0.3

471 35 11
                                    


|Fehim|

"Fehim aç lan şu kapıyı!"

Sessizce olduğum yere sinip nefes seslerimin bile karşı tarafa geçmemesini umut ediyordum. Burada olduğumu anlamıştı muhtemelen. Lakin sesimi duymazsa bir süre sonra giderdi. Her zaman tüm hatunlardan daha tatlı bir sesim olduğunu söylerdi. Sesim onun sanki bir erkekle beraber olduğu gerçeğini azaltıyordu ona göre. Keşke hiç sesimi çıkartmasaydım dediğim zamanlar oluyordu. Ona kötü davranıp kendimden soğutsaydım. Ama artık çok geçti. Bir kere tatlı olduğumu fark edince ne kadar kötü davransam da tekrar tatlı davranabilrveğim fikrine kapılmıştı. Öyle takıntılıydı ki beni satın aldığı günler sevimlilik yapana kadar beraber olurdu benimle. Bazen seanslarımız sona erse bile çocuklarına süt alacağı parayı işverene verip bir kez daha sahip olurdu bana.

İşveren bazenleri uzun sürmemesi için uzaktan izlerdi beni. Bilirdi ki o, olunca müşteriyi memnun ederdim. Onun koydupu kurallardan biriydi o. Yüzünde güller açmayan adam hizmetten memnun kalmamıştır, derdi. Hizmetten memnun kalmayan ise rakip hamamlara uğrardı. Bu işverenin itibarı için oldukça kötü olmalıydı ki bize ettiği eziyetler ona az gelirdi.

Sesler bir süre kesildi. Ayak sesleri uzaklaşınca biraz bekleyip kapıyı açtım. Artık hamamdan çıkmak istiyordum.

Hızla hamamın kapısını kapatıp adımladığımda karşıma çıkan adamla olduğum yere çakılıverdim. Kamil ise elinde salladığı kağıt parçasına bakarak sırıttı. İki eliyle omuzlarımı sıkı sıkı tutup beni hamama doğru ittirdi.

"Hop! Artık vermek zorundasın."

Elinde tuttuğu kağıt parçası oğlanlara sahip olabileceği saatlerin yazılı olduğu bir kağıttı. İşveren bizi satın alanlara kanıt olarak bu yazılı kağıda oğlanın adını ve saatleri yazardı.

Gördüğüm kağıtla başımı eğip gerçeğimi kabullendim. Neyse ki saraya girince bu pisliği bir daha görmeyecektim. Aslında padişahın kadınlarının başka erkeklere bakması bile yasakken saraya gireceğim tarih bile belliyken bir adamla düzüşecektim. İşverenin buna nasıl izin verdiğini hala anlayamıyordum. Gerçi Saraylı Bey öğrense bile delirecek gibi değildi. Ben sadece Padişah'ın tadımlık bir oyuncağı olacaktım. Asla kadın cariyelere verilen değerde olmayacktım, olamazdım. Kadın cariyeler valide olmadıkları vakitte dahi, sarayda dokuz yıl geçirdikten sonra Paşalarla nikâhlanırlardı. Fakat aynı durum oğlanlar için geçerli miydi bilemeyecektim. Padişah'ın bir oğlan haremine bile sahip olduğunu zannetmiyordum ki sahip olsa dahi bizim sonumuz da bir paşa kızıyla evlenmek olmayacaktı herhalde.

Şu anki Padişah'ın bir oğlan hareminin okup olmaması bir bilmezlik iken hala halk arasında dönen dedikodulara göre şu anki Padişah'ın dedesi bir oğlan haremine sahipmişmiş. Bu haremdeki tüm oğlanlar bolluk ve bereket içerisinde yaşarmış hepsi çeşitli ülkelerden seçilmiş dünya güzeli oğlanlarmış. Hadım ağalar bu oğlanların kadın cariyelerden çok daha güzel olduğunu sık sık dile getirirmiş. O dönemler Padişah oğlan gözdelerçne türlü türlü üstü kapalı şiirler yazarmış. Fakat hepsi Padişah'ın ölümüyle beraber Şehzadeler tarafından tek tek katledilmişmiş. Hatta bazı adı duyulmamış hamamlardaki oğlanlar eskiden o Padişah'ın oğlanı olduğunu ve katliamdan önce haremden kaçtıklarını iddia etmişlerdi bizlere.

O zamanlar, o kudretli Padişah halkı tarafından çokca sevilip sayılan, çok da güçlü biriymiş. Babasının uzun ömrü dolayısıyla 40 yaşında tahta geçen bu Padişah'ın, 14 yaşındaki oğlanları getirttiği ve sadece 5 yıl tahtta kaldığı düşünülünce bu oğlanların yaşama olasılılları oldukça yüksekti.

hamam oğlanı [bxb]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin