26.11.2023
Leya'dan:
Yine erkenden kalmış dojoya gelmiştik.Bu sefer Lloyd'a denge ile ilgili bir eğitim veriyorlardı ama karşıdan bakınca gerçekten çok komik gözüküyorlardı.Lloyd en altta tek eliyle duruyor, havada duran ayaklarının üzerinde Zane vardı.Zane'in kollarında Jay ve Kai duruyordu ve kafasına da Cole çıkmıştı.İşin komik yanı Cole da sırtında Usta Wu'yu taşıyordu ve o da rahat bir şekilde çay içiyordu.
-Odaklan,üzerinde ki Ninjago'nun yükünü kaldırabilmen için öncelikle hepimizin ağırlığını sırtlanabilmen gerek.
Cole,korkuyla bakmaya başladı.
-Usta,bunun kötü bir fikir olduğunu düşünmeye başladım.
Hepsi Cole'un dediğini onayladı.
-Evet usta,o sadece bir çocuk.
-Başarılı olması için hepimiz birbirimize inanmalıyız.
Bir anda Lloyd'un en altta ki eli onları kaldıramadı ve hepsi yere düştüler.Kendimi tutamayıp,gülmeye başladım.Lloyd kızgınlıkla baktı.
-Kolaysa sen taşı.
-Hey,ben zaten yapmıştım ve sen onları on dakika boyunca tutabildin ama ben yirmi dakika tuttum.
-Evet çocuklar,şimdi ikiniz de karşı karşıya geçin ve birbirinizden uzaklaşın
Amcamın dediğini yapıp, Lloyd'un karşısına geçtim ve ondan uzaklaştım.
-Şimdi,sanki karşınızda bir düşmanınız varmış gibi birbirine saldırın.
-Dövüşle mi yoksa güçle mi?
-Her ikisi de.
-Tamamdır.
İkimizin de ellerinde mor ve yeşil renkte ışık çıkmaya başladı.
-İyi şanslar kardeşim.
Dediği şeye gülümsedim.
-Sana da öyle.
Ninjalar kenara oturdular hatta Jay ve Cole patlamış mısır yiyordu.Nereden buldular ki onu?Lloyd bir anda büyük bir ışık topu üstüme attı ve hemen kalkan oluşturdum ama biraz geriye gitmiştim.Odaklanıp, Dareth'in sahte kupalarından bir kaç tanesini telekinezi ile havaya kaldırdım ve Lloyd'a attım.Böyle olmayacağını anlayıp,onu havaya kaldırdım.Havadayken bir anda Spinjitsu yapmaya başladı ve yere indi.
-Hadi ama ben nasıl yapıldığını bilmiyorum.
-Yine de savaşmaya devam et,pes etme.
Lloyd bir anda ayaklarımı dondurdu.Bana doğru güç uygulamaya başlayınca,hemen kalkan oluşturdum ama bu sefer sadece ellerimin etrafında değildi.Yerden yukarıya kadar yuvarlak bir kalkan oluşmuştu, böylece bana hiç bir yerden ulaşamıyordu.Ayağımda ki buzları erittim ve Lloyd beklemediği bir anda kalkanı çekip,ona güç uyguladım ve yere düştü.
-Pes mi ediyorsun?
-Evet,pes ediyorum kardeşim.
Ninjalar ayağa kalkıp, alkışlamaya başladı.
Akşam üstü Nya ve Kai dışarı çıkacağını söyleyip,gitmişlerdi ama gece yarısına kadar dönmemişlerdi.Biz odada oturmuş onları beklerken bir anda çatıda bir çöküntü hissedince evden çıktık.Dışarı çıktığımızda ikisi de eski gemimizle beraber buradalardı.
-Bounty değil mi bu?
-Nasıl geri aldınız?
-Etrafta dolaşırken,gemiyi gördük.Yılanlar ve Garmadon eskiden sizin bindiğiniz yılan otobüsüne binmiş bir yere gidiyordu.Nereye gittiklerini göremedik ama en azından biz de bu gemiyi alıp,geri geldik.
-Bu harika bir haber artık bu evden çıkabiliriz değil mi?
-Kesinlikle,ertesi gün kirayı ödeyip,evden ayrılırız.
Ertesi gün kirayı ödedikten sonra evden çıkmış ve Bounty'e yerleşmiştik.Bir kaç gün boyunca neredeyse her gün gemi ile şehri gezdik ama babamı ve yılanları asla bulamamıştık. Bir şey planladıkları kesindi ama nerede oldukları belli değildi.Ben boks torbası ile uğraşırken Lloyd aşağıda top oynayan çocukları izliyordu.
-Lloyd
Kai, Lloyd'a seslendi ama duymadı.
-Lloyd,odaklan biraz.
-Bounty artık elimizde olduğuna göre daha etkili bir şekilde çalışabiliriz ama odaklanman gerekiyor,son bir kez.
Geminin ismi normalde Ödül'dü ama benim biraz ısrarlarım sayesinde ismini Bounty koymuştuk.
-Ama bütün gün çalıştık ya zaten.
-Hepsi babanızla yüzleşmeye hazırlanmanız için hadi konumunu al.
Lloyd yerine geçti.
-Benim bir fikrim var.Leya, Lloyd'un yanına geçer misin?
-Tamam ama neden?
Kai'ın dediğini yapıp,Lloyd'un yanına ilerledim.
-İkinizin takım ruhuyla beraber dövüşmenizi istiyorum.
-Bunu nasıl yapacağız ki?
-Onu da siz düşünün.Biz size sonra hatalarınızı söyleyeceğiz.
Ninjalar yerlerine geçtiler.Kai bir anda zıplayıp,üzerimize doğru atladı ve Lloyd tek eliyle Kai'ı geldiği gibi tek yumrukla geri gönderdi.Zane arkadan Jay de önden atağa geçince ben Zane ile Lloyd ise Jay ile dövüşmeye başladı.Dövüşürken Lloyd ile göz göze geldik.İkimiz de biraz zorlandığımızı anlayınca kafa salladım.
-Leya şimdi!
Bir anda ikimizde yer değiştirdik ve kafalarını karıştırıp,ikisinin de yere düşmesini sağladık.Bu ne olur,ne olmaz diye kendi aramızda kurduğumuz bir taktikti.Lloyd ile birbirimize bakıp, yumruk yumruğa tokuşturduk.Fakat beklemediğimiz bir anda Cole ikimize de saldırınca yere düştük.
-Hadi ama neredeyse kazanmıştık.
-Çok eğlenceliydi,bitti mi?
Ben yenildiğimize üzülürken,Lloyd ise eğlencesi bittiği için üzülüyordu.
-Yapmayın ama bundan daha iyisini yapabilirsiniz.Kafanız mı dolu?
Gülümseyip, Jay'e baktım.
-Benim kafam hep dolu,sanki bilmiyorsun Jay.
Lloyd iç çekti.
-StarFarer'ın son sayısı,Doomsday Comics'e gelmiş.Hem de sınırlı sayıda.Yani gidip almazsam biticek.En son galaksiler arası Fritz Donnegan'ın düşmanları etrafını sarmıştı.Eğer nasıl sonuçlandığını öğrenmezsem,benim kıyamet günüm olacak çocuklar.
Kai kafasını iki yana salladı.
-Ninjago'nun kaderi senin omuzlarında Lloyd.Yeşil ninja olarak büyük sorumlulukların var,senin de öyle Leya.
Lloyd'un yüzün de olan gülümseme soldu ve bütün hevesi kırıldı.
-Üzgünüm ama böyle çocukça şeylere zamanın yok.
-Diğer çocuklar oyun oynayıp, eğlenebiliyor.Biz ikimiz ise sürekli antrenman yapıyoruz.
Ninjalar ne yapacağını bilemeyip, birbirlerine baktılar.Bu sırada Nya koşarak yanımıza geldi.
-Çocuklar,Ninjago Tarih Müzesi'nde bir hırsızlık olmuş fakat güvenlik kameralarında bildiğimiz birini yakalamış.
-Garmadon.
-Mega silahını kullanarak,şeytani planlarından birini gerçekleştirmeden önce onu durdurmalıyız.
Lloyd yanlarına geldi.
-Ben,her neyse biliyorum gidemem.Burada kalıp, antrenman yapmam daha güvenli.
Ninjalar evet anlamında kafa salladı ve hazırlanmaya gittiler.Arabalarına binmek için ilerlediler ama Kai geri dönüp, Nya'ya ve bize sarıldı.
-İşimiz bittiğinde Bounty de buluşuruz.
-Sağ salim dönmeni bekliyorum.
Kai arabaya geri döndü ve Ninjago'ya doğru yola çıktılar.
-Çizgi roman için büyük,dövüşmek için küçüğüz.Ne zaman karar verecekler?
-Hadi bakalım ufaklıklar gösterin kendinizi.
Kalan antrenmanımıza Nya ile devam ettik.Biz çalıştıktan sonra Ninjalar illaki gelir diyerek Lloyd ve ben uyumuştuk ama sabah uyandığımızda hala gelmemişlerdi.Sabah Nya ve amcam dönmelerini bekliyor.Lloyd da gizlice çizgi roman okuyordu.
-Şimdiye kadar dönmüş olmaları lazımdı.
-Başlarına bir şey gelmesinden korkuyorum.
Amcam yanımıza geldi.
-Lloyd
Lloyd amcamın sesini duyduğu anda antrenman kitabını eline aldı ama ters tutuyordu.Sessizce kıkırdadım.
-Biz Nya ile ortalığı kontrol ederken siz Bounty'nin başında duracaksınız.
-Evet,tamam,harika.
-Sen onu boşver amca o şu an ders çalışıyor.Ben gemiye göz kulak olacağım.
-Sana güveniyorum.
Amcam ve Nya,Samuray kıyafetine binip,gittiler.
-Pekala Fritz Donnegan,sadece imparatorluk atığı sen ve ben kaldık.
Ben bir kaç saat boyunca gemiyi temizleyip, bulaşıkları falan yıkadım.Bulaşık sırası nasıl bana geldi anlamıyorum.İşim bitince Lloyd ile birlikte köprüde oyun oynarken, geminin telefonu çalmaya başladı.
-Lloyd telefonun yanında oturuyorsun,açsan mı acaba sana zahmet.
Lloyd zor da olsa telefonu açtı ama az daha yere düşüyordu.
-Kaderin Bounty'si?
-Lloyd,ben Jay.Usta Wu ile konuşmak istiyorum.
-Jay,neredesiniz?
-Neden dönmediniz,Usta Wu sizi arıyor?
Jay,nefes alıp verdi.
-Sanırım otobüsle gitmek için ailemin izni gerekiyor ve şehirden çıkamıyoruz.
-Ne?
-Boşver,biraz karışık bu.On dakika sonra bizimle Buddy's Pizza da buluşun,silahlarımızı da yanında getirin.
-Silah mı?
Demeden Lloyd yere düştü ve telefon da kapandı.
-İyi misin?
-Evet,iyiyim,hadi gidelim.
Silahları alıp,gemiden indik ve pizza dükkanının önüne geldik.
-Jay'in bizi buraya çağırması normal mi?
-Jay bu, ondan herşey beklenir.
İçeri girip etrafa bakmaya başladık ama hiç bir yerde gözükmüyorlardı.
-Lloyd,Rose
Arkamıza döndüğümüzde dört tane çocuk bize bakıyorlardı.Aynı bizim gibi dokuz yaşında görünüyorlardı.Lloyd çocukları tersledi.
-Bas git velet,görev üstündeyiz.
Tam ilerliyecekken çocuk, Lloyd'u tuttu.
-Tanımadınız mı,benim Kai.
Lloyd ile dikkatli bakınca ne olduğunu anladık.Ben şaşkınlıkla elimi ağzıma götürdüm ve Lloyd elinde ki silahları yere düşürdü.
-Vay,neler oldu böyle?
-Siz küçücüksünüz.
Lloyd'un bağırmasıyla tüm pizzacı da bir sessizlik oldu ve bize baktılar.Daha sonra önlerine geri döndüler.Kai sinirle Lloyd'a baktı.
-Sessiz ol,dikkat çekmemeye çalışıyoruz.Babanızın mega silahı hem bizi çocuğa çevirdi hem de tek amacı Ninja'ları avlamak olan bir yaratığı serbest bıraktı.
Lloyd yerdeki silahları aldı.
-Bunu ne zaman birine anlatmak istesek bize inanmıyorlar çünkü çocuğuz.
Lloyd ile birbirimize bakıp, gülmeye başladık.Onlar da bize garip bir şekilde bakıyorlardı.
-Komik olan nedir?
-Sanırım artık farklı muamele görmenin ne demek olduğunu anlamışsınızdır.
Lloyd silahları masaya bıraktı.
-Bakın,bu konu çok ciddi.Eğer güçlerimizi kullanacak şekilde büyüyemezsek Grundal'la başa çıkamayız.
Zane'in dediğine göre canavarın ismi Grundal galiba.
-Biz ne olacağız?Bizim güçlerimiz var?
-Evet Leya ama Grundal'ı tanımıyorsunuz.Hepimizin gücü yerinde olmalı.Bir şekilde o yaratığı yenme konusunda bilgi sahibi olan birini bulmalıyız.
Lloyd sevinçle yerinde zıpladı.
-Buldum,benimle gelin.
Lloyd'un dediğini yapıp,pizza dükkanından çıktık ve telefondan Baunty'e sesli mesaj gönderdik.Amcamlar eve geldikleri zaman nerede olduğumuzu dükkanın ismine baktığımda Donnegan Comics'e gelmiştik,içeri girdik.Yol boyunca Cole ile uğraşmıştım.Gerçekten hepsinin çocuk halleri çok tatlıydı.
-Leya lütfen artık yanaklarımı sıkma,bu arada Lloyd bizi çizgi roman dükkanına mı getirdin?
-Güvenin bana,var olmayan bir yaratığı nasıl yenebileceğimizi bilen biri varsa o da kesin bu dükkandadır.
Lloyd ilerlerken,Kai onu durdurdu.
-Şapşal çizgi romanını almayacağız Lloyd,bu ciddi bir iş.
Jay bir anda heyecanla garip sesler çıkardı ve yerinde zıplamaya başladı.
-Bakın,Daffy Dale'in ilk sayısı.Küçükken onu çok severdim.
Bize bakınca direkt eski haline geri döndü.
-Yani ne kadar da çocuksu.
Lloyd gelemeyeceklerini anlayınca arkalarına geçip,Ninja'ları ileriye doğru ittirdi.
-Çocuklar,bu Rufus McCallister,yani Doomsday babası.
-Demek Lloyd Montgomery Garmadon ve onun kız kardeşi Leya Rose Garmadon geldi.
Lloyd hevesle kafasını salladı.
-Son çıkan StarFarer için geldiyseniz üzgünüm ama bitti.
Lloyd yere doğru diz üstü çöktü.
-Bitti mi,hayır.
Lloyd'un olayı döndüremeyeceğini anlayınca araya girdim.
-Yani kardeşim bizim yardıma ihtiyacımız var demek istedi.
-Çok merak ettim şimdi.
-Bir Grundal serbest dolaşıyor ve nasıl baş edebileceğimizi bilmeliyiz?
-Anladım,teorik bir soru değil mi?
Kafa salladım.
-Evet,teorik.Yardım edebilir misin?
Sandalyesini aşağı indirdi ve yanımızdan geçip, Grundal'la ilgili olan çizgi romanlara ilerledi ve bizde peşinden gittik.
-Dromaeozorid Teropod Grundalikus,bu ilkel yırtıcı hayvanın nesli tükendi ama onu inceleyen televizyon ve çizgi romanlar olmuştur çocuklar.Bu yırtıcılar genelde hep avlarını yakalarlar.
Kai,Jay'e doğru yaklaşıp fısıldadı.
-Galiba işini iyi biliyor.
Lloyd ikisinin arasından geçti.
-Durdurulabilir mi?
-Bilmeniz gereken ilk şey hiç bir silaha hatta kılıca bile yenilmeyen kalın bir kabuğu olduğudur.Yani ucuz silahlarınız onu yavaşlatmayacaktır.
-Ne güzel.
-İkincisi,geceye özgüdür ve sadece geceleri avlanır.
Jay bize havayı gösterdi.
-Çok güzel,hava hala aydınlık yani biraz rahatlayabiliriz.
Jay'in kolunu cimcikledim.
-Yani teorik olarak.
-Ve onu ancak ışıkla yenebilirsiniz.Tıpkı bir vampir gibi yeterince ışık olduğu sürece onu yok edebilirsiniz.
Dolabında bulunan özel ışıklı kılıçları gösterdi.
-Eğer bir silah seçecek olsaydım Aydınlık Kılıç'ı seçerdim.Eğer bir Grandal'la karşı karşıya gelecek kadar uzun yaşamışsanız bu silahla onu yenebilirsiniz çocuklar.
-Peki Aydınlık Kılıç'ları alabilir miyiz?
-Üzgünüm evlat ama StarFarer kombo paketi sadece Fritz Donnegan soru savaşında kazanılabilir.En iyisi olabilecek misiniz bakalım?
Jay, Lloyd'un omzunu sıvazladı.
-Bunu yapabilirsin Lloyd
-Ben varım.
Bir sürü soru sorulmuştu ve şimdi sonuç neredeyse çok yakındı.
-Ve son iki soru.Bu soru Lloyd için geliyor.
Yarışmayı izleyen çocuklar Lloyd için tezahürat yaptılar.
-Fritz Donnegan'ın ünlü sözü nedir?
"Korku mu?Korku benim geldiğim yerde bir kelime bile değildir.
-Doğru ve şimdi başa baş gidiyor.
Zane havaya bakıp,bize döndü.
-Hava kararmaya başladı. Grundal yakında ortaya çıkar.
-Merak etmeyin, Lloyd'un o Aydınlık Kılıç'ları kazanacağına inanıyorum.
Bu sırada Jay pamuk şeker yiyordu.Hepimiz aynı anda kafamızı çevirip, Jay'e baktık.
-Ne?
-Pamuk şeker yemen için uygun bir zaman mı sence de?
-Kendimi genç hissediyorum Cole,kabullen bunu.
-Son soru,ilk cevaplayan kazanır.StarFarer'ın son sayısında Fritz Donnegan imparatorluk atığından nasıl kurtuldu.
Lloyd endişeyle bana baktı.
-Daha son sayıyı okumadım ki ben ama.
-Ne
Lloyd ile birlikte yarışmaya katılan çocuk soruya cevap verdi.
-Geminin yer çekimi dönüştürücüsünün,polaritesini tersine çevirdi.
-Ve kazanan belli oluyor.
Çocuklar tezahürat yapmaya başladılar.Bir anda yer sallanmaya başladı ve elektrik kesildi.
-Elektriği kim kesti?
-Sanırım geldi.
Rufus şaşkınlıkla bize baktı.
-Kim,kim geldi?
-Daha önce yaptığımız şu teorik konuşma vardı ya hani?
Rufus anlamış bir şekilde bakmaya başladı.
-Olamaz
Ninjalar ile birlikte hepimiz kapıya doğru koştuk ve açmaya çalıştık.
-Kapı açılmıyor, buradan çıkamıyoruz.
-Geri çekilin, kapıyı açmaya çalışacağım.
Bir küre oluşturup, kapıya doğru gönderecektim ki Grundal camları kırıp,içeri girdi.
-Bittik biz
-Çabuk bu taraftan
Hemen gidip, Aydınlık Kılıç'larını aldık.Ninjaların dördü de Grundal karşı kılıçları tuttu.
-İşe yarıyor.
Bir süre sonra her ne kadar deneseler de kullandıkları kılıçlar oyuncak olduğu için kırıldı.
-Çocuklar sanırım bir sorunumuz var.
Lloyd ve ben önlerine geçtik.
-Merak etmeyin,bunu biz halledeceğiz.
İkimizin de gücü ışık olduğu için mor ve yeşil renkte kocaman küreler oluşturduk canavar geriye doğru giderken kuyruğu ile ikimize de vurdu ve geriye savrulduk.Canavar ninjalara yaklaştı ve ağzını açtı.
-Bu iğrenç,sonuna geldik öyle değil mi?
Kapı bir anda açıldı ve içeriye Nya ve Usta Wu girdi.
-Herkes dışarı.
Amcam elinde bir çayı Jay'e doğru attı.
-Bunu kullanın.
Jay çayı gösterdi.
-Bu nedir?
-Zamanı ileri alacak, böylece siz eski halinize döneceksiniz ve Grundal da toz ve kemik olacak ama dikkatli oldun.Bu işin geri dönüşü yoktur.
-Neslinin tükenmesine hazır ol Grundal.
Jay tam çayı ona karşı kullanacak iken,Cole bir bir anda öne atılıp Jay'in çayı kullanmasını engelledi.
-Durun, Lloyd ve Leya'ya ne olacak?Onlar da büyüyecek.
Dördü de bize baktı.Eğer bunu yaparlarsa biz de onlarla birlikte büyüyecektik ve belki de dokuz yaşından on beş,on altı yaşına gelecektik.
-Yapın şunu hadi.
-Tüm çocukluğunuzu kaçıracaksınız dostum.
-Size bunu yapamayız,bu size haksızlık olur.
-Onlar haklı Lloyd,biz kim bilir ne kadar büyüyeceğiz?
Tam bu sırada canavar,Ninja'lara vurdu ve Jay'in elinde ki çay Lloyd'un kucağına düştü.Lloyd ile göz göze geldik ve bunu yapacağını anladım.
-Üzgünüm kardeşim.
-Sorun değil,"Ya kahraman olacağız ya da çocuk,unutma bunun geri dönüşü olmayacak."
Lloyd kafasını tamam anlamında salladı ve canavara baktı.
-Hey,canavar bu sözü unutma;"Korku mu?Korku benim geldiğim yerde bir kelime bile değildir."
Lloyd çayı canavara fırlattı.
-Onu kullandı.
-Ve işe yarıyor.
Canavar yok olunca kemikleri ikimizin de üstüne doğru düştü.Jay'in sesini duydum daha sonra da Kai'ın.
-Ne oldu?Artık çocuk değiliz.
-İşe yaradı.
Rufus şaşkınlıkla konuştu.
-Onlar gerçek ninja.
-Peki Lloyd ve Leya'ya ne oldu?
Üstümüzde ki iskelet yığınını zor da olsa çekip,ayağa kalktık.
-Biz...
-Biz büyüdük.
Usta Wu gururla bize baktı.
-Yeşil ve Mor Ninja'nın,kaderi ile buluşacağı an iyice yaklaştı.
Ninjalar gelip korkuyla bize sarıldı.Lloyd ile birbirimize baktık ve gözlerimi kaçırdım.
-Hazırız.
Donnegan Comics'den çıkacakken,Rufus bizi durdurdu.
-Al bakalım Lloyd,benim StarFarer kopyamı alabilirsin.Bunu hak ettin.
Lloyd gülümsedi.
-Sorun değil,nasıl bittiğini biliyorum zaten.
Bounty'e geldiğimiz zaman odaya doğru ilerlemeye başladım.
-Ben odaya geçiyorum.
Odama geldiğim de aynanın karşısına geçtim.Şu an gördüğüm kişi hiç bana benzemiyordu.Boyum uzamıştı ve bir o kadar da güzelleşmiştim.Ördüğüm saçlarım en son omuzlarıma gelirken şimdi belime kadar geliyordu.En iyisi ise Ninja kıyafetim hala tam oluyordu.Kapı açıldı ve içeriye Lloyd girdi.Etrafa bakıp,benim ayna karşısında olduğumu görünce yanıma geldi.Saçları biraz daha uzamış ve tıpkı Kai'ın geldiği gibi olmuştu.Eskiden ben onun boyunu bir tık geçerken şimdi o benim boyumu geçer olmuştu.
-Bunu yapmamalıydım, biliyorum ama...
Ellerimi susması için havaya kaldırdım.
-Bak,sorun değil.Eğer yapmamış olsaydın,Ninjalar zarar görecekti.Bu yüzden sorun yok tamam mı?
-Peki,dediğin gibi olsun.Bu arada gerçekten çok güzel olmuşsun ve saçların çok uzamış.
-Evet,sende yakışıklı bir genç adam olmuşsun ve benim boyumu geçiyorsun.Bu nasıl oldu hala anlamış değilim.
-Olacak o kadar kızım,abinim ben senin.
-Hadi ama yine mi? Benden bir kaç saniye önce doğmuş olman bir şey değiştirmez.
-Öyle olsun ama ben yine de abinim.
-Lloyd!
Saçlarını karıştırdım ve ikimizde gülmeye başladık ve birbirimize sarıldık.
-İyi ki varsın ikiz.
-Sende öyle yumurcak.
Usta Wu'dan:
Hepimizin büyümesi gerekeceği bir zaman gelecek.O an geldiğinde,çocukluğumuz da öğrendiğimiz dersleri unutmamamız gerek çünkü bu alabileceğimiz en iyi eğitimdir.Evet,son savaşa az kaldı fakat Yeşil ve Mor Ninja daha da güçlendi.
Leya'dan:
Ertesi gün Zane bizi köprüye çağırdı.Şahinin geri döndüğünü söyleyince,hepimiz köprüye gelmiştik.
-Şahin kötü haber getirdi,neler gördün bakalım mekanik tüylü dostum?
Zane'in babası onu bir robot olarak yaptığında,yanında robot bir kuş da yapmıştı.Eğer kendisi bu dünyadan giderse,ikisi birbirini bulacaktı ve öyle de oldu zaten.Kuşun gördüğü şeyleri bilgisayara aktardık.Yılanlar birbirleriyle dövüşüyorlardı.
-Kayıp şehir Ouroboros.
-Garmadon yılan taşı üssüne geri dönmüş ama neden?
-Sanırım son bir savaşa hazırlanıyorlar.
Usta Wu ekranı gösterdi.
-Nya,rotayı değiştir.Onlara doğru gideceğiz
Ouroboros şehrine gelince zincir ile aşağı indik ve şehrin arkasına geçtik fakat Usta Wu Spinjitsu yapıp,Garmadon'un karşısına çıktı.Garmadon şaşkınlıkla kardeşine baktı.
-Hayır,olamaz.
-Bu işi artık bitirme vakti geldi.
Ninjalar ve Nya,Usta Wu'nun arkasına geçti.
-Gelin bakalım şapşallar.
Garmadon tam silahını kullanıp,onlara saldıracakken Lloyd ile birlikte Garmadon'un karşısına çıktık ve silahın altını ve üstünü dondurduk.
-Lloyd,Rose siz misiniz?
-Evet,bizi son gördüğünden beri büyüdük baba.
Garmadon şaşkınlıkla geriye doğru gitmeye başladı.
-Durdurun onları.
Daha sonra şehirdeki evden birine girdi.
-Şimdi saldırın.
Hepsi Spinjitsu yaparken ben normal olarak yılanlarla dövüştükten sonra hepsini yakaladık ve bağladık.Hemen Garmadon'un bulunduğu eve girdik.İçeri girdiğimizde evin tam ortasında bir portal vardı.
-Yine mega silahını kullandı.
-Aman ne güzel.Şu aleti ne zaman kullansa kesin kötü bir şeyler oluyor.
-Peki ya şimdi ne olacak?
Yerler sallanmaya başladı ve kumlar oluşmaya başladı.
-Hey,neler oluyor?
-Şehir kuma mı batıyor?
Zane açıklamaya çalıştı.
-Daha kötü,şehir çöle geri dönüyor.Sanki hiç keşfedilmemiş gibi.
-Ne,bu da ne demek?
-Zane,neler oluyor?
-Garmadon zamanda geçmişe geri döndü ve sen ve Lloyd'un yeşil ve mor ninja olmanıza engel olacak.
-Ben...ellerimi,ellerimi hissedemiyorum.
-Ben de öyle.
Kai hemen diğerlerine döndü.
-Biz de gitmeliyiz
-Unutmayın herhangi bir şey değişirse her şey değişir.Geleceği koruyun Ninjalar.
Usta Wu bunu dedikten sonra Ninjalar portaldan içeri atladı ve geçit kapandı.Biz kumun içine batacakken Lloyd elimi tuttu.Nya Samuray kıyafetini çağırdı ve gelip,bizi gemiye götürdü.
-Çocuklar gelin biraz uzanın.Ninjalar yakında gelecektir.
İkimiz de yataklara geçtik.Kollarımı oynatmaya çalışıyordum ama asla olmuyordu.Bir süre sonra hissizleşmeye başlamıştım.
-Lloyd sen iyi misin?
-Olabildiğince,sen?
-Evet,bende.
-Biraz uyumaya çalış,ben buradayım.Bir şey olmasına izin vermem.
Tam bir şey diyecektim fakat öyle bir baktı ki vazgeçip,gözlerimi kapattım.Lloyd da iç çekip uyumaya çalıştı.
Yazar'dan:
Ninjalar portaldan içeri girdikten sonra çamurlu suyun içine düştüler.
-Bir daha seyahate çıktığımızda hatırlatın da kask alayım.
-Neredeyiz biz?
-Hangi zamandayız mı demek istedin?
Kai ileri de bulunan eve baktı.
-Annemlerin dükkanı,Nya ile üç yıl önce orada çalışırdık.Bir dakika,bu hava ve ortam çok tanıdık.Garmadon'un kardeşimi kaçırmak için iskeletleri gönderdiği gündeyiz.Onları uyarmalıyız.
Kai ilerleyecekken Cole onu durdurdu.
-Dur bir dakika,Usta Wu'nun dediklerini duydun.Herhangi bir şeyi değiştirirsek,her şeyi değiştiririz.
Jay kafasını kaşıdı.
-Evet, harikasın Cole,şimdi benim de kafam karıştı.
Zane açıklama yapmaya başladı.
-Yani diyor ki yaşadığımız dünya geçmişte yaşadığımız olaylarla şekillendi ve herhangi bir nedenle geçmişte yaşananlar yaşanmazsa,gelecek tamamen değişebilir.
-Yani sen şimdi diyorsun ki, Garmadon'a engel olmalıyız.Peki ya tüm zamanların arasında neden bu zamana denk geldik?
-Çünkü her şey burada başladı.Bugün ilk kez Usta Wu ile tanıştım ve ninja eğitimime başladım.Garmadon bir şekilde buna engel olmaya çalışacaktır, ama nasıl?
Cole iç çekti.
-Keşke Usta Wu bize yardım edebilse.
Bu sırada geçmişteki Usta Wu,eski Kai'ı ninja olmasına ikna edebilmek için yanına gidiyordu.
-Bakın,işte orada.Belki de bize yardım edebilir.
-Ona Garmadon'un yaptıklarını anlatmalıyız.
-Ama eski Kai ve Nya'nın bizi görmemesi lazım yoksa geleceği etkileyebiliriz.
Kai bir anlık düşündü ve diğerlerine döndü.
-Ne yapacağımızı biliyorum.
Eski Usta Wu ile Kai kendi aralarında konuşuyorlardı.
-Dükkanın adı "Silahlar Dükkanı",dolaşma yeri değil.Ya bir şey al ya da hemen başka bir yere git.
-Yazık oldu, özel bir şeyler bulacağımı düşünüyordum.
Eski Usta Wu dükkandan ayrılıp,giderken.Cole onu tutup dükkanın arkasına getirdi.
-Usta yardımına ihtiyacımız var.
Jay'in aklına bir fikir gelmiş gibi gözleri açıldı.
-Bir dakika, Garmadon'un bir şeyleri değiştirmesine engel olacaksak.Usta Wu ile konuşmak geçmişi ve geleceği değiştirmek olmayacak mı?
Zane kafa salladı.
-Doğru söylüyorsun Jay.Sanırım, şu an eyvah dememiz gerek.
-Yaptığımızı hiç bir şekilde geri alamayız.Usta gerçekten yardımına ihtiyacımız var.
-Dördünüz birlikte,sen ve sen.
Usta Wu mutlulukla gülümsedi.Görevini yerine getirmişti ve hepsi şimdi bir aradaydılar.
-Sizi uyarmak için zamanda yolculuk yaptık.
-Evet ama açıklayacak zaman yok, yardım edebilir misin?
-Anlamadım ama denerim.
Kai hızlıca açıklamaya çalıştı.
-Tamam,iskeletler her an saldırabilir.Garmadon da bana zarar vermeye çalışacak.Geçmişte ki bana yani.
-Garmadon mu?
-Geçmişte ki beni korumak için elimizden geleni yapmalıyız Usta.
Bir anda doğan güneşin yerine kapkaranlık bir hava yer aldı ve ileri tarafta iskeletler ve SamuKai'ın arabaları göründü.Eski Kai ve Nya iskeletlerle dövüşmeye başladı.
Kai,Usta Wu'ya baktı.
-Yardım edebilir miyiz,edemez miyiz?
-Bana bakmayın,bilgeyim ama o kadar da değil.
-Teknik olarak geçmiş zaten değiştirildiğine göre birkaç iskeletle savaşabiliriz bence.Eski halin seni görmediği sürece Kai.
-İşte buna sevindim Zane,onları dövmeyi özlemiştim.
Ninjaların arkasında bir kaç iskelet belirdi ve Jay hemen onları dövdü.
-SamuKai birazdan bıçaklarını atacak.Beni kurtarmayı unutmayın.
Usta Wu anlamamış bir şekilde baktı.
-Olduğu zaman hepsi mantıklı gelecek.
SamuKai tam geçmişte ki Kai'a saldıracakken.Cole,Usta Wu'ya seslendi.
-Usta Wu,Kai'a yardım et.
-Hallediyorum.
Usta Wu Spinjitsu yapıp, SamuKai'a saldırdı.SamuKai alayla güldü.
-Usta Wu,Spinjitsun paslanmış.
-Senin kemiklerinle yerine gelebilirim bence SamuKai.
SamuKai yerde duran Kai'a ve tepede bulunan su kulesine baktı ve bıçaklarını su kulesinin ayak kısmına attı.
-Olamaz.
Usta Wu hemen Spinjitsu yapıp, Kai'ı kurtardı.Bu sırada iskeletlerden biri bağırdı.
-Lord Garmadon kızı alın diyor.
Arabanın arkasında bulunan kişi tam ipi atacak iken,geçmişte geriye giden Garmadon onu ittirdi ve ipi bilerek yanlış yere attı.
-Sizi sersemler,yanlış attınız.Geri çekilin.
Arabanın arkasında bulunan iskelet geriye doğru baktığında iki tane Kai gördü ama biri su kulesinin arkasındaydı.
-Ne oldu?
-Yok bir şey.
Zaman bir anda değişmeye ve Lloyd'ların bulunduğu zamanda hava da siyah bulutlar yavaş yavaş gelmeye başladı.Hatta Ninjalar,Lloyd ve Leya'nın da bulunduğu fotoğrafta ikisi de yavaş yavaş yok oluyordu.Kendileri de öyle.
-Aman tanrım.
Eski Kai ve Nya birbirlerine sarıldı ve bunu gören Kai hayıflanmaya başladı.
-Bu hiç iyi değil.
-Neden,seni ve kardeşini kurtardık?
-Hayır,iskeletlerin Nya'yı kaçırması gerekiyordu ve sen beni onu kurtarabilmem için Ninja olmaya ikna etmiştin Usta.
-Şimdi anladım.
Zane, şaşkınlıkla baktı.
-Usta,ne olursa olsun Kai'ı seninle gitmesi için ikna etmelisin.
-Neden?
-Çünkü Kai,bir ninja olmazsa bildiğimiz dünya var olmayacak.Dördümüz asla birleşemeyeceğiz,Lloyd ve Leya'yı asla yeşil ve mor ninja olması için eğitemiyeceğiz ve Nya asla Jay'e aşık olmayacak.
Jay bunu duyunca Usta Wu'nun koluna tutundu ve onu sallamaya başladı.
-Ne olursa olsun,onu seninle gelmesi için ikna etmelisin Usta.Lütfen,bir şeyler yap.
Usta Wu kafa sallayıp,eski Kai'ın yanına gitti.
-Yardımların için teşekkür ederim.Kıvır-itzun veya döndür-itzun olmasaydı,kardeşim kaçıralacaktı.
Ninjalar Kai'a baktı ve Kai elini ensesine götürüp gülümsedi.
-Spinjitsu.Benimle gel,seninle çalışmalıyız.Bir ninja olmak zorundasın.
-Üzgünüm ama ayakta tutmam gereken bir demirci dükkanım var.
-Hayır,gelmek zorundasın.Bir ninja olman çok önemli.Çünkü şey,içinde ki ateşten faydalanmalısın.
-Bir dakika Kai,bu adamın hayatımıza girmesinin bir nedeni olabilir.Babam her zaman dünyanın işleyişi tuhaftır der.Bence kulağa heyecanlı geliyor.
Kai, Nya'ya baktı ve kafa salladı.
-Tamam,bir ninja olmak istiyorsan tamam ama sen istiyorsun diye gidiyorum.
-Harika gidiyorlar, geleceği kurtardık.
-Henüz değil,her şey yoluna girmesi için bir ninja olduğuna emin olmalıyız.
Onlar Manastır'a doğru giderken,Ninjalar da peşlerinden gidiyordu.
Ninjalar manastırın kenarından geçmişte ki Kai ve Nya'yı izliyordu.Nya her ne kadar ninja olmaya hevesli görünse de Kai onun tam tersiydi.Usta Wu yanına geldi.
-İçindeki ateşten faydalanmalısın,Kai.
Kai,Usta Wu'ya baktığı için boks torbası yüzüne çarptı ve yere düştü.
-Evet, kesinlikle öyledir.
Dedikten sonra Kai,Usta Wu'dan kaçmaya çalıştı.
-Ben hiç bir işe yarayamıyorum.
-Sanki bir ninja olmayı istemiyorsun bile.
-Söyledim ya,Ninja eğitimi almamın tek sebebi kız kardeşimi kurtarabilmekti.
Zane korkuyla onlara baktı.
-Eğer Kai bir ninja olmayı öğrenmez ise, geleceğimiz yok olacak.
Cole ofladı ve kafasını iki yana salladı.
-Garmadon iyi bir şey yaptığında bile kötü oluyor sanki.
Kai yere oturdu,Usta Wu başına geçtiğinde ise uyuyor taklidi yaptı.
-İşleri yerine koymak bize kaldı.
-Karışmamamız gerektiğini söylememiş miydin?Bir şeyleri değiştirirsek her şey değişirdi hani.
-O Garmadon geçmiş ve geleceği değiştirmeden önceydi.Şimdi bu pisliği temizlememiz gerek.
-Cole haklı,geleceğimizi kurtarmanın tek yolu Kai'ın ateşini bulmasıdır.
Jay anlamamış bir şekilde baktı.
-Sen ne demek istiyorsun,Zane?
-Yani Kai'a motivasyon sağlamalıyız diyorum.Malesef Nya'yı kaçırmalıyız ve onu iskeletlere teslim etmeliyiz.
Kai kafasını olur anlamında salladı.
-Gerekiyorsa yapalım ama sorun değilse kendimle baş etmenin bir yolunu buldum galiba.
-Şimdi geceyi bekleyelim ve uyuduktan sonra bu işi halledelim.
Gece Zane,Jay ve Cole gizli bir şekilde Nya'nın odasına girdiler.Jay yaklaşıp,saçından öptü.
-Sıra bize geldi artık.
-Kai meşgulken çok hızlı olmalıyız.
İskelet maskelerini kafalarına taktılar ve Nya'yı çuvala koydular.
Eski Kai odada dişlerini fırçalarken,ileri zamanda bulunan Kai aynanın arkasına geçti.Kai ağzındaki suyu lavaboya püskürtmek için eğildiğinde camı çıkardı.Kai kafasını geri kaldırdığında gelecekteki Kai onun hareketlerini yapmaya başladı.Bir anda Kai gülümsedi.
-Merhaba şapşal.
Geçmişte bulunan Kai korkuyla geriye gitti.
-Evet,seninle konuşuyorum.
-Ne,benimle mi?
-Artık kendine gelip,Usta Wu'yu biraz dinleyebilir misin?Dünya'nın kaderi buna bağlı da.
Diğerleri çatıya çıkmış Nya'yı götürüyorlardı.
-Bırakın beni iskeletler.
Jay korkuyla çuvala baktı.
-Üzgünüm Nya.
-Adımı nereden biliyorsun,abim bunu öğrendiğinde çok pişman olacaksınız.
-Aslında bunu öğrenince çok rahatlayacak.
-Çocuklar bir misafirimiz var.
-Bir dakika bunlar şey değil mi,biz?
-Maskelerinizi takın bizi tanıyamasınlar.
Bundan yıllar önce bugün tam bu saatlerde;Zane,Jay ve Cole simsiyah bir ninja kıyafeti giymiş, Kai'ı korkutmak için gizlice içeri giriyorlardı.Aslında böyle olması gerekiyordu ama Garmadon,Nya'nın kaçırılmasını engellediği için onlar sadece şu an Ustalarını ziyarete gelmişlerdi ve Kai ile tanışacaklardı.
İki tarafta birbiriyle dövüşmeye başladı ama aynı fikirlere sahip oldukları için her hareketleri aynıydı.Zane silahını çıkardı ama Cole atmasına izin vermedi.
-Kendimize zarar vermeyelim çocuklar,iz kalsın istemem.
Nya bağırmaya başladı.
-Kai,yardım et.
-Nya
-Hey,seninle işim bitmedi, henüz gidemezsin.
-Niye?Sen sadece benim aynada ki yansımamsın.
Kai böyle olmayacağını anlayıp, geçmişte ki haline yumruk attı ve bayıldı.
-Üzgünüm ama planlarımızı mahvedemezsin.
Kai hemen ninja kıyafetini giydi ve iskelet maskesini takarak, diğerlerinin yanına gitti.
-Zamanda yolculuk yapmak,neden bu kadar karmaşık?
Tam bu sırada Jay,çuvalda bulunan Nya'yı tutamadı ve çuval aşağı düşmeye başladı.Nya korkarak çığlık attı ve Kai hemen onu yakaladı.
-Çocuklar, hadi gidelim buradan.
Üçü de Spinjitsu yapıp,onlardan kurtuldu.Usta Wu zaten olanları bildiği için yatağından yeni çıkıp, yanlarına geldi.Geçmişte ki Kai da oradaydı.
-Nya'yı kaçırdılar.
-Ne, kardeşimi mi kaçırdılar?
Kai hayır diye bağırdı.Zamanın döngüsü tekrar yerine gelince, gelecekte bulunan Usta Wu'nun baktığı fotoğrafta hepsi tekrar bir araya geldi.Lloyd ve Leya da sürekli kendilerine gelip, gidiyordu.
-Kardeşini kurtaracağız ama önce ekibinle tanışmanı istiyorum.
Diğerleri şapkasını indirdi.Onlar tanışırken,diğerleri geçmişteki hallerine gülümseyerek baktı.Hepsi kendileriyle gurur duyuyordu.
-Galiba ateş geri döndü.
Oradan ayrılıp,iskeletlerin bulunduğu ormana gittiler.
-İşleri yerine koymak için yapmamız gereken tek şey, Nya'yı iskeletlere teslim etmek.
İskeletlerin bulunduğu ağacın tepesine çıkıp,iskeletlerden birinin önüne Nya'yı bıraktılar.İskelet yukarı baksa da kimseyi bulamadı.
-SamuKai,Ölülerdünyası'na gidip ona başardığımızı söylemeye ne dersin bakalım?
Olaylardan birkaç gün geçtikten sonra Ninjalar altın silahlarını dağlardan almışlardı.Geriye sadece Kai'ın altın silahını Meşale Dağı'ndan almak kalmıştı.Şimdi bir ormanda molaya girmişlerdi ve Ninjalar uyumuşlardı.Usta Wu ve gelecekten gelen Ninjalar ise ağaçta oturmuş,olan biteni izliyordu.Jay iç çekti.
-Neden hala buradayız?Her şey yolunda sanıyordum.
-Evet ama işlerin yolunda gittiğinden emin olmalıyız.
Usta Wu, Kai'a baktı.
-Şimdi ne olacak peki?
-Altın silahların çoğu eski bizlerde,Gölge Garmadon kardeşimi kaçırmış ve onu bağlamıştı.Yaklaşık bir dakika içinde uyanacağım ve ateş kılıcını almak için kandırılmış olacağım.
Her şey Kai'ın dediği gibi gerçekleşti.Geçmişte ki Kai uyandı ve bir gölge olan Nya'nın peşinden gitti.Ninjalar da bir kenarda durup, olanları izlemeye başladı.
-Birazdan ateş kılıcını alacağım ve kardeşimi kurtaracağım.Sonra da Gölge Garmadon'un saldırısına uğrayacağım.
Kai kardeşini kurtardı.
-Yakınımda dur.
-Merak etme hiç bir yere gitmiyorum.
-Bize zarar veremezsin sen sadece bir gölgesin.
Gölge Garmadon gülmeye başladı.
-Bu sefer çok daha fazlasıyım.
Kai anlamamış bir şekilde baktı.
-Durun bunu daha önce söylememişti,bir şeyler değişmiş.
Gelecekten gelen Garmadon ortaya çıktı.Elinde dört altın silahını birleşmiş olduğu mega silah vardı.
-Garmadon,bu nasıl olur? Ölülerdünyası'nda olman gerekiyordu.
-Daha bilmediğin o kadar çok şey var ki.
-Gelecekte ki ben,onu yok et.
İkisi de silahlarını birbirine vurup,karşısında ki kişiyi ittirmeye çalışıyordu.
-Bir şeyler yapmalıyız.Garmadon'un dört koluyla baş edemem.Bir saniye buldum.
Garmadon geçmişte ki Kai'ın elinde ki silahı fırlattı ve gelecekte bulunan Kai eline aldı ve Garmadon'un karşısına çıktı.Gölge Garmadon şaşkınlıkla baktı.
-İki Kai mı?
-Evet, artık benim de dört kolum var.
İki Kai birbirlerine yardım edip, Garmadon'u geri püskürttü.Zane karşısına çıkınca,geri gitmeye başladı ama arkasında Cole duruyordu.
-Yakaladım seni.
Garmadon,Cole'u tutup,Zane ve Kai'ın üstüne fırlattı ve üçü de başka bir toprağın üstüne düştü.
-Sanırım geçmiş epey değişti diyebiliriz.
Gölge Garmadon ve normal olan elleriyle birbirlerine çaktılar.Zane ayağa kalktı.
-Ben de onu düşünüyordum,buraya gelmemize sebep olan mega silahı yok ederek,şu ana kadar yaşanan bütün olayları silebiliriz.
-Yani o silahı yok edersek her şey normale mi dönecek?
-Teorik olarak.
-Mega silaha hiç bir şey engel olamaz,onu ancak eşit derecede güçlü bir silah durdurabilir çocuklar.
Jay elinde geçmişte birleştirilmemiş silahlarla geldi.
-Onu yaratmak için yaratılan silahlarla olabilir mi acaba?
Garmadon, Jay'in elinde ki silahları görünce bağırdı.
-Hayır,olamaz.
-Altın silahlar
-Evet,bir gün bir işe yarayacağını biliyordum.
-Tamam,şimdi mega silahı yok etmenin zamanı geldi.
Kai kılıcını mega silaha doğrulttu.
-Ateş
Hepsi Kai'ın yaptığını yaptı.
-Yıldırım
-Toprak
-Buz
-Hayır,ne yapıyorsunuz siz?
Usta Wu onları destekledi.
"Ninja başla"
Ninjalar güçlerini kullanıp,mega silahı yok etti ve Meşale Dağı sallanmaya başladı.Nya bu sırada yok olmaya başladı ve Kai ona ulaşmaya çalıştı ama Nya ortadan kaybolmuştu.Çünkü her şey eski haline dönüyordu.Ninjalar sanki oradan yok olmuş gibi hissetmeye başladı ve kendilerini bir anda Bounty'de,çalışma odasında buldu.
-Biz az önce...
-Geleceğe mi döndük?
-Tanıdık geldi ama biz Lloyd ve Leya'yı en son burada eğitmiyor muyduk?
-Gelecek değiştirildi ve artık yeşil ve mor ninja da yok.
Bu sırada kapı açıldı ve içeri Lloyd ve Leya girdi.
-Geciktiğimiz için üzgünüm çocuklar.Rose'a telekinezi yapmayı öğretiyordum.
-Daha doğrusu öğretemiyordu,her neyse antrenmana hazır mıyız?
-Buradasınız?
Dördü de onlara sarıldı.Lloyd ile Leya birbirine baktı.
-Evet,niye olmayalım ki?
-Yani zamanda yolculuk yapıp, Garmadon'un mega silahını yok ettiğimizde hiç bir şey değişmedi mi?
-Babamın bir mega silahı mı var?
-Bir dakika onu hiç duymadınız mı?
Leya başını iki yana salladı.
-Duymuş olsaydım eğer Lloyd'dan önce ben hatırlardım.
-Neden,nedir ki o,biz endişelenmeli miyiz?
Ninjalar gülmeye başladı.
-Hey,neden gülüyorsunuz?
-Komik olan ne?
Kai ikisinin omzuna elini koydu.
-Bence bazı şeyler geçmişte kalmalı.Hadi gelin,sizi geleceğe hazırlayalım.
Kai'ın dediğine tekrar gülmeye başladılar.
-Anlamadım
-Bende öyle.
Bütün gece Ninjalar,Leya ve Lloyd'a eğitim verdi.Sabaha doğru uyumaya gittikleri için yorgun düştüler ve sabah da erken kalkmakta zorlandılar.
(...)
Bu bölüm de size şöyle açıklayayım Lloyd ve Leya normalde dokuz yaşındalardı.O ortamdayken çay patladığında içinden çıkan toz herşeyi eski haline ve çocukları da yetişkin birine çevirebiliyordu.Buna benzer,bazı belirli çaylar da insanlar üzerinde etkili olabiliyor."Yarının çayı" da bunlardan biri,o çayı içmemiş olsalar bile o ortamda oldukları için büyüdüler ve şu an on beş ya da on altı yaşındalar çünkü üstünden yıllar geçtiği için hesaplamaları çok zor oluyor.Kafanız karışmaması için bu açıklamayı yaptım.Okuduğunuz için teşekkür ederim,yorum yapmayı ve oy vermeyi lütfen unutmayın.İyi okumalar =)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ninjago ve Leya
Ciencia FicciónBu hikayede ki tek fark benim eklemiş olduğum bir karakter olması ve bazı konuşmaları ona göre değiştirmem. Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın,iyi okumaları =)