G

232 24 45
                                    

Yapacak bir şeyi olmadığı için DR sessiz kalmayı seçti. Çünkü diyecek bir şeyi yoktu. Dese bile dinleyecek kimse yoktu. Niki uyuyordu, hafif bile olsa.

Sırf konuşmuş olmak için konuşmak anlamsızdır. Bu yüzden susmayı seçti. Dudakları arasındaki boşluğu kapattı.

Düşük bakan gözlerinin varlığını hatırlamış gibi açtı. Uzun kirpikleri ben buradayım dercesine hareket etti. Yukarı aşağı titredi. Kulağındaki küpe, rüzgarda sallanıp çene çizgisine değdi, farkedilmeyecek kadar hafifti.

Gözleri Niki'yi okudu. Uyuyan çocuğu, küçüğü, bir süre yukarıdan izledi ve oturduğu sandalyesini geriye itti. Cebindeki kutuyu çıkardı. Zaten masada duran çakmağı kapıp elinde çevirdi ve dallardan birini ateşe verdi.

Biraz önce dudak yağı ile kaplı olan dudakları arasına aldı onu. Paketi tekrar yerine koyarken dudaklarını dal ile meşgul etti.

En sonunda nefes tutma yarışması yapmadan önce hazırlık yapan küçük çocuklarınki gibi derin bir nefes çekti. Ciğerlerini rahatsız edene kadar bunu yapmaya devam etti. İzmarit kısmı kendi kendiliğinden düşme derecesine gelmişti. Bunu tek nefeste yapmış olmak DR için bir zaferdi.

İki parmağı arasına sıkıştırıp dalı dudaklarından çekti. Çilek tatlı dudaklarında şimdi acı sigara kokusu vardı. Garip bir kombinasyondu. Niki'nin aşık olduğu bir kombinasyon.

DR, oturduğu masadan başını okulun bahçesine çevirdi. Dumanı Niki'nin yüzüne üflemek istemiyordu. Niki küçüktü, yüzüne üfleyemezdi. Bahçeye doğru uzun bir duman çizgisi bıraktı. Vay be. Uzun, ince ve sanatsal bir dumandı üflediği. Duman üfleme sanatı. İğrenç kokulu ama sanatsal bir duman.

Sevmişti. Dumanı böyle üflemeyi seviyordu ve her zaman başaramazdı bunu. Dudaklarında küçük bir gülümseme belirdi. Nadiren istediği şekilde üfleyebilirdi. Bu da onu daha arzulu hale getiriyordu.

Hafif uykuda olan Niki, burnuna ilişen zehirli kokuyla aniden tüm alıcılarını açtı. Önce burnunu, ardından da gözlerini açtı. Başını masadan kaldırmadan önce DR'ın kokusunu tekrar değerlendirdi ve masadan kalktı.

Kollarını yukarı kaldırıp uykusundan uzaklaşmaya çalışırken DR'a göz attı. Göz ucuyla kendisini kontrol etmiş ve -muhtemelen- ikinci nefesini çekmeye başlamıştı. Bu anı kaçırmadığı için şükretti.

Uykulu gözlerinden kurtulmaya çalışırken karşısındaki kızın dudaklarında sabitlenen sigaraya baktı. Parlayan dudakları, sigaradan hemen önce dudak yağı ile buluştuğunu işaret ediyordu. Çekilen derin nefes ise, DR'ın keyfinin yerinde olduğunu gösteriyordu. Uzun nefesleri sadece modu yerindeyken çekerdi. Bunu Niki dışında -kendisi bile- kimse farketmemişti.

DR'ın yüzünde hafif bir gülümseme belirdi. Bunun sebebi, Niki'nin göz pınarlarını ovuşturmasıydı. Tatlıydı ona göre. "Uyandırdım. Değil mi?"

Suçlu hissetmiyordu. Neden hissetsin ki?

"Evet. Ama sağol. En azından…" yanağını eline yaslayıp DR'a karşı başını titretti saçlarını yüzünden çekmek için.

"Derse geç kalmazsın." DR kendince tamamladı Niki'nin cümlesini.

Eğlendi Niki onunla. "Hayır!" dedi sesindeki isteksizliği belli ederek. "Ders kimin umrunda?"

Okulun bahçesine bakan masalarda karşılıklı oturuyorlardı. Niki, DR'ı orada görünce hemen karşısına geçmişti ve aralarındaki sessizliğe fazla dayanamayıp uyuyakalmıştı. DR en başta Niki'yi kendine manzara bellese de istemsizce balıklama atladığı düşünce denizi yine cebindekilerde bitmişti. Gerisini biliyorsun…

Telefonunun açma tuşuna bastı DR, sonra da içindeki dumanı hem ağzından hem de burnundan dışarı bıraktı. "Ders zili çalmış. Hadi git."

Niki alınmış gibi yaptı. "Kovuldum mu yani?" Aynı zamanda DR'ın sigarasını hissediyordu. Rahatsız edici, ama isteklendirici bir kokuydu onun için.

"Dersine git, Niki. Bir yere kaçmıyorum. Tekrar gelebilirsin."

Bir haftadır neredeyse her gün, günün farklı zamanlarında bir yerlerde beraber birkaç dakika geçiriyorlardı. Bunların hepsi de Niki'nin bir yerlerden çıkıp DR'ı bulması ile olmuştu. Kütüphanede, beden dersi sırasında, koridorda, okul çıkışında, sınıfında, kantinde ve birkaç yerde daha DR'la tesadüf (?) eseri vakit geçirmişti.

Demek istediğim, Niki'nin öpücüğünden sonraki günlerde daha yakın olmaya başlamışlardı. DR gülümsüyordu mesela.

Ve Niki'yi önemsiyordu. Aynı dönem olmalarına rağmen DR'ın daha büyük olmasından gelen göz kulak olma içgüdüsünü saklayamıyordu bazen. Şimdi olduğu gibi.

"Sen de gel. Dersleri ekmemen lazım."

DR'ın gözleri yere kaydı, hala dudakları gülümsemeyi bitirmemek için uğraşıyordu. "Geçen sene gördüm zaten, ikinci defa dinlemek sıkıcı."

Neden sınıfta kaldın diye sormak Niki için fazla kaba göründü. Ya da, DR'ı soğutmak istemediği için… Dolgun dudaklarını aralık bırakıp sigarasını tekrar dudaklarına götüren DR'ı izledi. Sadece dalı dudaklarına yakınlaştırması bile Niki'yi büyülüyordu. Şimdi dudaklarındaki dudak yağı etkisini yitirmek üzereydi. Parlaklık vermiyordu. Ya da tat. Sigara hepsinin yerini tutmuştu.

"Burada mı duracaksın? Ben yine gelene kadar?" kendini güvence altına almak istedi Niki. Sonraki teneffüs buraya geldiğinde tekrar onu bulmak istiyordu.

DR gittikçe azalan sigarasının izmaritini yere düşürdü ve ayağıyla ezdi. Aynı zamanda dumanı Niki'nin yüzüne vurmamak için başını yana çevirdi. Zararlı olan herhangi bir şeyi ona kendisi vermek istemiyordu.

Başıyla onayladı Niki'yi. Başka bir yere gitse, gidemezdi zaten. Burda kalıp telefonuna bakacak ya da çilek aromalı lolipopunu yiyecekti. Ya da sigara içerdi, o da bir seçenek.

"Güzel. Noona. Beni bekle." Masadan kalkıp üzerini düzeltirken söylendi. "Senden ayrılıp felsefe dersine gittiğime inanamıyorum. Ama bunu imkanlı kılabilir miyim?" Kısa bir göz teması kurdu.

Ve tekrar yaptı. DR'ın boşluğuna denk getirerek yüzüne yaklaştı ve saçları DR'ın yüzünü gıdıklamaya başlayana kadar dudaklarını onunkilerin üzerinde tuttu. Dolgun ve yumuşacık dudaklarında, DR'ın sigara tadı ile kaplı ve hafifçe de çilek aromasının gizli olduğu dudaklarını hissetmek onun ödülüydü. Niki'nin nefret ettiği ama kendini alıkoyamadığı bir şeydi bu. Çilek tadını kendi dudaklarında hapsetmeye çalıştı öperken. O tadı ve hissi bir dahaki öpücüğe kadar saklaması gerekiyordu.

Dudaklarını ayırdı. Yüzlerini değil. Birkaç santim geriden DR'ın tepkisini izledi. DR sadece refleksle gözlerini kapatmış ve dudaklarında aralık bırakmıştı. Niki tekrar dudaklarını gagalayıp sınıfa çıktı.

Bunu seviyordu. Sigara tadından nefret etse de DR'ı öpmek onun şifasıydı. Kokusu ve dudaklarının tadı Niki'nin aklını başından alıyordu. Sarhoş olup saçmalamak bu durumda hiç sorun değildi.

***⁰⁹ ¹² ²⁰²³

Mankae'miz 18 yaşında… Üç yılın ardından war is over

Ölene kadar Engene'lerle herkesten daha mutlu bir hayat sürmen dileğiyle İyi ki doğdun ilk ve tek Aşkımmm<3

(Bu arada güzel gidiyor mu? Kitap?)

Sweet Venom | Nishimura Riki Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin