6

111 16 18
                                    

Helooo gays ben geldim. 100 okunma ne KENDİNİZE GELİN ay ayayay teşekkür ederim bebişlerim benim. buraya kadar gelen herkese çok tenk you. Ama her güzel şeyin kötü yanı oylar 15 oy var 100 okunmada :/ üzücü değil mi  bencede. O yüzden oy sınırı koymaya karar verdim şimdik 10 oyla başlayalım mı hadi bakalım benim bebişlerim.

Bu bölümde San'ın özeline gireceğiz artık. Ayrıca klasik klişeler vardır ya ve bizi kanser eden dramları ben onu yapmayacağım gays. bunu da okuyacaksınız bu gün zaten. Çok sıkışmadıkça klişelerden uzak duracağım. Kendinize iyi bakın. 

Oy verenler rüyasında Hongjoong'u görüyormuş. 

Alfa gergince babasının kapısının önünde bekliyordu. Elleri terliyor sürekli pantolonuna sürtüyor titremesini engellemeye çalışıyordu. Nefesini tutmuş kapıyı tıklatıp içeriden ses gelmesini beklemişti. Beklentisi çok uzun sürmemiş içeriden gelen komut ile içeri girmiş yavaşça yürümüş babasının masasının önüne gelmişti. Babası gözlüklerinin üstünden ona bakmış yanındaki genç kadın da ona bakmış hemen Bay Choi' ye dönmüştü.

"Efendim oğlum." Demiş elindeki kalemi masaya bırakmış ellerini birleştirip karşısında gerginlikten titreyen alfaya bakmıştı.

"Baba sana söylemem gereken özel bir şey var" demiş biraz kendine güvenerek başını dik tutmuştu. 

Babası olanı anlamış kadına bir el hareketi ile çıkmasını söylemişti. Kadın çıktıktan sonra babası ciddi bir yüz ifadesi ile San'a bakıyordu.

"Bir sevgilim var." Demişti tek nefeste. Bay Choi ilk başta şaşırmıştı. Çünkü oğlu bu tarz şeyleri pek konuşmazdı. Özellikle annesini kaybettikten sonra onunla direkt olarak bu konular hakkında pek konuşmamışlardı. Bay Choi oğlu ile gurur duyardı. Hayatını adadığı çok sevgili eşini kaybettikten sonra çok büyük bir boşluğa düşmüş o zamanlar küçük olan minik alfa ile hiç ilgilenmemişti. Hiçbir zaman baba oğul ilişkileride  olmamıştı bu yüzden. Daha çok ebeveyn çocuk ilişkisi olmuştu. Bay Choi bundan rahatsızdı ve pişmandı. O zamanları geri alamazdı ama keşke derdi. Keşke o minik alfayı hiçbir zaman yalnız bırakmasaydım derdi. Eşinin en büyük emanetini eksik bırakmışlığın vicdan sızısı hala sürüyordu. Ve San bazen içindeki çocuğu gösterirdi. Heyecanlı heyecanlı konuşurdu, yaptıklarını anlatmayı çok severdi.

"Çok sevindim oğlum." Demişti Bay Choi .

Tabii  San'ın önceden sevgilileri olmuştu. Kulağına gelmişti ve evdeyken zorlu bir kızgınlık dönemi geçirmemişti hiçbir zaman Alfa, tahmin edebiliyordu neler yaşadığını.

San'ın gözleri parlamış masaya daha çok yaklaşmıştı. "Aslında hissettiğim bazı şeyler var baba. Bunu sana söylemem gerekiyor." 

"Tabii olum ne istersen" demiş beklentili gözlerle bakmıştı oğluna. 

"Omega ruh eşim olabilir." Demişti San.

Bay Choi ilk başta şaşırmış ne dese bilememişti. Ruh eşliliği olabilen bir şeydi ama etrafından pek de duymamıştı bu tarz ilişkiler. 

"Ne desem bilemedim San. Nereden anladın peki ?" Demiş San hissettiklerini, gördüklerini anlatmıştı.

İlk başta annesinin feromonlarını aldığını o kokuyu takip ede ede Wooyoung'un yanına oturduğunu ve omeganın kurdunu gözlerini kapattığında karşısında gördüğünü anlatmıştı ve sonrasında oluşan gelişmeleri.

Bay Choi şaşırmıştı dediklerine bakılırsa normal bir alfa omega ilişkisinden daha farklı şeyler olduğu kesindi. Tabii sonrasında  Bay Choi  bunu gerçek bir birleşim sırasında anlayabileceklerini söylemişti. San bunu biliyordu ama hızlı hareket etmek istemediğini söylemiş babasından aferini almıştı.

Precious /woosanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin