E

206 26 54
                                    

(Yazım yanlışı gördüğünüz yerde söyleyin lütfen çünkü düzenlemeye vaktim yoktu)

***

"Onu gerçekten seviyor musun? Tadı güzel ama…" Niki havadan sudan konu açmaya çalıştı.

Kıçının altındaki taş ve birkaç metre aşağıdaki deniz dalgası onu üşütüyordu ama DR'ın sigarasından ve vücudundan yayılan ateşe ve zehire sığınıyordu. Dumanını soluyup omzuna yaslıyordu başını böylece her şeyine ortak oluyormuş gibi hissedebilirdi. Bu onun şefkat şekliydi.

Parmakları arasında dolanıp duran dudak yağını DR'ın yüzüne doğru tuttu, "Bundan bahsediyorum. Güzel mi?"

DR dalgalanan denize bakmayı kesip Niki'nin gösterdiği şeye baktı. Hadi ya… Bağımlısı olduğu ikinci şeydi o. Bir zamandan sonra. Annesinin intiharından sonra ona dair en iyi hatırladığı şeylerden biri olduğu için yıllar önce bunu kullanmaya başlamıştı. Ve şimdi sigaraları ve çilekli dudak yağını annesinden miras kalmış gibi görüyordu. 

"Hmhm. Sür istersen." Niki'ye usulca izin verdi ve sigarasından bir nefes daha çekti. Ucundaki kırmızılığın yanıp sönmesi hoşuna gidiyordu.

"Hayır." dedi Niki küçük bir çocuk gibi. "Sen sür." Dudakları her zamankinden daha dolgun görünüyordu. Ördek. Belki de bunun nedeni yanağı DR'ın omzuna yaslandığı içindir.

Niki'nin nemli saçlarını boynunda ve omzunda hissetmek… gıdıklıyordu. Ama Niki sevdiği için ses etmiyordu DR. İzin verip izliyordu sadece. Onu bilmeden zehirliyor ve iyileştiriyordu.

DR kendine çektiği bacağı karıncalanmaya başlayınca tüm bacağını esir alan ağrıyla ayağını uzattı. O hissi biliyorsunuz, geçmesi zaman alır, hareket etmeniz gerekir. Bu da Niki'nin başını ağırlık yapmayacak şekilde kaldırıp onun ne yaptığına bakmasını sağlamıştı.

"Bir şey yok." DR üstünkörü onun başını tekrar omzuna yasladı. Ve her ne yapıyorsa yapmaya devam etti.

Niki DR'ın sigarasının ne kadar kaldığını kontrol etti. En fazla üç nefeslik kalmıştı. Bitince son nefesini kendisi çekmek istiyordu. Daha önce hiç sigaraya bu kadar yakın kalmamıştı ve tadını merak ediyordu. DR'ın dudaklarından tattığı kadarıyla iç delici ve sadece ona odaklanmanızı sağlayan bir şeydi -çünkü Niki DR'ı öperken başka hiçbir şeyi asla düşünemiyordu-. Yani… Niki bu tadın gerçekten hissedilince nasıl olacağını merak ediyordu.

DR'ın dikkatini kendi üzerine çekmek istedi. "Noona."

"Hm?"

"Nasıl bir şey o?"

"Ne nasıl bir şey?" Uzun bir duman daha üfleyip omzundaki yüze baktı. Küçük kahverengi gözlerini ona dikmiş, pürüzsüz dudakları parlıyordu ve yüzündeki ifade çok masumdu. DR başını biraz daha eğip onun yüzünü tamamen görüş açısına aldı. "Sigarayı mı diyorsun?"

"Hmhm." Niki gözlerini sigaradan ayırıp DR'ın kahverengi harelerine çevirdi. Her bir çizgisi, her bir tonunu biliyordu. Sol gözünde, gözbebeğinin hemen ardında ince bir damar izi vardı, side eye derecesinde bir yere bakarken farkediliyordu ancak. Onun titrek yapısını bile biliyordu. Gözbebeğinin hemen çevresindeki silüet derecesinde hafif olan yeşil rengi de biliyordu. Sağ gözünün alt kirpiklerinden sonuncusu, üsttekilere değecek kadar yana eğimliydi ve gözleri uykulu bakarken gerçekten birbirlerine değiyordu. Bunu da biliyordu. Niki'ye bakarken -istemsizce olabilecek- kadar şefkatle dolup taştıklarını da biliyordu. Sadece dile getirmiyordu.

Sweet Venom | Nishimura Riki Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin