8

164 54 25
                                    

"Niye telefonlarımı açmıyor?" diye kendi kendine söylendi omega olan. Jungkook'un teklifini kabul etmesinin üzerinden henüz iki gün geçmişti. Şimdiyse alfa olan ortalıkta yoktu. Ve bu durum Jimin'i fazlaca tedirgin ediyordu.

"Anne, Kookie'm ne zaman beni görmeye gelecek? Onu çoook özledim~" dedi minik omega, dudaklarını büzerek.

"Kookie'ne ulaşamıyorum aşkım. Birazdan Hobi'n gelecek ben de  Jungkook'un evine gideceğim."

"Ben de gelemez miyim~? Onun evi çoook güzel."

"Eğer bulursam seni almaya geliriz, tamam mı bebeğim?"

"Tamamdır~"

Eun tekrar oyuncaklarıyla oynamaya başlayınca zil çaldı. Hoseok gelmiş olmalıydı. Jimin çantasını koluna taktıktan sonra kapıyı açtı.

"Selam Hoseok. Sana şey soracaktım, Jungkook'la konuştun mu hiç?"

"En son birkaç gün önce konuştuk. Neden ki?"

"Ulaşamıyorum da, bir evine bakacağım. Umarım başına bir şey gelmemiştir." dedi Jimin korku dolu sesiyle. Alfa için endişeleniyordu.

"Bana da haber verirsin o zaman?"

"Tamamdır."

Jimin evden çıktıktan sonra asansörle aşağıya inip hızla arabasına atladı ve Jungkook'un evine doğru sürmeye başladı.

Yaklaşık olarak yirmi dakika süren yolculuğun sonunda nihayet iki katlı müstakil eve varmıştı.

"Umarım iyisindir Jungkook."

Arabadan indikten sonra seri adımlarla kapının önüne geldi ve zili çaldı. Aynı zamanda kapıyı da tıktıklıyordu. Kapı açılmayınca derin bir nefes aldı. Jungkook'un geçen geldiğinde evinde unuttuğu anahtarı çıkardı cebinden.

"Tanrı'm umarım başına bir şey gelmemiştir." dedi derin bir nefes alırken. Aklından türlü türlü senaryolar kurmuştu.

Kapıyı açar açmaz burnuna dolan yoğun çikolata kokusuyla elinde olmadan gülümsedi Jimin. Alfanın kokusunu çok seviyordu.

Kapıyı kapattıktan sonra:"Jungkook!" diye seslendi evin içerisinde. Herhangi bir cevap alamayınca odalara bakınmaya başladı. Alt katta yoktu. Merdivenler yardımıyla üst kata çıktığında, aldığı feromonlar omegasını heyecanlandırdı.

"Jimin?"

Duyduğu sesle bakışları yatak odasının kapısını bulurken, gördüğü bedenle yutkundu.

Jeon Ateşli Jungkook...

Üzerinde yalnızca siyah boxer'ı vardı. Bu sayede karnındaki sekizli baklavalar ve vücudundaki kaslar daha belirgindi.

Siyah saçları nemli ve dağınıktı, kahverengi gözlerinin içerisine de kızıllıklar karışmıştı.

Yutkundu Jimin.

"Hemen, hemen gitmen gerekiyor."

Omega olan donmuştu. Ne hareket edebiliyor, ne de konuşabiliyordu. O vücut karşısında kim donmazdı ki?

"Tanrı'm, kokun...Jimin lütfen git."

Omega şehvetle kokusunu yayarken, Jimin kendisini toparlamaya çalıştı. Öksürüp birkaç adım geri çekildi.

"Gö-görüşürüz." dedikten sonra hızla aşağı kata indi. Sonra da kendini bir çırpıda evden attı.

Gördüğü mükemmel görüntü gözünün önünden gitmezken elini kalbine yerleştirip derin derin soludu. Az kalsın omegasının etkisi altına girecekti.

For Eun-Jeong|Jikook|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin