17

66 11 12
                                    

Helloo hemen yazdım düzenledim gönderiyorumm Çünküüü oy verdiniz 🥰🥰🥰🥰🥰

Üçüncü sınıf bitmişti onun rahatlığı ile dün San ile erkenden yatmış bütün gece hiç uyanmamıştık.

New York'a yaz gelmişti. Güneş San'ın büyük evinden içeri giriyor bizi ısıtıyordu. Gözlerim bana arkası dönük olan alfanın ensesine, oradaki küçük sivri saçlara takılmıştı. Hafifçe elimle sevmiş tırnaklarımla kaşımıştım.

Terlemişti.

Bunu hissettiğimde anlamıştım. Onun her anını keşfediyordum. Terliyken, hastayken, sinirliyken,sınav stresi yaşarken, açken... bir sürü an.

Bunu hissedince ilk önce içimde bi kaygı oluşmuştu. Aslında korkmuştum. Ya bir şey olurda zarar görürsek ya bir şey yaparsam diye düşümceler kafamı dolduruyordu. Gözlerim ellerime kaymış San'la temasım kesmiştim. Anında bir sürü düşünce işgal etmişti kafamı. Bunları San'a söylemeli miydim? Söylemezsem ondan uzaklaşmaya başlayacağımı biliyordum. Belkide kendimden soğutacaktım.

"İç ağrısı olacaktım"

Kaygım bu hale getirmekti ikimizi. İçim kötü olmuştu, halbuki hava güzeldi, üniversite bitmişti, alfam yanımdaydı. Mutlu olmalıydım.

San kötü hissettiğimi fark etmiş olacak ki elini arkaya atmış elimi tutup kendine çekmişti. Küçük bir öpücük bırakmış ikimizin elini göğüsüne çekmişti. Elimi kendine çekmesi ile bende ona yaklaşmış kafamı sırtına yaslamıştım. Vücudu sıcak hava ile yarışacak kadar sıcaktı, sırtında boydan boya eşlilik izi vardı ve bu tam gözümün önünde hatta yanağım oraya yaslıydı.

Kendime anında şunu söylemiştim. Siz ruh eşisiniz Wooyoung. Ne iç ağrısı olmaktan bahsediyorsun. O senin eşin. O da senin her halini biliyor. Seni hissedebiliyor. Ona güven. Aranızdaki bağa güven.

Bunu fark etmişlikle ışıklar tekrar yanmıştı bende. İçim tekrardan huzurla dolmuştu. Kollarımı uzatmış iyice esnemiştim. O an San'da ağzını gere gere esnemiş ban doğru dönmüştü. Gözleri şişmiş çapaklanmıştı. Bana bakıyor salak salak gülümsüyordu. İki elimi de yanaklarına koymuş sıkmıştım.

"San gözlerini açamıyorsun sevgilim"

Buna gülmüş hemen söylenmişti.

"Gözlerim fazla çekik ne yapayım." Demiş bu sefer gözlerini kocaman açmış beni güldürmüştü.

"Hava çok güzel bugün dışarı mı çıksak ?" Demiştim.

"Çıkalım hatta kahvaltıyı dışarıda yapabiliriz" demişti.

"Aslında sabah evde kalıp biraz temizlik yapabiliriz diye düşünmüştüm. Öğleden sonra çıksak akşam yemeğini dışarda yesek ?"

"Nasıl istersen öyle olsun sevgilim" demiş kafama bir öpücük bırakmıştı.

"Banyoya girsek olur mu?"

"Beraber?"

"Tabii ki de beraber" demiş beni kucağına alıp banyoya atmıştı.

"Gerçekten inanabiliyor musun ? Bir de üniversitenin bahçesinde? "

"Çocuk resmen rezil oldu inanamıyorum gerçekten."

Evet San ile dedikodu yapıyorduk.Okulun son günü bir kız üniversitenin bahçesinde sevgilisinden ayrılmış ve çocuğu rezil etmişti.

"Neyseki böyle bir sevgilim yok" demişti San

"Evet senin sevgilinden çok eşin var hayatım" demiş öpücük vermiştim.

"Cidden Wooyoung benden ayrılsaydın nasıl yapardın ?" Buna gülmüş "O kızdan daha fazlasını yapardım. Seonghwa hyungu üzerine salardım." Demiş ikimizde kıpkırmızı olana kadar gülmüştük. "Güzel fikir bak ben bunu kullanayım. Beni sakın sinirlendirme Choi San" demiş daha da gülmüştüm.

Precious /woosanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin