3

409 60 48
                                    

Lee
nereye kadar kaçmayı planlıyorsun?
tavşancık?

Jungkook telfonunda gördüğü bildirimle gözlerini korkuyla açtı. Nasıl böyle bir aptallık yapmıştık. Resmen kendi sonunu kendisi hazırlamıştı.

"Hassiktir ya."

Çöktüğü ara sokakta sesi yankılandı. Ayağını gerçekten iyi bir şekilde incitmişti. Koşarken fark edememesine rağmen adrenalin depolama sistemi durulmaya başlayınca acı giderek belirginleşmiş bırakın koşmayı yürüyemeyecek hale getirmişti. Şu an ise kimsenin görmediği bir ara sokakta -ne kadar güvenlidir bilinmez- çökmüş ve telefonuna gelen bildirimde dolayı neredeyse ağlayacak durumdaydı.

Ne yapacağını şaşırmıştı. Kimi arayacaktı? Sonunda aklına en güvenebileceği kişi geldiğinde telefonunu açtı ve rehberindeki kişileri hızla kaydırarak aradığı kişiyi buldu.

Telefonu kulağına götürdü ve açılmasını beklemeye başladı.

"Alo."

...

"Benim. Az önce çok korkunç bir olay yaşandı ve şu an yürüyemiyorum. Müsaitsen beni alabilir misin?"

...

"Konum mu? Tamam. Hemen atıyorum."

...

"Bekliyorum ve teşekkürler."

...

Telefon kapandı. Ellerini iki yanına sarkıttı ve kafasını geriye attı. Kesinlikle güzel bir gün geçirmiyordu.

Bir süre sonra -yaklaşık 10 dakika- yanından bir korna sesi geldi. Gözlerini kapamış olan Jungkook korna sesiyle gözlerini açtı ve sokağın çıkışında durmuş arabaya baktı. Camı açılmıştı ve camdan o tanıdık samimi simayı görebiliyordu.

"Pışt çıtır. Benimle bir gece geçirmeye ne dersin?"

Jungkook güldü.

"Eğer beni buradan kaldırırsan neden olmasın?"

Arabadaki gülümsedi. Arabanın kapısını açıp arabadan çıktı ve Jungkook'un yanına yürüdü. Jungkook bir elini ona uzattı ve ondan destek alarak ayağa kalktı. Diğeri bir elini Jungkook'un beline attı. Jungkook ondan destek ala ala arabaya kadar ilerledi.

Sonunda ön koltuğa yerleşebildiğinde yanına yerleşmiş adama baktı.

"Kemerini tak Kook."

Adamın uyarısıyla güldü ve kemerini taktı.

"Hiç değişmiyorsun."

"Arabanın kemer uyarısını dinlemek istiyorsan çıkartabilirsin. Şahsen ben dinlemek istemiyorum."

Jungkook kahkaha attı.

"Seni özlemişim. Böyle bir anda aradığım için özür dilerim ve beni aldığın için teşekkürler."

Adam arabayı çalıştırırken gülümsedi. Yavaşça arabayı kaldırdı ve ilerlemeye başladılar.

"Beni her zaman arayabilirsin Kook. Biz kardeşiz. Ayrıca böyle şeyler için teşekkür etme."

"Ahh sen yok musun."

Jungkook ter damlalarıyla dolmuş alnını kolu ile sildi. Yolu izlemeye başladı. Yol ilerledikçe evine gitmediklerini fark etmesiyle kardeşine döndü.

"Nereye gidiyoruz?"

"Hastaneye?"

Jungkook kaşlarını çattı.

mafia and bunny | tkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin