Kapının tıklatılmasıyla, daha önceden kaydettiği radyo bölümünü durdurup kapıyı çalan kişiye gelmesini söyledi. Gelen kişi asistanıydı.
''Patron.''
''Efendim Yeji?''
''Chan Bey geldi mülakat için.''
''Küçük toplantı odasına kadar eşlik edip su ikram et.''
''Peki efendim.''
''Çıkabilirsin.''
Yeji başıyla onaylayıp odadan çıktığında gergin yüz hatları yumuşadı ve rahatlamanın etkisiyle sandalyesine yaslandı. İnsanlarla konuşmak geriyordu onu. Daha doğrusu rahatsız ediyordu. Çalışanlarıyla konuşurken de tabiri caizse mahkeme duvarı gibi bir ifade yer alıyordu benzinde fark etmeden. Bu yüzden kendisinden çekiniyorlardı. Jisung yanlış anlaşılmaktan pek haz etmese de bu durumun insanların kendisinden uzak durmalarını sağlaması işine geliyordu.
Mülakat için bekleyen adamı hatırladığında derin bir nefes alarak sandalyesinden kalktı ve toplantı odasına adımladı. Chan sandalyelerden birine oturmuş, mülakata gelmiş birine göre oldukça rahat bir şekilde bekliyordu. Jisung bunu garipsedi ancak belli etmeyerek içeriye girdi. Kapı sesini duyan Chan anında ayaklanıp Jisung'a döndü. Karşılıklı bir şekilde eğilerek selamlaştılar.
''Hoş geldiniz Chan Bey.''
''Hoş buldum Jisung Bey.''
''Dosyada asistanlık için başvurduğunuz yazıyor.''
''Evet.''
''Üniversite okudunuz mu Chan Bey?''
''Dosyada yazıyor olması lazım.''
''Size sormak istedim.'' Chan bunu garipsemiş lakin el mecbur cevap vermişti.
''Okudum, tıp mezunuyum. Hatta cerrahım ancak o alanda çalışamıyorum.''
''Nedenini sorabilir miyim?''
''Uyku problemimden ötürü oldukça yorucu hale geliyor.''
''Anladım. Peki neden özellikle asistanlık.''
''Burada bana en uygunu o olurmuş gibi geldi.''
''Size daha uygun bir pozisyon önerebilir miyim?'' Jisung'un sözleriyle kaşlarını çattı Chan.
''Nedir?''
''Yakın korumam olmaya ne dersiniz?''
''Anlamadım?''
''Oldukça yapılı duruyorsunuz. Son dönemde skandallar yüzünden bir korumaya ihtiyaç duyuyorum ancak insanlar beni rahatsız ediyor, anlarsınız ya? Fakat toplantı odasına girdiğimden beri tuhaf bir şekilde rahatlamış hissediyorum. Güven verici bir havanız var.'' Chan duyduklarıyla şok oldu. Bilmediği şey Jisung'un kendisinden daha çok şok içinde olduğuydu.
''Benim mi?'' İşaret parmağıyla kendini göstererek sormuştu. Kocaman olmuş gözleri Jisung'u güldürdü.
''Evet sizin. Bu arada kaç yaşındaydınız?''
''30 yaşındayım.''
''Oh! Benden oldukça büyükmüşsünüz.''
''Sizin yaşınızı sorabilir miyim?''
''23 yaşındayım.''
''Cidden mi? Yaşınıza göre çok fazla şey başarmışsınız.''
''Teşekkür ederim iltifatınız için. Peki yakın korumalık konusunda ne düşünüyorsunuz?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
just me and you - minsung
FanfikceRadyo programcısı Minho ve onun tek bir yayınını bile kaçırmayan sıkı hayranı Jisung. >Woosan hariç yan çift yapmamaya çalışacağım, bu ikiliye odaklanmak istediğim bir kurgu. #1 radio