Luna 500yıl uykudan uyanmış bir insandı.Önsezisi belli olmayan bir kız ama nedense kafasında belli belirsiz insan sesleri vardı sanki haykırıyorlardı ama ne? Hafızası tamamen solmuştu kendi adını bile zor hatırlayan birisinden nerden geldiğini bilme...
Merhaba adım Luna ama...ne yaşımı ne soyadımı nede nereli olduğumu biliyorum sadece 1 2 saatimi harcayarak hatırladığım ismim var. Sadece tek diye bilceğim şey Tevyat denilen bir yerde olduğumu bilmem. Yaklaşık 15 gün önce tahminen 500 yıl uykumdan uyandım etrafta dolaşmaya başlamıştım çünkü çok açtım bir insan yiyebilcek kadar hemde. Yemek için bir yer ararkende şuan konakladığım Mondstadt topraklarına gelmiştim. Denilene göre uzun süredir "Fırtına Dehşeti" adı verdikleri gerçek adı *Dvalin" olan bir ejderha Mondstadt'ı rahat bırakmıyormuş ben geldiğimden beridir daha doğrusu uyandığımdan beridir onu hiç görmedim sadece halkın ağzından duyduklarım var. Ama bunlar bir yana uyandığımdan beridir zihnimde boğuk insan sesleri var hepsi tek birşey sayıklıyor ama ne olduğunu çözemiyorum. Bu sesler hiç bir şekilde susmuyor sürekli günümün kötü geçmesine sebep oluyor ve beni içten içe yediği için çöküyordum. Sırf insanlar benden korkmasın veya deli gözüyle bakmasın diye geceleri dışarı çıkar ihtiyaçlarımı karşılardım. Bugünde yine gece olmasını beklerken insanların "önsezi" dediği şeyi inceliyordum bende buna benzer birşey vardı fakat ne suyu ne havayı ne buzu ne toprağı ne ateşi nede doğayı temsil eden sembol vardı. Biraz farklıydı. Ne rengi tutuyor ne şekli tutuyordu. Bunları düşünmeyi bırakıp tahta kapıyı araladım ve tüm insanların evde olmasını ve havanın kararmış olmasının rahatlığıyle evden çıktım. Nedense her çıkarken 15 gün önce uyandığımda yanımda yerde duran insanların "önsezi" diye adlandırdığı şeyin ateş hali vardı iyiki bende işe yarar diyerek yanıma almıştım. O önseziyi takıp yolda yürümeye devam ediyordum canım güneriği istiyordu fakat satan satıcı ortalıklarda olmadığı için mondstadt'tan çıkıp kendi aramam daha iyi olurdu. Tam dalgın dalgın yürürken bir bedene çarptım. Bana şaşkınca bakarken bende yere düşmenin verdiği acıyla yüzümü buruşturmuş ağlamama ramak kaldığı için yanaklarım kızarmış ve gözlerim hafif dolmuştu. O sırada acıdan gözümden damlalar aksada ben onu incelemeye başlamıştım. Mavi uzun saçları,siyah bir göz bandı,mavi gözü ve ince dudak hattı. Yüzü daha önce gördüğüm yüzlerle hiç alakadar değildi. Ben ağladığımı yeni fark etmiş gibi gözyaşlarımı silerken oda yanıma eğilmişti. ?:Özür dilerim. Sizi görmemişim. L:H-Hiç sıkıntı değil. ?:Siz ağlıyormusunuz? L:N-Ne? ?:Yüzünüz parlıyor fakat bu yüzünüz yıkamış hissiyatında değil? Acaba kötümü düştünüz? L:Yok yok sadece acı eşiğim su sıralar fazla hassas ?:Şey kusura bakmayın kendimi tanıtmayı unuttum. Ben favonius Şövalyelerinden süvari yüzbaşı Kaeya. L:Bende Luna. Tanıştığımıza memnun oldum K:Bende. Bi ara burda bu anı telafi etmek için buluşalım size şarap ısmarlayayım L:Yok saolun ben şarap içmiyorum beik bir içicek değil. K:Peki madem Luna hanım ben müsadenizle gideyim. L:Görüşürüz Kaeya Bey. K:Görüşürüz Luna Hanım (İkiside sırıtır ve Kaeya gözden kaybolur) L:(Bu adama bayıldım :]) Yine eskiye dönmüştüm. Karnım açlıktan konuşmaya başlarsa şaşmazdım bir an önce malzeme toplayıp malzeme almam gerekiyordu. ~Devam edicek~ Luna karakteri bunun gibi birşey giyiyor (şimdilik)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Silahı ise şimdilik şu;
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yazardan: Okuduğunuz için çok teşekkür ederim! Elimden geldiğince ve ilham geldikçe bölüm yazıp atıcam. Bu arada şunuda eklemek isterim Genshinle alakalı bile olsa sadece yer mekan ve Luna karakteri hariç diğer karakterler genshinle alakı hikaye tamamiyle benim uydurmam olucak neyse kokulu öpücükler öpüldünüz.
