1. Özel Bölüm "Reddetmek?"

9.8K 405 88
                                    

AY ÇOK ÇOK ÇOKK ÖZLEMİŞİM
AYOL🥺💖😽

İyi okumalar!

***

•İki yıl sonra

Elimdeki köz patlıcan salatasıyla beraber büyük sayılabilecek bungalovun kapısından çıktığımda hiç vakit kaybetmeden masaya yerleştirmiş ve Barın'ın ne durumda olduğunu kontrol etmek için ona bakmıştım. Hâlâ mangalın başında etleri pişirdiğini görünce uyuşuk adımlarla yanına gittim arkadan, beline sardım. Hiç korkma tepkisi vermeden, zaten bunu yapacağımı biliyormuş gibi karnına sardığım elimin birini dudaklarına götürerek ufak bir öpücük bıraktı. Elimi dudaklarından çektikten sonra aynı şekilde karnına yerleştirmiş ve, "Çok mu acıktın?" diye sormuştu huzurlu sesiyle.

Onu sessiz mırıltılarla onayladım. İlk başlarda hiç açıkmamış gibi hissetsem de sonrasında burnuma gelen etlerin kokusu bana yanıldığımı kanıtlamıştı. Kurt gibi açtım ve sevgilim mükemmel derecede güzel mangal yaptığını da hesaba katarsak şu an burnuma gelen güzel kokular yüzünden tabiri caizse ağzımın suyu akıyordu.

Geniş omuzu ve uzun boyu yüzünden ne yaptığını göremesem de kollarının hareket etmesinden bir şeyler yaptığını anlamıştım. Zaten sonrasında da bunu kanıtlar nitelikte, "Bebeğimin karnını doyuralım o zaman." demiş ve esnek bir hareketle beni kolunun altına alarak kurduğum masaya doğru yürümüştü. Adımlarımı ona uydurdum ve elindeki etle dolu olan tabağı masaya koyduktan sonra benim için çektiği sandalyeye kuruldum. Hâlâ centilmendi ve bu, hâlâ yatak dışında geçerliydi.

Az önce mutfakta büyük savaşlar vererek açtığım, buraya gelmeden önce aldığımız koyu kırmızı şarabı kadehlere doldurdu. Birini bana uzattığında kadehi elime alır almaz duraksamadam bir yudum almıştım. Aynı zamanda da Barın'ın kızgın sesini duymuştum. "Aç karnına hemen içme." diye kızıyordu. Dudaklarımı büzdüm ve küçük bir çocuk gibi umursamazca omuz silktim. "Çok canım çekti." Barın, bu halime gülümsemekle yetinirken, tam karşıma koyduğum sandalyeyi çekerek kare masada yanımda olacak şekilde oturdu. Doğal olarak yine tam karşıma onun için açtığım servisi de önüne çekerken, beni fark etmediğini umarak şarabımı yudumlamaya devam ediyordum.

Fakat kaşlarını çatarak bana bakmasından pekâlâ farkında olduğunu anlamıştım. Gözlerimi kaçırarak kadehi masanın üstüne bıraktım. Islak dudaklarımı yalayıp, dudaklarımı birbirine bastırdığımda suçlu gibi gözlerimi masada gezdiriyordum.

Barın, sessiz kalmayı tercih ederek önümdeki tabağı alarak etle doldurdu. Zaten kemiksiz olan biftekleri küçük parçalar haline getirdiğinde, yanına mezelerden de doldurmuştu. Hepsini yiyemeyeceğimi bilsem de, sessiz kalarak doldurmasına izin verdim. Bu senaryoyu defalarca kez yaşamıştık. Ben Barın ile yaşmaya başladığım andan itibaren üniversitenin son yıllarında olduğum için daha çok ders çalışmaya başlamıştım. Daha çok ders çalışmaya başladığım için de daha çok yemeye başlamıştım. Bunun sonucunda da kilo almam kaçınılmaz olmuştu. Aslında mezuniyete kadar bununla bir problemin de yoktu. Barın, her bunu kafaya taktığımı hissettiğimde itinayla ettiği iltifatlarla beraber aklımdaki kötü düşünceleri savurmuştu. Ama mezuniyet yaklaştıkça hiçbir elbisenin üzerimde duruşunu beğenmediğim için kendi çapımda diyete başlamıştım ve porsiyonlarım doğal olarak küçülmüştü. Sonda da alışkanlık olarak az yemeye başlamıştım fakat Barın bu durumdan oldukça rahatsızdı. Bu yüzden her yemek yiyeceğimizde tabağımı kendi elleriyle dolduruyor ve itirazlarımı umursamıyordu. Bu yüzden sessiz kalmayı öğrenmiştim.

Tam da şimdi olduğu gibi. Önüme bıraktığı tabakla beraber, "Bunların hepsi bitecek." diye konuştu. Sesimi çıkarmadan yemeye başladığımda bakmasan bile memnuniyetle gülümsediğini hissediyordum.

just friend | texting ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin