Yazim yanlislarimi mantik hatalarimi gormezden gelerek keyifli okumalar...
Simay türkü söyleye söyleye elinde ki kovalarla degirmene doğru yürüyordu.Gecen gün buğday öğütüklerinde ellerinde malzemeler yeterli gelmedigi icin köyün değirmeninden ödünç almışlardı.Essek sipasi kardeşi de söze gitmediği için malzemeleri geri götürmek kendisine kalmıştı.Yavaşca değirmene yaklaşıp kapısıni açacağı sırada içerde duydugu seslerle durmuştu.
Köylü degirmenin kapısıni açık unuttu herhalde icerde hayvan falan olabilir diye kafasını uzatıp camdan baktığında ellerinde ki malzemeleri düşürmemek icin kendini zor tutmuştu.Galip Ağa'nın oğlu ile Mehmet Ağa'nın kizi icerde kucak kucagalardi üstelik iki ailede tarla yüzünden kan davalılarken Öykü ile Ömer buna nasil cesaret etmişlerdi bilmiyordu.
Kafasını biraz daha uzattığın da Ömerin Öykü'nun boynu emip bir yandan da elleriyle popusunu sıktığını görmüştü midesi bulanmışti.Yirmi yıllık hayatinda ilk defa böyle bir seye şahit oluyordu bir an önce buradan uzaklaşması lazimdi gördüklerini eğer birisini söylerse sadece Ömer ile Öykü'nün değil kendi hayatıda mahvolurdu.
Köylerinde küslükler devam etsede kan davalari son bulmuştu.Eger Öykü ile Ömerin yüzünden kan davası tekrardan baslarsa köyde ne huzur ne de ateş düşmeyen ocak kalırdı.Yavaşca camın önünden eğilerek geçip ellerinde ki kovaları degirmenin kapısına bırakmıştı.Basina daha fazla bela almadan buradan uzaklaşsa iyi olacakt.İyi ki essek sipasi kardeşi bugun kovalari birakmaya gelmemişti yoksa gördüklerini anında koşa koşa Mehmet ağaya yetistirir ortalığı karıştırdı.
Değirmenden hızla uzaklaşmaya başladığında karşıdan buğday dolu traktörle gelen Öykü'nün abisini görmüştü.İste şimdi boku yemislerdi.Simay hızla degirmenin arkasina koşarak cama tıklatmisti.
"Çabuk kaçın Baran ağa geliyor."
Ömer ile Öykü neye uğradıklarini şaşırip hizla üstlerini düzeltip camdan çıkarak ağaçlık alana kaçmışlardı.Simay olmasa az kalsın canlarindan olacaklardı.
Simay nefes nefese kızaran yanaklarıyla değirmenin ön tarafına gittiğinde Baran Ağa da traktörden iniyordu Allahtan hiçbir şey farketmemisti ucuz yırtmıslardi.
Baran karşısında kizarik yanaklariyla dikilen kıza bakmıştı.Simayi tanıyordu zaten tanımasa ayip ederdi köyün en güzel kizlarindandi.
"Hayırdır ayı mı kovaladı bacım nefes nefese kalmışsın."
"Sanane."
"Yoksa benim geldiğimi görünce yavuklunu mu sakladın.Burasi gizli buluşma yerinizdi ben mi huzurunuzu bozdum."
"Ne diyorsun sen be hayvan herif ağzından çıkanlari kulağın duysun yavuklum falan yoktur."
Simay genc adamdan duyduklarında inanamiyordu adam iki dakika da kendisine orusbu etiketini yapistirmisti bu kadar kolaymiydi genc bir kızın namusunu diline dolayip iftira atmak.
Baran kızın üstüne neden gittiğini anlayamisti.Kizaran yanaklarıyla bembeyaz teniyle karşısında dikilen kızın yavuklusunun olması degirmende fingirdestikleri düşüncesi kendini biraz rahatsız etmişti.
"Kovaları birakmaya gelmistim hayvan herif traktörün sesini duyunca ürktüm.Ama erkek degilmisiniz hepiniz aynisiz erkek fingidirken bir sey yok ama kadin yapinca hemen orusbu damgasini yapıştıriyorsunuz."
Simay o yakışıkli yüzüne tokat atmamak içine kendini tutarak yürümeye başlamıştı.
"Dur hele bacım özür dilerim."
Baran yürüyen kizin kolundan tutup durdurup kizdan yayilan kokuyla mest olmuştu.
"Nereden bacın oluyorum ben senin hayvan herif bırak kolumu."
