Mafia Husband | Taekook

26

SelammxX

Yepyeni bir bölüme daha hoş geldiniz umarım bölümü seversiniz.

Bu bölüm sınırımız, 200 Oy 250 Yorum.

Yazım yanlışları varsa kusuruma bakmayın please...

Keyifli okumalar dilerim♡♡♡

***

"Geliyorum!". Taehyung endişeyle nefes nefese konuştuğunda hemen Jungkook'un kucağından inmek adına bir hamle yapmıştı fakat Jungkook bebeğinin kayıp düşmemesi için onu küvete değil hemen küvetin önündeki paspasa bırakmıştı.

"Ne oldu birden Jungkook?". Taehyung korku ile mırıldandığında Jungkook sadece bilmiyorum demekle yetinmişti. Hemen sonra ise banyodaki havlu dolabına ilerleyip önce Taehyung için sonra da kendisi için bir bornoz çıkarmış önce güzeline giydirip kuşağını sıkıca bağlamıştı. Taehyung ise kocasının bornozunu dahi giymesini beklemeden kapıyı açtığı gibi banyodan çıkmıştı fakat hem deliğindeki sızı hem de bileğindeki acı onu zayıfça inletmişti.

"Dur güzelim. Yavaş...". Jungkook da el çabukluğu ile bornozunu giydiği gibi bebeğinin yanına gidip onu kucağına almış ve yatağa bırakmıştı. "Sen böyle dolaşma evde güzelim. Ben hemen getiririm onu buraya.". Taehyung kocasını başıyla onaylamakla yetinmişti sadece. Jungkook ise kısa sürede odadan çıkıp el çabukluğuyla kucağında Mark'la beraber odaya dönmüştü. Bu sırada ise Munhee hâlâ odada bekliyordu.

"Ne duruyorsun burda hâlâ!? Çık.". Jungkook sinirle kükrediğinde, Munhee korku ile bulunduğu yerde irkilmiş sonrasında ise tek bir ses etmeden odadan çıkmıştı. Nasıl oluyordu da oğlunu susturamıyordu? En ufak bir şeyde de işe yaramıyorsa bakıcılığının ne anlamı kalıyordu ki? Jungkook bir türlü öfke barındıran düşüncelerini susturamıyordu.

Taehyung ise bu sırada uzandığı gibi kocasının kucağındaki oğlunu kucaklayıp göğsüne çekmişti. "Off ne oldu birden anlamıyorum...". Taehyung Mark'ı pışpışlamaya devam ederken Jungkook hızla yataktan kalkmış ve komodinin üzerindeki sigara paketini aldığı gibi içerisinden bir dal alıp ateşlemişti. "Burda içme Kook.". Başıyla Taehyung'u onayladığı gibi odanın balkonuna doğru ilerleyip, sürgülü kapıyı aralamıştı.

Yaklaşık bir kaç dakikanın sonunda Mark susmuş, babasının göğsüne sinip kalmıştı. Taehyung ise o an hâlâ balkonun girişinde sigara içmeye devam eden kocasına dönmüştü. "Neden sinirlisin?". Jungkook sabahki halinin aksine şu an oldukça agrasifti ve Taehyung ister istemez merak ediyordu. İstemeden bir şey mi yaptım diye düşünmeden edemiyordu.

"Sinirli değilim yavrum. Niye öyle dedin Taehyung'um?". Jungkook hemen sigarasını söndürdüğü gibi hatununun yanına gidip, bebeğinin önce alnını sonra da dudaklarını öpmüştü. Taehyung ise kocasının sözleriyle tatlı bir şekilde kendi kendine gülümsemişti. Sonrasındaysa kocasına cevap vermek adına önce başını olumsuz bir şekilde sallamış sonra da mırıldanmıştı. "Hiç.".

Jungkook ise bebeğinin bu sevimli tavrına katlanamayıp Taehyung'unun saçlarını ve yanaklarını sıkıca öpmüştü. "Munhee!". Jungkook başını kapıya çevirip seslendiğinde yaşlı kadın kısa süre içerisinde koşarak odaya girmişti. "Mark'ı götür. Güzelce giydir, mamasını yedir.". Jungkook arka arkaya konuştuğunda, Munhee çoktan Mark'ın yemeğini yedirmiş olmasına rağmen hiç ses çıkarmadan Jungkook'u başıyla onaylamış ve Taehyung'a doğru yaklaşıp Mark'a uzanmıştı.

Taehyung ise oğlunu usulca Munhee'ye uzatırken konuşmuştu. "Nasıl susturamadın ajumma? Bak hemen sustu kucağıma gelince.". Merakla sorduğunda Munhee sadece gülümsemiş ve kısaca mırıldanmıştı. "Seni özlemiş demek ki güzelim.". Taehyung dişlerini göstererek gülümsediğinde bu kez Jungkook genzini temizleyerek araya girmişti. "Tamam hadi al çık.". Jungkook gerçekten bugün çok kabaydı. Ve bu durum Taehyung'u fazlasıyla rahatsız ediyordu.