8: daha fazla gülümse

1.9K 273 110
                                    

🌀🥠🍰

-

"jeongin bak bunu geçen gün aldım çok şirin değil mi?"

"seungmin kütüphanedeyiz."

"ya kimse yok ki!"

"arkada var birileri sessiz ol."

seungmin kaşlarını hafif çatıp önüne döndü. geldiklerinden beri ders çalışmıyor, jeongine bir şeyler anlatıp duruyordu.

jeongin onu susturduğunda susup önüne dönmüştü, üzülse de belli etmedi.

jeongin kafasını çevirdi seungmine, kafasını masaya koymuş test kıtabına bir şeyler çiziyordu. kitaplarını ve kalemlerini toparladı jeongin.

"kalk," dedi ve seungminin kolunu dürttü hafifçe

"gidiyor muyuz?"

"dışarda anlat ne anlatacaksan." dedi ve ayağa kalktı jeongin

birilerinin neşesini kaçırmak istemiyordu jeongin, böyle mutlu olacaksa böyle yapması taraftarıydı.

seungmin anında neşelendiğinde hemen ayağa kalktı ve test kitabını çantasına attı.

sandalyesini de düzelttikten sonra birlikte kütüphaneden çıktılar. seungmin söylediği kafeye doğru giderken bir şeyler anlatmaya devam ediyordu.

"baktım pembesi yok mavi aldım o yüzden. beyaz alacaktım ama mavi daha şirin duruyordu. bir ara hatırlat göstereyim sana tamam mı?" başını jeongine çevirip onaylamasını bekledi.

jeongin tamam anlamında başını salladığında seungmin gülümseyen ifadesiyle önüne döndü.

"bu kafe kahveleri o kadar güzel yapıyor ki, çok seveceksin." dedi seungmin kafenin önüne geldiklerinde

"başka bir şey içerim ben."

"niye ki?"

"kahve sevmiyorum."

duvar taraflarındaki boş masalardan birine yerleştiler.

"hiç birini mi sevmiyorsun?"

"hiç birini sevmiyorum."

"tamamm, başka bir şey alırız sana." dedi seungmin. yüzündeki gülümseme hiç solmuyordu ve bu jeongini şaşırtıyordu. bir insan nasıl her saniye gülümseyebilirdi ki?

neşesi hiç bitmiyordu, kırılsa bile hemen affedebiliyordu. jeongin istemediğini defalarca söylemesine rağmen onunla arkadaş olmaya çalışmaktan vazgeçmemişti.

seungmin önündeki menüye bakarken jeongin ona bakıp çözmeye çalışıyordu onu.

'sahte olabilir mi gülümsemeleri' diye düşündü. hiç öyle durmuyordu, gerçekten mutlu gözüküyordu.

seungmin başını menüden kaldırıp jeongine baktı. göz göze geldiklerine yine gülümsedi.

"bir şey mi oldu?" diye sordu

"nasıl sürekli neşeli olup gülümseyebiliyorsun?"

seungmin derin bir nefes verip ellerini birleştirdi önünde, düşünür gibi çok kısa bir süre yukarı çevirdi gözlerini.

"biraz umursamazım sanırım."

jeongin anlamadığı için ona bakmaya devam ettiğinde seungmin devam etti.

"yani nasıl desem.. anı yaşıyorum. hayattan öyle çok bir beklentim yok. sadece mutlu olmaya çalışıyorum ve başarıyorum sanırım. bana söylenen şeyleri çok umursamıyorum. bu dünyaya bir kere geliyorum ve kimsenin beni ya da hayatımı yönlendirmesine izin veremem."

jeongin içten içe şaşkınlıkla seungmine bakmaya devam etti. yıllar boyu böyle yaşayabilmek için çabalamıştı, yıllar boyu bu düşünceye sahip olmaya çalışmıştı.

"ya kötü bir ortamda, kötü şartlar altında doğsaydın yine aynı şeyleri düşünebilir miydin?"

"pek güçlü biri olduğum söylenemez. zorluklara karşı yapabildiğim tek şey umursamaz davranmak. eğer kötü bir hayatta doğsaydım sanırım yine yapacağım şey sorunları görmezden gelmek ve mutlu olmaya çalışmak olurdu."

jeongin başını salladı hafifçe. hayran kalacağı bir düşünce biçmiydi bu. çünkü o hep kötünün kötüsü olacağına inanırdı. iyi şeylerin gerçekliğine inanmazdı.

"sen?" diye sordu seungmin

"hm?"

"sen niye hiç gülümsemiyorsun? arkadaş istemiyorsun ve herkesten uzak duruyorsun."

jeongin cevap vermeden menüyü aldı seungminin önünden.

"tatlı da ister misin?"

"ya soruma cevap versene." dedi seungmin

"bundan alıyorum iki tane."

menüden çilekli küçük bir pasta gösterdi seungmine, başını salladı seungmin.

jeongin kasaya gidip istediklerini sipariş ettikten sonra kısa sürede seungminin yanına döndü.

"soruma cevap ver."

"ne sorusu?"

"neden herkesten bu kadar uzak duruyorsun?"

"uzak dursaydım şu an seninle burda olmazdım."

"benim dışımda kimseyle konuşmuyorsun ki, benimle de zorla konuşuyorsun."

jeongin "istemesem burda durmam, zorla olan bir şey yok." dediğinde seungmin yine gülümsedi neşeyle.

jeongin de ona karşılık hafif gülümsediğinde seungmin konuştu,

"gamzelerin çok güzel, daha fazla gülümse."

jeongin bir iki saniye seungmine baktı,

"teşekkür ederim."

---

---

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-

ilk kim asik olur sizce

midnight rain, seungin  ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin