Bol bol yorum efendim.
Nasılsınız görüşmeyeli
5
"Barış'cım omega beşim benim! " Paytak adımlarla odamdan çıkarken bedenimi estetip canım arkadaşımın nerde olduğunu anlamaya çalıştım.
" Mutfaktayın. " Diye seslendi içeriden artık Barış'ın yaşam alanı olan mutfağına girdim önündeki bilgisayar ve defterle not tutuyordu.
"Kliniğe gitmiyor musun? " Dedim ona bakarak sandalye çekip oturdum, gözleri bana dönerken derin bir nefes alıp verdi. Kalemi elinde bir tur çevirip notlarına döndü.
" Gideceğim birazdan. " Dedi sandalyedesin geri çekip ayağa kalkarken dolabı açtığında yerimden uzanıp ne yazdığına bakmaya çalışsamda anlıma elini koyup geri ittiğinde homurdandım.
" Bende gelimi? " Dedim heyecanla, babasına onu da işe götürmesini söyleyen çocuklara dönmüştüm iyice.
" Saçmalama izem orada ne yapacaksın? " Dedi söylenerek, göz devirip önüme dönerken birden görüş açıma giren tabakla durdum, barış önceden hazırladığı sandivicin yanına bir kaç kahvaltılık ve çay koyup önüne bıraktığında gülümsedim.
"Sen bir tanesin. " Dedim gülerek sandivicin streçini açıp bir ısırık aldığımda Barış da yerine oturdu.
" Sen ne yapacaksın bu gün? " Dedi defterini kapatırken kahvesini alıp bir yudum aldı.
" Senin peşine takılacağım. " Dedim omuz silkerek Barış gülmeden edemezken göz kırptım ona .
"Başımın belası. " Dedi söylenerek.
" Hadi ama Barış lütfen. " Dedim dudak büzüp başımı omuzuma yatırarak ters ters yüzüme bakıp can sıkıntısıyla kafasını salladı
"Ne yapacaksın yanımda bütün gün işlerim olacak benim. "
"Aziz'i görürüm iki gündür görmüyorum. " Dedim düşünceli bir şekilde.
"İzem saçmalama bir kez gördün yeter tamam adam şu an çok iyiye gitse de yine de tehlikeli. " Dedi Barış endişeli bir şekilde , beni azarlayan ifadesine bakıp dudak büzdüm.
"İyiye mi gidiyor? " Dedim dediklerinden tek bir nokta dikkatimi çekerken derin bir nefes alıp başını salladı onaylayarak.
" Artık gerçekliği daha kolay algılıyor bu büyük bir gelişme kendini dizginliyor. " Dedi defterine kısa bir bakış atarken
" Öyleyse kesin görmeye gidiyorum. " Dedim omuz silkerek, Barış sinirle gözlerini kapatırken burun kemerini sıktı bıkkınlıkla gülerek ayağa kalkıp yanağını öptüm hızla.
" Ölmem. " Dedim güvence vererek, ters ters sana baktı elini indirip.
" İzem! " Dedi homurdanarak hızka ayağa kalkıp çayımı içip koşarak odama gittiğinde arkamdan söylendiğini duyuyordum, üstündekilerden kurtulurken siyah takımımı dolaptan çıkardım üstüme giyip saçlarımı ellerimle düzeltim, kabarıklığı inmiyordu ama kurur kuru tararsam biliyorum ki kabarırdı bu yüzden anca elimle ufak dokunuşlar yapabilirdim. Hafif bir makyaj ve boynuma kapatıcı sürdüm geçmeye yüz tutmuştum bu yüzden boynumdaki izler yeşile doğru dönmüştü.
Kapatıcıyı süngerler dağıtırken kaşlarım çatıldı aklıma anılar gelirken aynadaki aksine göz göze geldim. Aklıma doluşan anılarla zorlukla yutkundum.
"Acıyor mu? " Diye sordu Barış elindeki annesinden aldığı kapatıcıyı boynuma yüzüme bileklerime yedirirken , kafamı salladım hafifçe.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kuzgun Karası Komutan
Teen FictionVatanına canı ile bağlı bir Türk askeri ve gizem sırlarla dolu kadın. Biri beladan kaçarken diğeri belanın ta kendisi. ____
