11.Bölüm:Şans

1.1K 86 48
                                    

  1 Ay Sonra

    1 ay olmuştu, 1 ay... Harry ile olan ilişkim iyi gidiyordu - Harry'e göre- ama artık dayanamıyordum. Hem kendimi hem de onu kandırmak bana çok acınası geliyordu. 

   Sevmediğim biriyle sevgiliydim ve her gelip geçenin bana "çok şanslı" olduğumu söylemesi beni deli ediyordu. Sadece bu konuda da değil , her konuda şanslı olduğum söyleniyordu. Kime göre, neye göre şanslıydım? 

     Şanslı olduğumu söyleyen insanların tarafından bakarsak; Harry Potter'ın sevgilisiydim, Sirius Black ve Grace Black'in kızıydım, annem ve babam soylu ailelerden gelmişti, soylu Black ailesinin bir üyesiydim, hatta son üyesiydim. 

     Benim açımdan bakarsak; babam benden nefret ediyordu, vaftiz kardeşim bana aşıktı, annem ölmüştü. Ölüm yiyenleri destekleyen, safkanı üstünlük gibi gören bir ailenin son üyesiydim, benden sonra bu aile tarihe kazınacaktı.

   Kimin açısından bakarsak bakalım, ben hep birilerinin bağlantısıydım. Olivia yoktu; Black vardı, Potter'ın sevgilisi vardı, safkan vardı ama Olivia yoktu.

  Tüm bu düşüncelerimle balkonumda oturuyordum. Bugün Harry'den ayrılacaktım, bitecekti bu çelişki.

 Kararlı adımlarla koridorda yürüyordum. İkna etmiştim kendimi, ayrılacaktım ondan. Bu tamamen çocuksu bir ilişkiydi. Ben ona aşık değildim ama Harry'nin duyguları da gerçek değildi, bundan emindim. 

"Harry, bekle beni." Diye bağırdım , o beni fark etmemişti.

"Harry!" Dedim tekrar. Arkasına döndü, bir gülümseme kapladı yüzünü. Kendimi o an suçlu hissettim. Birine aşık olmamak suç değildi ama size aşık olan kişinin duygularını bile bile kırmak suçtu.

Koşar adımlarla yanına gittim. 

"Konuşmamız lazım." Dedim , elinden tutup dışarı çıkardım.

Harry:"Ne oldu?"

"Direk konuya gireceğim" nefes aldım , cümleme devam ettim"Harry... Harry ben ayrılmak istiyorum." Dedim . Rahatlamıştım, bir süre içimden kendimi tebrik ettim. Sonrasında gözüm Harry'e kaydı, hâlâ gülümsüyordu. Yüzündeki gülümsemeden hiç bir şey eksilmemişti, ben üzülür sanmıştım.

"Bir tepki vermeyecek misin?" 

Harry:"Hayır"

Harry:"Beni sevmediğini biliyordum zaten. O gün benimle gelmek istememenden, seni öptüğümde tiksinmenden , rahatsız tavırlarından anlamıştım." Dedi.

"Bak o öpücük kısmı herkes için geçerli. Sulu sulu öpüyorlar ve benim hoşuma gitmiy-" Gülmeye başladı. Ben de tüm ciddiyetimi kenara bırakıp ona katıldım.

Harry:"Seni seviyorum Olivia. Bu hallerini seviyorum, mutlu olmanı, açık sözlülüğünü, cesurluğunu..."

"Harry ben gerçekten üzgünüm."

Harry:"Sıkıntı yok. Kendini açıklamanı beklemiyorum senden, sadece duygularımı bil istedim. Sen muhtemelen beni kardeşin olarak görüyorsun, ki zaten öyleyiz ama sen benim için fazlasısın."

"Peki... O zaman görüşürüz."

Harry:"Görüşürüz

Harry'nin yanından ayrıldıktan sonra dışarı çıkmak için koridorda yürürken Prof. Lupin'e rastladım. Çok yorgun gözüküyordu.

Querencia~Olivia BlackHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin