midnight rain, seungin ✓

13: güzel görünüyorsun

🌀🥠🍰

-

"ben birazdan size içecek bir şeyler getiririm, siz güzelce çalışın tamam mı çocuklar?"

seungminin annesi güler yüzüyle konuşup samimiyetini tamamen hissettiriyordu. onu başımla onaylanacaktım ama seungmin her zamanki neşesiyle ayağa kalktı.

"dün yaptığım kurabiyeleri getireceğim." dedi annesine.

"dur oğlum ben şimdi getiririm size."

seungmin onu onayladığında annesi gülümseyerek odadan çıktı. seungmin hemen bana döndü,

"soğumuştur ama annem ısıtır onları şimdi, umarım seversin."

"severim." dediğimde gülümsedi ve kitaplığından çalışacağımız kitapları getirdi.

"yine tarih." dediğinde dudaklarını büzdü hafifçe, "hiç anlamıyorum bu dersi."

"ezbere dayalı aslında zor değil."

"notların çok akılda kalıcı, bana da öğretir misin öyle not almayı."

konuşma şekli o kadar farklı ve şirindi ki, ona hayır demek her gün daha zor hale geliyordu sanki.

"kitabı okuyorum ve önemli yerlerin üzerini çizip en son not alıyorum. dediğin gibi akılda kalıcı oluyor."

"tamam o zaman.. üçüncü ünite." dedi ve kitaptan bir sayfa açtı, "burayı anlamadım."

"tamam gel otur güzelce anlatayım hemen." dediğimde sandalyesini bana yaklaştırdı ve yüzüme bakmaya başladı.

"bana değil kitaba bak."

"sen anlatacaksın ama."

"kitaba bak sen, ordan anlatacağım."

yine alt dudağını hafif büzüp kitaba döndü. böyle yapması içimde saçlarını karıştırma isteği uyandırıyordu anlamsızca.

gözlerimi ondan çekip kitaba çevirdiğimde odanın kapısı tıklandı.

"gel anne!" dedi seungmin neşeyle

seungminin annesi, kocaman gülümsemesiyle ve elinde tepsiyle içeri girdi. seungminin kime çektiği şimdi belli olmuştu.

meyve sularını ve seungminin yaptığı kurabiyeleri masaya koydu, "seungmin bunları gece geç saatte yaptı. yarın yaparsın dedim ama dinlemedi. çok uğraştı, senin için yapıyormuş meğerse."

yüzümde istemsiz bir gülümseme oluştuğunda seungmine döndüm, hemen ayağa kalktı.

"annecim çok teşekkür ederiz ya çok sağol biz şimdi biyoloji çalışıcaz."

"tarih." diye düzelttim onu

"şapşal işte ne dediğini bilmiyor hep hey-"

"annem çık hadi bak sınavlara çok az kaldı düşük mü almamı istiyorsun yoksa ya!" dedi. yaptığı rol beni güldürdüğünde annesi de hafif güldü ve odadan çıktı.

"konuşuyordu ya." annesini kast ederek konuştuğumda seungmin yerine geçti.

"sus kurabiyelerime bak hadi." dedi ve tabağı önümüze aldı.

gerçekten güzel görünüyorlardı, seungminin çok uğraştığı belliydi ve bu bana özel hissettiriyordu.

bir ısırık aldığımda seungmin gözlerimin içine bakıyordu ve bu yutkunmamı zorlaştırıyordu.

sonuçta karşımda gözlerimin içine bakan biri varsa gerilmem normaldi. tabi, hiç birinin seungmin kadar sevimli görünmeyeceğine neredeyse emindim.