7

259 39 41
                                    

Yorum sınırı: 70+
Oy sınırı: 25+ (özür dilerim özür dilerim özür dilerim)
(Adam olun dövmeyeyim)

Masaya sertçe atılan evrak sesiyle Jungkook refleks olarak gözlerini sıkıca kapatıp açtı. Elleri birleştirdiği bacaklarının üzerinde duruyordu. Kafası da önüne eğikti. Görüş açısında sadece bacaklarından kısa kalan sehpa, sehpanın üzerindeki evraklar ve diğer tarafta kollarını dizlerine dayamış ama yüzü gözükmeyen Kim Taehyung vardı.

Bir eve gelmişlerdi. Ferah bir evdi. Mobilyalar genel olarak siyahtı ama siyah ve beyazın karışımı daha doğru bir tabir olurdu. Oturdukları yer ise şu şekilde açıklanabilir: Jungkook bir sandalyede oturuyordu, önünde bir sehpa ve onun önünde beyaz bir kanepe vardı. Kanepede Kim taehyung oturuyordu. Kanepe L şeklinde ve l nin diğer ucu Jungkook'un sağında klıyordu. Sol tarafında ise camdan yapılma, terasa çıkan sürgülü bir kapı vardı.

Korumalar odanın köşelerinde elleri arkalarına saklanmış bir şekilde duruyorlar ve onları izliyorlardı.

"Bunlar ne Jeon Jungkook?"

(Hayır arkadaşlwr benim Jungkook'um kendisini düşmanı olarak gören mafya babasına kafa tutacak kadar otistik değil)

Jungkook kağıtlara baktı. Bunlar mafya evini basmadan önce dolabında gizli bir köşeden çıkardığı ama alel acele düzgünce saklayamadan bıraktığı, içerisinde mafya ve yaptığı işlerle alakalı üstünkötü ama değerli bilgiler bulunduran kağıtlardı. Konuşmadı. Mafya zaten konuşmasını beklemiyordu ama konuşturmasını da biliyorlardı.

Taehyung aniden arkasından içi dolu silahını çıkartıp sağında duran cama ateş etti. Önce tok bir silah sesi ve saliseler sonra camın kırılma sesi odaya yayılınca Jungkook yine gözlerini sıkıca kapattı. Hareket etmeye cesaret edemiyordu.

Korumalardan birisi diğerine bir şey söyledi. Dikkatle dinleyen koruma onu başıyla onayladı ve oradan ayrıldı. O sırada Kim Taehyung elindeki silahıyla belgeleri işaret etti.

"Dinliyorum."

Jungkook sonunda ağzını açtı ama sesi bir türlü çıkmadı. Ses telleri düğümlenmiş bir bağcık gibiydi. Çözülmüyor ve bir türlü konuşmasına izin vermiyorlardı.

Kim Taehyung ani bir hareketle elindeki silahın ucunu Jungkook'un çenesinin altına dayadı ve onun önüne eğdiği başını kaldırdı. Jungkook çenesinde hissettiği silahla dolu gözlerini pörtletmişti.

"Hay sikeyim!"

Kim Taehyung sinirle silahı onun çenesinden çekti ve ayağa kalktı. Ayakları yere sertçe tutunuyordu. Sinirliydi. Çok sinirliydi.

"Namjoon'u çağırın. Bu gerizekalı konuşamayacak kadar aciz."

Jungkook sürekli kendisine hakaret edilmesinden bir türlü rahatsızlık duyamıyordu. Haklıydı. Herkes haklıydı. Ne de olsa etrafındakiler onu bu konuda uyarmış ve ona engel olmaya çalışmıştı ama şu an inkar edilemez bir şekilde o uyarıların hiçbirine uymamış ne önlem almış ne de bundan kaçabilmişti. Midesine oturan ağırlık yüzünden ise şimdi nr konuşabiliyor ne de cevap verebiliyordu.

Kapının açılma sesiyle Taehyung ellerini belinden sevinçle çekip gelen kişiyi jarşılamıştı. Bamjoon düz bir suratla Jungkook'un karşısına oturduktan sonra ona bir süre baktı.

"Merhaba Jeon Jungkook. Ben Kim Namjoon. Yazılımla uğraşıyorum."

Jungkook öne eğdi başını biraz daha eğerek bir nevi onunla selamlaştı. Korkusundan başını bile kaldıramadığı için adamın yüzünü görememişti ama hey elleri güzeldi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 25, 2024 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

mafia and bunny | tkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin