Jisung telefonunun çalmasıyla yerinden hızla kalkıp masadan telefonunu aldı ve aramayı yanıtlayarak hoparlörü açtı.
''Selam Ji!''
''İşi hallettin mi San?''
''Hiç selam sabah da yok bakıyorum?''
''Selam San. Halettin mi işi?''
''Teşekkür ederim canım arkadaşım gayet iyiyim sen nasılsın?''
''Sohbetimizi sonra yapabiliriz, önceliğimiz bu iş.''
''Siktir lan oradan! Tam 4 yıl sonra aradın beni o da sana tetikçi bulmam için oldu. İnsan bari yalandan hal hatır sorar sen onu da yapmadın. Çocukluk arkadaşıyız sözde! Bu iş bitince de yüzüme bakmayacağın için konuşmaya çalışıyorum.''
Jisung yüzünü sıvazlayıp derin bir nefes verdi.
''Söz veriyorum bu işten sonra görüşmeye devam edeceğiz ancak şu sikik işi bir an önce halledebilir miyiz San? Çünkü her saniye daha da geriliyorum.''
''Söz verdin... Vermezsin normalde.''
''Verdiğimde de tutarım değil mi San?''
''Evet.''
''O halde hadi beni bilgilendir. Sonra da işi bitirip oturup sohbet edelim.''
''Pekala. Bir söz daha isteyebilir miyim?''
Jisung oflayıp onayladı arkadaşını.
''Bana şu son görüşmemizde yapmayı düşündüğünü söylediğin tarifi sana özel olan içkiden hazırlayacaksın?''
Jisung'un hiç beklemediği bu isteğe karşı kahkaha atması arkadaşını da güldürmüştü.
''Peki, öyle olsun. Sevgilini de getirirsin tanışırız.''
''Wooyoung çok sevinir eminim.''
''Ben de aynı şekilde. Bulabildin mi birini peki?''
''Evet. 28 yaşında ve yaklaşık 8 yıldır bu işlerin içerisinde. Başlarda bu kadar temiz kurtulmasına anlam veremiyorduk ancak sonra öğrendik ki babası önemli biriymiş. Senin herif gibi şerefsiz olan yüksek tabaka insanları öldürmeye bayılıyor. Tam bu işe uygun yani.''
''Harika. Ona bahsettin mi bu işten?''
''Sadece üstünkörü çünkü kendisi aracılardan detay öğrenmeyi sevmiyor. Direkt olarak mağdur insanların kendisine anlatmasını istiyor.''
''Onunla buluşmamı mı istiyorsun?''
''Elbette hayır.''
''O halde?''
''Kendisine mail atmanı istiyor.''
''Tuhafmış.''
''Biraz. Ama kendisini göstermeyi sevmiyor.''
''İşime gelir aslında. Ben de kendimi göstermek istemiyorum. Peki bir şey soracağım San.''
''Dinliyorum.''
''Adım? Adımı da söylemek istemiyorum.''
''Quokka demeye ne dersin? Ne tam olarak doğru ne tam olarak yanlış.''
''Doğruluğu nerede bunun?''
''Hadi ama Seoji! Tam bir quokkasın. Aşırı benziyorsunuz.'' diyerek bir kahkaha patlatmıştı.
''Tanrım! Pekala, o arkaşa söyle bu isimle yeni bir hesap açıp ondan mail atacağım. Bu arada ona nasıl hitap etmem gerekiyor?''
''Leebit.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
just me and you - minsung
Fiksi PenggemarRadyo programcısı Minho ve onun tek bir yayınını bile kaçırmayan sıkı hayranı Jisung. >Woosan hariç yan çift yapmamaya çalışacağım, bu ikiliye odaklanmak istediğim bir kurgu. #1 radio