⁓ hastalık part 1 ⁓

2.9K 243 40
                                    

iyi geceler canlarımm, ben geldimmm. bölüm aslında bitmedi ve daha uzayacak, o yüzden hem sizi bekletmemek adına hem de bölümün çok uzun olmaması adına bu bölümü iki part halinde yayınlamaya karar verdim. diğer part da birkaç gün içinde gelecek. Oylarınızı ve yorumlarınızı beklediğimi söylememe gerek var mı gerçekten?🙃 ikisi için de sabırsızlandığımı bilin lütfen.❤ Keyifli okumalarrr ❤

💔

Bizimkilerin bakışları teker teker üzerimizden çekilirken kendimi olduğum yerde rahatsız hissedip bizimkilerden biraz uzakta kalan köşedeki koltuğa geçtim. Zaten tüm gün yorulmuştum üzerine Yalın'la olan konuşmamız tuz biber olmuştu.

"Naber fıstık?"

Emir'in yanıma gelip oturmasıyla gülümsemeye çalışarak "İyiyim, sen nasılsın?" dedim. Emir kolunu omzuma atıp beni göğsüne çekerken "Hiç iyi değilim." dedi.

"Ne oldu?" diye merakla sorduğumda "Sizi böyle görmek beni gerçekten üzüyor." dedi.

Bu cevaba sessiz kalmakla yetinmiştim. Ne diyeceğimi bilmiyordum. Ben de üzülüyordum.

Sessiz kaldığım birkaç saniyenin sonunda Emir cevap vermeyeceğimi anlamış olacak ki kendi konuşmaya devam etti. "Bunu kesinleşmeden sana söylememem gerekiyordu ama dayanamayacağım."

"Neyi?"

Emir kulağıma eğilerek biraz öncekinden daha sessiz bir şekilde "Yalın bana ortaklık teklif etti." dedi.

Emir'in göğsünden başımı nasıl kaldırdım bilmiyorum. Çok şaşırmıştım. Yalın Levent'ten yediği kazıktan sonra ortaklığa tövbe etmiş, bir daha hiç konusunu bile açmamıştı.

"Gerçekten mi?"

"Evet. Bugün sen gelmeden önce konuyu açtı. Biliyorsun bir süre boş kalmak istiyordum, ne yapmak istediğime karar veremiyordum. Benim sermayem var. Yalın'ın da iş yükünü azaltacak güvenilir birine ihtiyacı var. Sıfırdan başlamaktansa zaten iyi durumda olan ve sonsuz güvendiğim biriyle çalışmayı yeğlerim. O yüzden sanırım teklifini kabul edeceğim."

Şaşkın bakışlarımın arasında konuşmaya devam etti. "Asya, Yalın gerçekten çabalıyor. Öncekileri bilmem ama bu sefer kararlı. Aslında bir ortağa ihtiyacı yok. Sırf artık sizinle daha fazla vakit geçirebilmek için yapıyor bunu. Çok seviyor seni, sen de onu seviyorsun biliyorum. Bir şans daha ver şu çocuğa. Valla arkadaşım deyince adamın yüzünde oluşan ifadeye içim acıdı. Biz erkekler biraz köşeliyiz. Empati yapmaktan yoksunuz. Ama sekiz köşeli de olsa Yalın anladı. Bu sefer anladı. Bir düşün, olur mu? Kestirip atma hemen."

Emir başımın üzerini öpüp "Ben içecek bir şeyler alayım." diyerek ayağa kalktı. Yalın'ın tavırlarındaki değişim zaten dikkatimi çekiyordu. Özellikle Ateş'e karşı olan davranışları... Değişmişti gerçekten. Ama bu kadar kararlı olduğunu bilmiyordum.

Emir'in boşalan yerini Ceyda ve Zeynep doldurdu. Bense kafamda hâlâ Emir'in söyledikleri yankılanırken onlara odaklanmaya gayret gösterdim.

"Biraz önce tam olarak ne oldu? Yalın odadan 'sevdiğim kız abi deyince' moduyla ayrıldı resmen."

Ceyda'nın yorumuyla Zeynep "Sevdiği kız abi değil ama arkadaşım dedi. Benzer durumlar." deyip kafasını salladı.

"Ay buna bir şey olmuş. Mavi ekran vermiş resmen. Noluyo Asya?"

"Yalın, Emir'e ortaklık teklif etmiş."

"Ne?" Ceyda ile Zeynep'in tepkileri benimkini aratmazken kapıdan Yalın'ın girmesiyle "Susun, sakın çaktırmayın. Yalın benim bildiğimi bilmiyor." dedim.

Boşansak da Beraberiz! (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin