Kuzgun Karası Komutan

3

3

" Seni sadece yarım saat yalnız bıraktım İzem! " Dedi Barış dünden beri söylenmelerine devam ederken, hayır bazen düşünyordüm  hiç mi yorulmuyor diye.

" İşte bebeğim gör çicek gibiyim iki dakika ilgisiz kalınca görüyorsun ne hale geldiğimi. " Dedim dudak büzüp kendimi göstererek. Evet kaşımda ve dudağımda bant vardı ve  elmacık kemiğimde büyük bir. Morluk vardı.

Asker beni fena haşat etmişti.

"  Bir şeyi dalgaya almadan yaşayabilir misin lütfen. " Dedi Barış  önündeki  kahveyi  karıştırarak, sessizce nefes verip Geriye yaslandım.

" Kurdeşen ler dökerim sonra. " Dedim omuz silkerek, Barış omzunun üstünden bana dönüp ters ters yüzüme baktığında sevimlics gülümsedim.

" o bu değilde keşke boynumda iz kalmasaydı millet bana üzülerek bakıyor. " Dedim göz devşirerek, tamam görüntü pek iç açıcı değil di ama boğazımdaki morluk  durumu daha da kötü yapıyordu markete giderken bir teyze şiddet görüp görmediğimi Sormuştu evde.

"  Şu an sadece tek boynun mu sorun? " Dedi Barış göz devirerek bir kaç saniye düşünüp kafamı iki yana salladım.

" Dudaklarım da var ya en sevdiğim yerimdi . " Dedim kınar gibi  , Barış benle baş edemeyeceğini anlayıp derince nefes verip Göz devirirdi Kahveyi ocağa koyarken  bana döndü.

"  Hiç bir zaman ciddiyete gelemiyorsun dimi?! " Dedi bana bakarken dudak büzüp omuz siktim.

" Arsızım ben. " Derim naparsın der gibi, Barış başını iki yana salayıp telefonunu çıkardı cebinden.

" Kahve yanacak kahve! " Dedim göz devirerek   bana bakmadan masaya yaklaşıp sandalye çekip oturduğunda bacağıma vurdu.

"Kalk sen bak! "  Dedi telefona bakarken sinirlerim oflayıp ayağa kalktım söylene söylene kahvenin başına geçtim.

" Yaralıyım ben yaralı utan! " Dedim göz devirerek.

" Aziz senle konuşmak istiyormuş. " Dedi bir andan konudan bağımsız bir Şekilde telefona bakarken, kaşlarım çatılırken ona döndüm.

" Şu beni boğan? " Dedim ona bakarken kafasını salladı sanki çok normal bir şey demişim gibi.

" Kuzgun komutan yazdı şimdi. " Dediğinde soluk kara gözler geldi,  o gözlere uzun süre bakmaya cesaret edemiyordu insan .

" Ne yazmış? " Dedim merakla ona bakarken olan kahveleri fincanlara pay edip ikisini alıp masaya bıraktım.

" Sevgilin bu gün aziz ile konuşmaya gelebilir mi? " Dedi bana bakarken kaşlarım havaya kalkarken dudak büzüp kafamı salladım.

" Benle konuşmak istemiyor sevgilinle istiyor. "

" Seni sevgilim sanıyor resmen. "

" Benim gibi birisiyle Sevgili Olarak anıldığın için yat kak dua et bence. " Dedim gülümseyerek saçlarımı geri atarken  , Barış ters ters bana bakıp telefona döndü.

" Gidicek misin? " Dedi tekrar bana dönerken.

" Giderim. " Dedim omuz silkerek kahvemden bir Yudum alırken.

"Emin misin, İzem bu kadar vurdum duymaz olma. " Dedi Barış beni uyararak, fincanı geri Yerine bırakırken ona baktım bir müddet.

"  Pek bir sorun olacağını düşünmüyorum. " dedim omuz silkerek Barış bıkkınn bir nefes verip bana döndü.

" Hiç akıllanmıyorsun dimi? "

" Bunu bana sen mi Söylüyorsun? " Dedim tek kaşımı kaldırarak.  Aklımıza gelen anılarla ikimiz de kısa bir an bir birimize bakıp iç çekip güldük.