"Ne kadar sürer?"
Taehyung'ın sorusuyla bilgisayardan gözlerini ayırdı ve arka tarafında bulunan deri koltuğa oturmuş adama döndü.
"Bilmem. Bilgisayarımın canı ne zaman isterse."
Taehyung aniden belindeki silahı çıkartıp sandalyedeki adama doğrulttu.
"Öhm. 2 dakika."
Taehyung gülümseyip silahı tekrar kemerine sıkıştırdı.
"Güzel."
Ardan geçen sürenin sonunda Namjoon Taehyung'ı yanına çağırdı.
"Bu mu adresi şimdi?"
Taehyung'ın merak dolu sorusuna güldü.
"Evet. Konuma çevirmemi ister misin?"
"Olur. Bana hemen at."
Taehyung kapıya doğru yürümeye başladı. Namjoon arkasından onaylayan sesler çıkartıp işine dönmüştü.
Kapıdan çıkan patronlarıyla korumalar hızla hazır ola geçtiler. Taehyung önlerinde durdu. Siyah takım giymiş adamları süzmeye başladı.
"Şimdi. Birazdan telefonlarınıza gelen konuma gideceğiz. Aradığımız adam muhtemelen 1.79 boyunda, zayıfça biri. Çok iyi zıplıyor ve hızlı koşuyor. Yakalaması zor ama hallederiz aslanlarım."
Hepsi bir ağızdan onaylayan sesler çıkarttıktan sonra arabalara doluştular. Taehyung en arkadaki siyah dobloya bindi.
Sonunda önünde durdukları sarı apartmana sıra sıra girmeye başladıklarında Taehyung büyük bir ciddiyetle asansörü bekliyordu.
Merdivenden duydukları adım sesleriyle 10 adam aynı anda merdivene baktılar. Merdivenden inen yaşlıca kadın ise onları hiç umursamamış ve arkalarından yavaşça geçerek apartmandan çıkmıştı.
Adamlar kadının yaptığı her şeyi salisesi salisesine izlerken asansörün sesi duyuldu. Geniş asansör açılınca hepsi birden asansöre doluştu fakat asansör ötmeye başladı. Taehyung etrafındaki adamlara baktı. Adamlar da ona bakıyordu. Taehyung onlara işaret verdiğinde adamlardan 4 tanesi çıkmış ve sonunda asansör kapanmıştı.
4 adamın merdivenlerden çıkışı gereksiz sessiz olmuş fakat hızla çıkmışlar ve asansöre yetişmişlerdi. Geldikleri dairenin kapısına kulağını dayayan adamlar içeriden hiç ses gelemediğini belirtince Taehyung kaşlarını çattı.
"Kırın."
Emri üzerine birkaç adam kapıyı kırmak için yelyenmiş ve başarmışlardı. İçeriye akıj akın giren adamların ardından elinde silahını hazır bekleten Taehyung da girmişti. Adamlar hızla evin köşelerine dağılmaya başladılar.
Aradan çok geçmeden dönün adamlara sorarcasına baktı Taehyung. Hepsi kafasını olumsuz anlamda salladı. Taehyung gözlerini devirdi. Arkasındaki odaya girmediği için son bir kez oraya bakıp çıkmaya kara verdiler.
Odanın kapısını açıp içeriye girdiği anda camdan yangın merdivenine atlayan Jungkook görüş açısına girdi. Gözlerini kocaman açtığında ise Jungkook'la göz göze gelmişlerdi. Jungkook güldü ve hızla gözden kayboldu.
Taehyung hızla cama koştu. Ellerini cam pervazına dayayıp aşağı baktığında neredeyse 2 metre yüksekte kalmış yangın merdiveninde bir çırpıda atlayıp sokak arasından çıkan çocuğu gördü.
Ellerini sertçe pervaza vurdu.
"Siktir!"
Arkasını döndü ve adamlarına karşı sert bir ses tonuyla konuştu.
"Bulun onu. Ne pahasına olursa olsun. Bulun."
Adamlar bağırarak emri onayladı ve hızla evden çıkmaya başladılar. Taehyung'da evin kapısını kapatmadan önce kendi kendine konuştu.
"Bu saatten sonra kaçışın yok Jeon Jungkook."
Adamlar sonunda binadan ayrılmış ve Jungkook'un gittiği sokağa girip koşturmaya başlamışlardı. Etrafta onu arıyorlardı.
Tabii ki Taehyung da durmamıştı. Namjoon aracılığıyla kordinatlarını aldığı çocuğun yerini herkese canlı konum olarak atmıştı. Kendisi de ters sokağa girip çocuğun gelme ihtimaline karşın o tarafları geziyordu.
Gezdiği bölgelere herhangi bir şekilde uğramamış gözüken çocuk yüzünden sonunda gitmeye karar veriyordu ki telefonuna adamalrından birinden bir arama düştü.
"Evet?"
"Bay Kim. Efendim onu bulduk..."
"Getirin..."
Telefonu kapattı. Vücuduna bir titreme geldi. Sonunda bulmuştu. Sonunda onu elde etmişti.
"Kibrit çoktan yandı. Yakında ateşimle tutuşacaksın tavşancık..."
-hm hm
biliyorum
yayımdan kaldıracağım sanırım
emin değilim

ŞİMDİ OKUDUĞUN
mafia and bunny | tk
Fanfictionyeraltının en ünlü mafyası kim taehyung ve yeraltında dönen pis işleri araştıran muhabir jeon jungkook text + düzyazı