Smut yok ama Woosan sexual tension var sonlara doğru. Sonraki bölüm Woosan smut gelme ihtimali çok yüksek☆
˜
Jisung masanın başında gerginlikle bacağını sallarken bir yandan da parmağını masaya vurup duruyordu. Karşısında ona sıradaki toplantı hakkında bilgiler veren asistanını duymuyordu bile. Yeji Jisung'un çıkardığı sesten bir hayli rahatsız olsa da bu kadar gergin olması kendisini de gerdiği için hiçbir şey söyleyemiyordu.
''Jisung Bey.''
Jisung'dan herhangi bir tepki alamadığında sesini yükselterek tekrarladı. Bu sefer Jisung irkilmiş ve yerinden sıçramıştı. Hızlıca kendine çeki düzen verip boğazını temizledi. Yeji'nin son derece haklı çıkarımlarından sonra aralarındaki iletişimin değişeceğinden korkmuştu Jisung ancak hiç korktuğu gibi olmamıştı. Eski hallerine dönmüşlerdi ve bu oldukça işine gelmişti. Eğer Yeji samimi davranma girişiminde bulunacak olsaydı bu Jisung'u haddinden fazla gerecekti.
Yeji tam dudaklarını aralamışken odayı Jisung'un zil sesi doldurdu. Deyimi yerinde oturduğu sandalyeden fırlayıp telefonu eline aldı. Gizli numaraydı. Gözlerini asistanın çevirip çıkmasını söyledi. Yeji patronunun bu tavrına anlam vermeyerek kaşlarını çatmış ancak haddine olmadığını düşünerek yalnızca hafifçe eğilmiş ve odadan çıkmıştı. O odadan çıktığı gibi Jisung terleyen ve titreyen eliyle aramayı yanıtladı ve hoparlörü açarak telefonunu masaya bıraktı.
''Quokka?''
Robotik bir sesti. Onun sesini duyacağını sanan Jisung biraz afallamıştı.
''Evet benim. Leebit değil mi?''
''Evet. Ayrıntıları konuşmak için aramıştım.''
''Anladım.''
''Özellikle tercih ettiğiniz bir ölüm senaryosu var mı?''
Jisung yüzünü buruşturma isteğine engel olamadı. Resmen oturmuş, tetikçinin biriyle o herifin nasıl öleceğini konuşuyordu. Midesini bulandırmıştı bu. Yine de yapması gerekiyordu. O herif ona asla acımamıştı. O da acımamalıydı. Bir süre düşündü, ona en acı verici ölümü tattırmak istiyordu.
Çocukluğundan kalma anılar zihnine hücum ettiğinde dudaklarını araladı bu hikayenin sonunu getirecek olan insana bunları aktarmak üzere.
''Sudan ve boğulmaktan korkar. Denize dahi yaklaşmaz. Evinde yalnızca parası karşılığında kendisiyle birlikte olmayı kabul eden ya da tecavüz ettiği kadınlar için bir küvet var. O kadar korkuyor ki küvette yıkanmaz bile. Boğarak ölsün istiyorum. En büyük korkusunun gerçekleşmesinin paniğiyle çırpınsın. Onun çırpınışları yalnızca ölüm korkusundan olursa bu ona ödül olur bir noktada.''
''Mail'de okuduklarımdan sonra bu saf nefret beni şaşırtmıyor. Pişman olmayacak olmanız içimi rahatlatıyor hatta.''
Leebit bir süre durduktan sonra devam etti.
''İstediğiniz bir gün, saat, yer vesaire var mı?''
''En kısa sürede ölmesi yeterli benim için.''
''Tüm o bokları yediği evinde hatta küvetinde ölmesi sizin için uygun o halde?''
Jisung gitgide tuhaf bir rahatlamanın kollarına bırakıyordu bedenini en önemlisi ruhunu. Bunun kendisini rahatlatması bir yandan da geriyordu. Kendinden korkuyordu içten içe. Böyle biri değildi o. Annesinin güzelliklerle bezeyerek büyüttüğü oğluydu. Böyle iğrenç düşüncelere sahip olmak kendisinden iğrenmesine neden olmuştu.
''Özür dilerim anne ancak bunu yapmam gerek. O herif bundan daha da beterini hak ediyor evet ama daha fazla uğraşmak istemiyorum.'' diye geçirdi içinden.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
just me and you - minsung
FanfictionRadyo programcısı Minho ve onun tek bir yayınını bile kaçırmayan sıkı hayranı Jisung. >Woosan hariç yan çift yapmamaya çalışacağım, bu ikiliye odaklanmak istediğim bir kurgu. #1 radio