VAMPİRLER

64 5 4
                                    

Yıl 1918:
Tükenmişti vampirlerin soyu. Savaşçılar dört bir yanı sarmış.Vampirlere tek bir gram acımayarak vahşiçe öldürmüşlerdi.Savaşmak,savaşmak ve savaşmak,savaşçılar almıştı bu olağan üstü zaferi ancak savaşçıların unuttuğu tek birşey vardı:
"Pository"

Pository neslini devam ettirmiş ve Vampirler yetiştirmişti.Soyunu kurtarmıştı fakat savaşçılar vampirlerin soyunu çürütmek,yok etmek için tekrar saldırıya geçmişlerdi ama vampirlerin soyu çok güçlenmiş bulunmaktaydı ve savaşçılara kendilerine yapılanların aynısını hatta daha fazlasını yaparak kâtletmişlerdi.
Ancak 3 savaşcı vardı ve onlar ölmeden önce 3 kız çocuğu getirmişlerdi bu diyara,bu kızlar ebediyen bir sır olarak kalacaktı ve vampirlerden korunmalıydı yoksa onlarda ölecekti bunu farkeden anneleri onları götürdü. 3 kız tamamen SOY DİYARINDAN uzaklaştırıldı.Dünya dene gezegene gönderildi.

Yıl 2018:
İzmir/1.savaşçı:
Gecenin üçü'ydü ama uykum hiç yoktu bu yüzden dışarı çıkma fikrini hemen akıl edip.Dışarıya çıkmak için merdivenlerden inerken yurdun görevlisi Fatma teyze bana baktı.

Fatma teyze:Nereye yine Nisa?

Nisa:Yine mi sanki hep dışarı çıkıyorum,aşk olsun Fatma teyze.

Fatma teyze:Saat 12'yi çoktan geçti,hadi odana.

Nisa:Ya ama Fatma teyze lütfen 5 dakika çıkıp gelecem.

Bana sen akıllanmazsın der gibi bakıyordu.

Nisa:Ee hadi ya lütfen.

Derin bir iç çektikten sonra başını salladı.

Fatma teyze:Tamam git ama 5 dakikaya gelmezsen bozuşuruz.

Gülerek başımı hemen olumlu anlamda salladım ve ardından bahçeye çıktım.

Hava ılıktı çünkü sonbahardaydık her adın attığımda yerdeki yapraklar "çat","çıt" sesi çıkarıyordu.

Yurdun sokağa bakan kapısına yaslanıp sokağı incelediğimde yoldan geçen 1 anne ve 1 kız çocuğu dikkatimi çekti kız elindeki dondurmayla annesine heycanlı,heycanlı birşeyler anlatıyor anneside onun bir elinden tutmuş gülümseyerek onu dinliyordu.

Yüzümde ki gülümseme solmuştu çünkü evet böyle aileleri hep kıskanmışımdır.Bir ailem olmadı hiç müdüre sorduğumda bende bilmiyorum ki diyordu.Belki de ölmüşlerdi kim bilir.

Yurdun bir camından seslenen Fatma teyzenin "içeri gir" taalimatının ardından yurda girdim ve uyumaya çalıştım.

...
İstanbul/2.savaşçı:
Gece camdan ayı izliyordum,doolunay çıktığı hergün böyleydim gerçi.Herkes uyuyordu.

Damla:Bugün doğum günüm,21 yaşıma girdim ama ben mutlu değilim.

Bunları Aya anlatıyordum evet,akıl sağlığımın yerinde olup,olmadığını bende bilmiyordum.

Damla:Yıllar çok çabuk geçiyor ama ben hiç olgunlaşmıyorum buradaki herkeste en küçük birşey yapsam "çocuk musun sen?" diyip azarlıyor.

Yalnız olduğumu zannetmiştim ama omzuma dokunan elle irkilip arkama döndüm yurttan Didem'di bu benden 1 yaş büyüktü.

Didem:Yine mi ay ile konuşuyorsun.

Damla:Aha,evet dediklerimi duydun değil mi ve benim aptal olduğumu düşündün?

Didem:Yok daha neler,tabiki öyle düşünmedim ama artık uyusan mı sonra okuld-

Damla:Size kaç kere dedim okul benim için önemsiz o ne öyle zekamızı derslerle mi ölçücez saçmalık!

Didem:Biliyorum ama yinede az kalsın okuldan atılıyordun geçen derslerde sürekli uyuyorsun.

SAVAŞCILAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin