3

193 45 20
                                    

"Işık iyi, değil mi?" diye sordu Jungkook. Evinde çalışmayı teklif ettiği için herhangi bir aksilik yaşansın istemiyordu.

"Oldukça iyi, tek ihtiyacım olan şey bir kahve. Dün gece uykusuz kaldım da biraz." dedi Jimin yüzündeki yorgun gülümseme ile.

"Hemen yapıp geliyorum. Yanına bir şey ister misin?"

"Hayır hayır, teşekkür ederim."

"Önemli değil."

Jungkook kahve yapmak için mutfağa giderken Jimin etrafa bakınmaya başladı. Evin içerisinde çikolata kokusu vardı. Oldukça fazla olan uykusunu getirecek kadar hoş ve yoğundu bu koku.

Kapanmak için savaş veren göz kapaklarını daha fazla tutamayan yorgun omega, başını eline yasladıktan sonra burnuna dolan güzel koku eşliğinde kısa sürede uykuya daldı.

"Yanına birkaç şey de getir-"

Jungkook elinde tepsiyle içeriye girdiğinde böyle bir manzarayla karşılaşmayı beklemiyordu. Sözü yarıda kesilirken sessiz adımlara omeganın yanına ilerledi.

Elindeki tepsiyi masanın üzerine bıraktıktan sonra bakışları, huzurlu bir şekilde uyuyan, omeganın yüzünde gezindi.

Güzeldi.

Bunu kimse inkar edemezdi.

Dünyadaki her şeyden güzeldi.

Alfa elinde olmadan kokusunu yaymaya başlarken elinin teki siyah tutamları okşamak için havaya kalktı. Ancak bundan vazgeçti.

Jimin'le iki yıldır aynı şirkette çalışıyorlardı. Arkadaş sayılacak kadar iletişimleri olmamıştı hiçbir zaman. Ancak şimdi sürekli birlikte olmalarını gerektiren bir işleri vardı.

"İki saat daha çalışabiliriz demişti. Bir saatini uyuyarak geçirse bir sorun olmaz." dedikten sonra ayağa kalktı ve koltuğa oturdu.

Aslında omegayı orada bırakmak gibi bir niyeti yoktu. İçindeki alfa onu kucaklayıp rahat bir yere yatırmasını söylüyordu. Ancak Jimin uyanınca kendisini yatakta bulursa rahatsız hissedebilirdi. Bu yüzden ona temas edecek herhangi bir hamlede bulunmak istemedi.

Sözde dizi izlese de bakışları televizyon ve omega arasında gidip geliyordu.

Ona bakmadan duramıyordu...

...

"Tanrı'm...Jungkook çok özür dilerim. Nasıl oldu bilmiyorum. Dün gece düşünmekten uyuyamadım da-"

"Jimin, sorun değil."

"Buraya çalışmak için geldik. Bense uyudum. Çok ayıp oldu sana."

Jungkook oldukça telaşlı olan bedeni sakinleştirmek için refleks olarak elini omeganın ince koluna yerleştirdi.

"Jimin, cidden sorun değil. Küçük hanım uyanıncaya kadar çalışabiliriz."

Jimin derin bir nefes verdikten sonra başını olumlu anlamda salladı. Alfanın dokunduğu yer şu an ateş gibi yanıyordu.

Jungkook istemeye istemeye elini çektikten sonra masanın yanına ilerledi. Soğumuş olan kahveyi görünce:"Sen başla, ben yenisini yapıp geleyim." dedi ve tekrar mutfağa ilerledi.

Hâlâ vicdan azabı çeken omega da belki yardımı dokunur diye mutfağa adımladı. Jungkook'un kahve demlediğini görünce kendini belli etmek için hafifçe öksürdü.

"Yardım edebileceğim bir şey var mı?" diye sordu sonra da.

"Ah, hayır yok. Ben de makineyi bekliyorum."

For Eun-Jeong|Jikook|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin