücü turnuvası için Durmstrang Enstitüsü'nün ve Beauxbatons Sihir Akademisi'nin Hogwarts'a geleceğini söyledi." dedi Draco.

"Öyle mi? Viktor Krum'ı göreceğim." diye sevinçle bağırdım.

"Viktor Krum'mış" diye mırıldandı Draco. "Ona karşı bir hayranlığın olduğunu bilmiyordum."

"Yani var evet ama konu Viktor Krum değil. Benim ilgimi çeken Radoslav Sarkis. Bulgar milli Quidditch takımında oynuyor." dedim.

"Bakıyorum da Quidditch hakkında tek bir bilgisi olmayan. Maçları izlemeye bile gelmeyen kız, Bulgar takımında kimin oynadığını biliyor."